07-04-2010, Saat: 10:58 PM

Hep daha çok boşvermiş göründüm
daha çok endişelenerek… Daha çok alay ettim kendimle
hayatla… Hep tutarak kendimi
hiç ağlamadım Daha çok gülümsedim
çok kızgındım oysa Daha cesur göründüm
korkudan ölüyordum oysa Daha güçlü gibi göründüm
aklımı kaybetmeye yakınken düşünüp durmaktan Panikten sağa sola koşacak gibiyken
oturdum sakin sakin Ve gülümsedim bilmişcesine… Hiç bir şeyi bilmeden

Sarılmak istiyordum birine
hiç kimse bana sarılmadı diye… Sarılmadım kimseye ama
hiç kimse sarılmadı diye bana Kafamda bir yerlerde
beyaz koridorlarda gölgeler arasında
Koşarken ben deli gibi
soluk soluğa kovalıyordu yalnızlığım beni
Her an yakalayacak gibi…

Sevmek istedim
sevmedim
kendimi çıkarırım diye açığa Her şey önemsiz oldu benim için
kendim bile… Hep öyle sandılar
gördükleri gibi yani Ama yanıldılar
değildim göründüğüm gibi Hep rol yaptım
her gün ayrı maske taktım Korktum herşeyden
hiç göstermedim kendimi Oradaydım esasında ama gerçek şuydu
Kimsenin bilmediği biriydim

Hep açıksözlüymüşüm gibi davrandım
Aklımdan geçenleri asla söylemedim oysa
Hep oyunu izledim
hiç müdahale etmedim Karışmadım
Ama zannettiler ki
oynadım Oysa ben hiç dahil etmedim kendimi oyuna
Aklımdan siyah geçerken
beyaz dedim Siyah deseydim olmazdı
uğraşırdınız benle Ben uğraşmak istemedim sizinle
Dahil olmak istemedim oyuna
Beyaz dedim ve gizlendim
Bilmediniz

Demezdim hiç düşündüklerimi
hissettiklerimi Denmezdi
ayıp olurdu nedense… Kırılırdınız
Güya yakındık ya biz birbirimize
korkunç mesafelerle Ama anlatılmazdı
ayıp olurdu Kral çıplak hesabı…
Tercihen ikiyüzlülük modaydı
Çıkmaz sokaklara aşinaydık ya biz
El mahkum gülümserken
gözlerimiz donuktu Hep aynı devam ederdi bu oyun
kısır döngü…
Herkes çok iyi bilirken beni
Giderek daha bir gizledim kendimi
Anlatılamaz haldeydi tüm bu hesaplar
Anlatmayı denediysem de önceleri
Geri çekildim yenik
manzara iç açıcı değildi… Her şey yolunda gibi görünürken
Her gün duyar oldum çekip gitme
kaybolma özlemini… Kimsenin bilmediği
tanımadığı bir yerde Bir yabancı olabilmek yegane dileğimdi
Her şeyi kimse istemedi bilmek
Kimse istemedi duymak
Sözlere dökülmesi sakıncalılar listesi uzar giderdi
Sustum; içimde bir yerlerde gölgesi bol serin odalarımda kapanan kapıları sayarak…
Hep yalnız kalırdım hiç şikayet etmezdim değil mi
Taş duvarlar gibiydim değil mi
Yine de yosun tutardım çok ender de olsa ağladığım için
Ve hikaye buydu…
Bir kale sandıkları şey öyle görünse de bir kale gibi
kumdandı aslında evet
sadece kumdan
ama bilmediler
anlamadılar ve yanıldılar… Hem de çok…