08-22-2010, Saat: 02:50 AM
Artık gidene can yok ruhumda
Can yok bir gram daha yaşama diyordun.
Ki biliyordum
farazi günahların koynunda
Benden tövbekar
Bir ateist daha saklıyordun..!
Zihnine yağmur yağdıran bir yalnızlık bu
Kanatır...
Kanarsın;
Mevsimler geçim sıkıntısının nedenini arar.
Acı
dekoltesi bol bir kadın gibi bakar irisine;
Rengin rahminde siyah
sokaklar hala hazır kıta!
Keza voltajı yüksek anılar kalır yanık bağırda...
Sus verir akılda
hep sevişir halde zehrin dudak izi.
Hatırı sayılır ecellere koyulur ruh dökümlerin..
Ürkme;
Ürkme vadesi beş bileğinden kesik bir yol bu!
Dört nâlı topal
kalan bir
Ayrılık ayinlerin...
Helal süt emmiş bir yılan geçiyor ömrümden
Ve hala;
Pörsümüş tenim bir kaçının boğumlarında
Bunlar
işte bunlar gözlerindeki suskunluklar...
Sen hiç bilmedin ki lalezar!
Benim aşkım bir güneşti..
O battı
Ben ölüm doğdum ufkunda..
Kaçağım.
Kaçıyorum vizesiz bir şekilde tenine..
Anla!
Sana firdevs bahçelerinden çırılçıplak geldim.
Cebimde nişan hediyesi babında;göktaşı yüzük
Elimde dün'den kalan gidiş nakışlı duvak!
Unut;
Kurşun yağmurlarına tutulan bir aşk harbinde
Bundan sonra hiç militanın olmayacak..
Bu gece bubi tuzaklarıyla savunuyorum göğsümü...
Fikri bozgunluktan harabım..
Gölgeme kaçsam kıyam
İçime sokulsam kıyam-et..
Çıkmazdayım
etrafımda ona dair rivayetler
Haykırıyor kimsesizken
bir dilin ucundaki lallıktan..
Ki dil
nüfussuz yetim
Ölü kelebek humması.
Şimdi miladını doldurmaz avuçlardaki hiçbir mazi
Yarınların sana yakalanacağı en hazırlıksız anda
Kaçmak biraz intihar saklı..
Endişeliyim;
Kanımın koyusunda ten dönümleri var ayrılığın
İşte bu yüzden;
Kalemim hâlâ sur ve melodisinde ağıt makamı...
Can yok bir gram daha yaşama diyordun.
Ki biliyordum

Benden tövbekar
Bir ateist daha saklıyordun..!
Zihnine yağmur yağdıran bir yalnızlık bu
Kanatır...
Kanarsın;
Mevsimler geçim sıkıntısının nedenini arar.
Acı

Rengin rahminde siyah

Keza voltajı yüksek anılar kalır yanık bağırda...
Sus verir akılda

Hatırı sayılır ecellere koyulur ruh dökümlerin..
Ürkme;
Ürkme vadesi beş bileğinden kesik bir yol bu!
Dört nâlı topal

Ayrılık ayinlerin...
Helal süt emmiş bir yılan geçiyor ömrümden
Ve hala;
Pörsümüş tenim bir kaçının boğumlarında
Bunlar

Sen hiç bilmedin ki lalezar!
Benim aşkım bir güneşti..
O battı

Ben ölüm doğdum ufkunda..
Kaçağım.
Kaçıyorum vizesiz bir şekilde tenine..
Anla!
Sana firdevs bahçelerinden çırılçıplak geldim.
Cebimde nişan hediyesi babında;göktaşı yüzük
Elimde dün'den kalan gidiş nakışlı duvak!
Unut;
Kurşun yağmurlarına tutulan bir aşk harbinde
Bundan sonra hiç militanın olmayacak..
Bu gece bubi tuzaklarıyla savunuyorum göğsümü...
Fikri bozgunluktan harabım..
Gölgeme kaçsam kıyam
İçime sokulsam kıyam-et..
Çıkmazdayım


Haykırıyor kimsesizken

Ki dil


Ölü kelebek humması.
Şimdi miladını doldurmaz avuçlardaki hiçbir mazi
Yarınların sana yakalanacağı en hazırlıksız anda
Kaçmak biraz intihar saklı..
Endişeliyim;
Kanımın koyusunda ten dönümleri var ayrılığın

İşte bu yüzden;
Kalemim hâlâ sur ve melodisinde ağıt makamı...