08-19-2010, Saat: 11:27 AM
Bir kelebeğin ömrü kadar sürdü sana "sevdam"…
Bu kadar kısa zamanda nasıl sevdin, nasıl bu kadar bağlandın diye sorma n’olur…
Bir kelebeğin ömrü süresince gördüğü diyarlar kadar sevdim ben seni,soluklanmak için uğrak yaptığı tüm çiçeklerin rengince sevdim…
[SIZE=4]Gölgesinden geçtiği tüm ağaçların yüceliğince, renklerinin büyüsüne kapılıp, gülen bir çocuğun parlayan gözlerinin güzelliğince sevdim… Bir bebek kahkahasıydın sen kulaklarımda ve ben, bir kelebek ömrünce Anne duası gibi sevdim seni…
Hani kelebekler bilirler ya ömürlerinin üç gün olduğunu, hiç durmazlar hani, her çiçeğe yaren olmak isterler…
İşte bende bir kelebeğin ömrünce, gönlümce yaşadım seni. Gözlerimi sende açtım, bu kısacık zamana koskoca bir efsane sığdırdım ve kulaklarına fısıldadım son sözümü, ben seni bir kelebek ömrünün kutsallığınca sevdim…
Uçuk renkleri kadar çılgındı aşkım, gözlerimi açar açmaz seni gördüm ya karşımda, işte sen en masum anlarımı yakaladın…
Acemi bir sevdalıydım önce, çabuk alıştım…
Ben aşkımı bir kelebek kanadının inceliğinde yakaladım…
Güneş ektim tenine, gözlerinde yıldızları biçtim, şen kahkahalarını aş’ım yaptım, küçük tebessümlerini katığım…
Ben seni yaşadım kısacık ömrümde, umudu gördüm yüreğinde ve adını [SIZE=6]Huzur kattım…[/SIZE]
Ben seni bir kelebeğin ömrünce, renklerinin büyüsünce ve kanadının zarif inceliğince sevdim sevgilim…
Asla pişman değilim… [/SIZE]