08-21-2010, Saat: 01:27 PM
Pardon, kafamın içinde dolaşıp durmayı keser misiniz, beynim bulanıyor!
Pardon, bu güzel imgeleri sizin şiirinizden topladım bir sakıncası var mı?
Pardon sizin bu tuhaf rüyanızda bulunmaktan çok sıkıldım artık lütfen uyanır mısınız!
Pardon ben beyaz atlı prensim 48 numarada oturan bayanın nereye taşındığını biliyor ...musunuz?
Pardon sizin benim fikirlerime tercüman olmanıza bir itirazım yok da acaba ben niye yabancı dil konuşuyorum!
Pardon ben temizlik şirketinden arıyorum. Uçan halınız yıkandı ne zaman getirelim!
Pardon başbaşayken benimle neredeyse hiç konuşmuyordunuz. Şimdi yanımda değilsiniz ve yokluğunuz susmak nedir bilmiyor!
Pardon mümkünse biraz daha edebi konuşur musunuz ilerde anılarımı yazacağım da!..
Pardon bir daha mektupları kendinize saklayıp zarflarını bana göndermeyin lütfen!
Pardon öyle güzelsiniz ki ayağımı yerden kesiyorsunuz. Lütfen ya siz buraya çıkın ya da beni aşağıya indirin!
Pardon bir yanlışlık olmalı ben bu satırın kelimelerinden biri değilim!
Pardon bu teleferik Kafdağı'nın ardına kadar gider mi?
Pardon burada biraz oturursam zırhım pas tutacak! Yakınlarda bir yerde yel değirmeni gördünüz mü hiç?
Pardon mümkünse çok fazla şeye dokunmayın! Sonra hepsini bir ömür boyu saklamam gerekiyor!
Pardon kendinize bir baca bulun ve oradan tütün lütfen! Burnumda tüterek beni komik duruma düşürüyorsunuz!
Pardon sadece sizi düşünüp durmakla Türk düşünce hayatına bir katkıda bulunamam öyle değil mi?
Pardon sizinle konuşamam! Hem benim bütün kayıtlarımı siliyorsunuz hem de kendinizden hiçbir yeni şey yüklemiyorsunuz!
Pardon biraz daha yüksek sesle konuşur musunuz lütfen! Kaçırdığım tek bir kelimeyi hayatım boyunca arayabilirim sonra!
Pardon bütün kuşlar dışarıda ve ben kafesin içindeyim! Bu işte bir yanlışlık yok mu?
Pardon buradan bir daha geçmeyin lütfen! Zerafetiniz yolları eskitiyor!
Pardon bana vermiş olduğunuz bu sırrı bir daha asla size geri veremem!
Pardon bana bir dakika bekle dediniz tam kırk yıl oldu gelmediniz! Daha bekleyeyim mi?
Pardon saatlerdir ikimiz de kıpırdamadan duruyoruz. Sence hangimiz öldük!
Pardon bana ettiğiniz bu kırıcı lafların arşivini tutmasanız da olur çünkü ben onları asla unutmayacağım!
Pardon bu gece biraz üzgünsünüz galiba! Gözlerinizde durmadan güneşler batıyor!
Pardon telefon kartım bir kontur fazla geldi. Bana birkaç cümle ödünç verebilir misiniz?
Pardon bu yazının sonunda bir randevum var! Acaba doğru yerde miyim?
Pardon, bu güzel imgeleri sizin şiirinizden topladım bir sakıncası var mı?
Pardon sizin bu tuhaf rüyanızda bulunmaktan çok sıkıldım artık lütfen uyanır mısınız!
Pardon ben beyaz atlı prensim 48 numarada oturan bayanın nereye taşındığını biliyor ...musunuz?
Pardon sizin benim fikirlerime tercüman olmanıza bir itirazım yok da acaba ben niye yabancı dil konuşuyorum!
Pardon ben temizlik şirketinden arıyorum. Uçan halınız yıkandı ne zaman getirelim!
Pardon başbaşayken benimle neredeyse hiç konuşmuyordunuz. Şimdi yanımda değilsiniz ve yokluğunuz susmak nedir bilmiyor!
Pardon mümkünse biraz daha edebi konuşur musunuz ilerde anılarımı yazacağım da!..
Pardon bir daha mektupları kendinize saklayıp zarflarını bana göndermeyin lütfen!
Pardon öyle güzelsiniz ki ayağımı yerden kesiyorsunuz. Lütfen ya siz buraya çıkın ya da beni aşağıya indirin!
Pardon bir yanlışlık olmalı ben bu satırın kelimelerinden biri değilim!
Pardon bu teleferik Kafdağı'nın ardına kadar gider mi?
Pardon burada biraz oturursam zırhım pas tutacak! Yakınlarda bir yerde yel değirmeni gördünüz mü hiç?
Pardon mümkünse çok fazla şeye dokunmayın! Sonra hepsini bir ömür boyu saklamam gerekiyor!
Pardon kendinize bir baca bulun ve oradan tütün lütfen! Burnumda tüterek beni komik duruma düşürüyorsunuz!
Pardon sadece sizi düşünüp durmakla Türk düşünce hayatına bir katkıda bulunamam öyle değil mi?
Pardon sizinle konuşamam! Hem benim bütün kayıtlarımı siliyorsunuz hem de kendinizden hiçbir yeni şey yüklemiyorsunuz!
Pardon biraz daha yüksek sesle konuşur musunuz lütfen! Kaçırdığım tek bir kelimeyi hayatım boyunca arayabilirim sonra!
Pardon bütün kuşlar dışarıda ve ben kafesin içindeyim! Bu işte bir yanlışlık yok mu?
Pardon buradan bir daha geçmeyin lütfen! Zerafetiniz yolları eskitiyor!
Pardon bana vermiş olduğunuz bu sırrı bir daha asla size geri veremem!
Pardon bana bir dakika bekle dediniz tam kırk yıl oldu gelmediniz! Daha bekleyeyim mi?
Pardon saatlerdir ikimiz de kıpırdamadan duruyoruz. Sence hangimiz öldük!
Pardon bana ettiğiniz bu kırıcı lafların arşivini tutmasanız da olur çünkü ben onları asla unutmayacağım!
Pardon bu gece biraz üzgünsünüz galiba! Gözlerinizde durmadan güneşler batıyor!
Pardon telefon kartım bir kontur fazla geldi. Bana birkaç cümle ödünç verebilir misiniz?
Pardon bu yazının sonunda bir randevum var! Acaba doğru yerde miyim?