08-24-2010, Saat: 11:35 PM
[i]Sevgili! Sen gitmistin...Koyup bir basimiza, birakip pak ellerimizi,
gurbetlerine salmistin bizi.Yetim kaldik, öksüz kaldik ve ellerimiz kirlendi
yoklugunda...Sen gitmistin...Ayriliklarin dilini hece hece agliyoruz
simdi.Aksamlar iniyor daglara ve hasretimiz yankilaniyor
yamaçlarda.
Sevgili! Nasil iltica edelim sana ;huzuruna nasil varalim,
yalvaralim?!.Ve duyurabilsin mi sesini!?.Efendim, duyar misin
sesimizi?..
Sevgili! Sen ask ikliminde sultan, sen güzellik sahikasinda
dolunay, sen vefa gögündehilal.Biz bir bakisinin dilencisi,biz dolunay
tutkunlari,biz bayrami gözleyen oruçlar.Güzellik ordusunun hakani sen, gam
ruzigârinda gedalar biz.Sen imrenme, biz ayiplanma.Sen özüsün varligin ve
biz varlik iddiasinda küstah yoksullar.Sen sabah yildizlarinin isigi, biz
gaflet uykusunda kervanci.Dert ve keder denizinde çiglik çigligayiz
biz,kumrular ve bülbüller seni bestelemekte oysa.Çigliklarimizi bestelere
karistiriver efendim,düskünlerine, savrulmuslarina kulak ver.Itivermezsin
elinin tersiyle bizi, degil mi efendim?..
Sevgili! Sen gitmistin...Yoklugunda
kaybettik önce varligimizi ve sonra yok eyledik aklimizi da.Hasretinle akan
zamanlarda cevherimiz özden, madenimiz miknatistan ayrildi.Sen
gitmistin...Gönüllerimiz billur kadehler gibi çalindi
sengsarlara;irmaklarimiz mecralarinda susuzluga mahkum edildi.Sen
gitmistin...Çelik mermere çarpti, iradeye ates düstü yoklugunda.Hasretinden
akillar yitirildi efendim,gönüller gölgelere düstü.Kucak kucaga güneslerimiz
söndü,dudak dudaga denizlerimiz kuruduve sen gitmistin efendim.Sen
gitmistin...Seninle birlikte her seylerimiz gitti.Sehitlerimiz kefenlerinden
siyrildi senden sonra;kanlarimiz sahralar doldurdu.Kelimelerimiz anlamlarini
yitirdi,kutlu erlerimiz tutsak oldu nefis ordularina...Hiçbir sey kazanmadik
ayriliginda, efendim,hiç kâr elde edemedik.Aldandik, hep aldandik.Delilimizi
yitirdik, delillerimizi yitirdik.Dillerimiz dilim dilim edildi efendim.Bize
sevmeyi unutturdular ilkin;sonra sevginin ne oldugunu...Kendi gönlüne ihanet
edenlerimiz, gönlün kendisine ihanet ediyorlardi artik.Vurgunlar yedik pes
pese efendim...Ve sen gitmistin.
Sevgili! Sen gitmistin...Biricik siginagimiz,
varligimizin övüncü, yüz akimizdin.Hayirlari söyleyip gitmistin,biz ser
isler olduk.Uzun uzun emellere kapildik,kapilanip kaldik umutlarin
kapisinda.Yolunda yürümekten üzerimize düsen,bas kaldirdik önce ve sonra
yikilislar gördük hep efendim.Ellerimiz vardi açildikça dolan, uzandikça
verilen;bögrümüzde kaldi ellerimiz.Hanim idik halayik olduk;bay idik köle
edildik.Sen gitmistin...Yanmis igsilerle kara bahtimiza kara resimler
çizdiler.Ask dervisleri avare, pejmürde, hercâyî rüzgârlara
kapildilar,dönüslerinin ahengini kirdilar.Bölük bölük kadinlarimiz,grup grup
erlerimiz,demet demet çocuklarimiz,kimi güler, kimi aglarken yitirdiler
kendilerini.Ve sen gitmistin efendim...
Sevgili! Hani bir ask idin, bir
güzellik idin sen, güzellikle askin kesistigi prizmada.Güzelligin cihani
gösteren bir ayna;askin o aynanin cilasi idi hani.Güzelligin olmasa
efendim,aski hiç bilmeyecekti cihan;askin olmasa güzelligi hiç
anlamayacakti.Ask pazarinda mezat hep güzelligine; güzellik yurdunda yollar
hep askinadurmustu efendim...Ve sen gitmistin...
Sevgili! Derd ile aglayandin;
hem derde salandin!..Gönül yurdunda çaresizlerin çaresi, hastalarin
merhemiydin.Saadetle yasamis, saadet çagini yasatmistin.Suretleri ve canlari
iman ile sen sekillendirmis,"Lâ" ile "Illa"yi i' câz ile sen
dillendirmistin.
Sen gidince, ey sevgililer sevgilisi, güvercinlerimiz
tuzaklara esir düstü;Hüdhüdlerimizin mil çekildi gözlerine.Artik
düsmanlarimiz dostlar arasinda;dostumuz düsman içinde.Divanelere döndük,
yaya kaldik yolunda.Kendimizi unuttuk, seni bilmez olduk...Sana
muhtaciz!..Sana en fazla muhtaciz.En fazla sana muhtaciz.Uyandir bizi
uykumuzdan...Gel ey sevgili!Bir gelisle gel, bir gülüsle gel.Dog ufkumuza,
sar dünyamizi, gir gönlümüze yeniden...Sana muhtaciz...Sana en fazla
muhtaciz...
İskender PaLa
[/i]
gurbetlerine salmistin bizi.Yetim kaldik, öksüz kaldik ve ellerimiz kirlendi
yoklugunda...Sen gitmistin...Ayriliklarin dilini hece hece agliyoruz
simdi.Aksamlar iniyor daglara ve hasretimiz yankilaniyor
yamaçlarda.
Sevgili! Nasil iltica edelim sana ;huzuruna nasil varalim,
yalvaralim?!.Ve duyurabilsin mi sesini!?.Efendim, duyar misin
sesimizi?..
Sevgili! Sen ask ikliminde sultan, sen güzellik sahikasinda
dolunay, sen vefa gögündehilal.Biz bir bakisinin dilencisi,biz dolunay
tutkunlari,biz bayrami gözleyen oruçlar.Güzellik ordusunun hakani sen, gam
ruzigârinda gedalar biz.Sen imrenme, biz ayiplanma.Sen özüsün varligin ve
biz varlik iddiasinda küstah yoksullar.Sen sabah yildizlarinin isigi, biz
gaflet uykusunda kervanci.Dert ve keder denizinde çiglik çigligayiz
biz,kumrular ve bülbüller seni bestelemekte oysa.Çigliklarimizi bestelere
karistiriver efendim,düskünlerine, savrulmuslarina kulak ver.Itivermezsin
elinin tersiyle bizi, degil mi efendim?..
Sevgili! Sen gitmistin...Yoklugunda
kaybettik önce varligimizi ve sonra yok eyledik aklimizi da.Hasretinle akan
zamanlarda cevherimiz özden, madenimiz miknatistan ayrildi.Sen
gitmistin...Gönüllerimiz billur kadehler gibi çalindi
sengsarlara;irmaklarimiz mecralarinda susuzluga mahkum edildi.Sen
gitmistin...Çelik mermere çarpti, iradeye ates düstü yoklugunda.Hasretinden
akillar yitirildi efendim,gönüller gölgelere düstü.Kucak kucaga güneslerimiz
söndü,dudak dudaga denizlerimiz kuruduve sen gitmistin efendim.Sen
gitmistin...Seninle birlikte her seylerimiz gitti.Sehitlerimiz kefenlerinden
siyrildi senden sonra;kanlarimiz sahralar doldurdu.Kelimelerimiz anlamlarini
yitirdi,kutlu erlerimiz tutsak oldu nefis ordularina...Hiçbir sey kazanmadik
ayriliginda, efendim,hiç kâr elde edemedik.Aldandik, hep aldandik.Delilimizi
yitirdik, delillerimizi yitirdik.Dillerimiz dilim dilim edildi efendim.Bize
sevmeyi unutturdular ilkin;sonra sevginin ne oldugunu...Kendi gönlüne ihanet
edenlerimiz, gönlün kendisine ihanet ediyorlardi artik.Vurgunlar yedik pes
pese efendim...Ve sen gitmistin.
Sevgili! Sen gitmistin...Biricik siginagimiz,
varligimizin övüncü, yüz akimizdin.Hayirlari söyleyip gitmistin,biz ser
isler olduk.Uzun uzun emellere kapildik,kapilanip kaldik umutlarin
kapisinda.Yolunda yürümekten üzerimize düsen,bas kaldirdik önce ve sonra
yikilislar gördük hep efendim.Ellerimiz vardi açildikça dolan, uzandikça
verilen;bögrümüzde kaldi ellerimiz.Hanim idik halayik olduk;bay idik köle
edildik.Sen gitmistin...Yanmis igsilerle kara bahtimiza kara resimler
çizdiler.Ask dervisleri avare, pejmürde, hercâyî rüzgârlara
kapildilar,dönüslerinin ahengini kirdilar.Bölük bölük kadinlarimiz,grup grup
erlerimiz,demet demet çocuklarimiz,kimi güler, kimi aglarken yitirdiler
kendilerini.Ve sen gitmistin efendim...
Sevgili! Hani bir ask idin, bir
güzellik idin sen, güzellikle askin kesistigi prizmada.Güzelligin cihani
gösteren bir ayna;askin o aynanin cilasi idi hani.Güzelligin olmasa
efendim,aski hiç bilmeyecekti cihan;askin olmasa güzelligi hiç
anlamayacakti.Ask pazarinda mezat hep güzelligine; güzellik yurdunda yollar
hep askinadurmustu efendim...Ve sen gitmistin...
Sevgili! Derd ile aglayandin;
hem derde salandin!..Gönül yurdunda çaresizlerin çaresi, hastalarin
merhemiydin.Saadetle yasamis, saadet çagini yasatmistin.Suretleri ve canlari
iman ile sen sekillendirmis,"Lâ" ile "Illa"yi i' câz ile sen
dillendirmistin.
Sen gidince, ey sevgililer sevgilisi, güvercinlerimiz
tuzaklara esir düstü;Hüdhüdlerimizin mil çekildi gözlerine.Artik
düsmanlarimiz dostlar arasinda;dostumuz düsman içinde.Divanelere döndük,
yaya kaldik yolunda.Kendimizi unuttuk, seni bilmez olduk...Sana
muhtaciz!..Sana en fazla muhtaciz.En fazla sana muhtaciz.Uyandir bizi
uykumuzdan...Gel ey sevgili!Bir gelisle gel, bir gülüsle gel.Dog ufkumuza,
sar dünyamizi, gir gönlümüze yeniden...Sana muhtaciz...Sana en fazla
muhtaciz...
İskender PaLa
[/i]