08-27-2010, Saat: 04:28 PM
Gelişmekte olan ülkelerde uyuşturucu madde kullanımında artış var. Avrupa'da durum daha ürkütücü
Türkiye Psikiyatri Derneği(TPD) 26 Haziran “Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı İle Mücadele Günü” dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanan 2010 Dünya Uyuşturucu Raporu’na yer verdi.
Raporda gelişmekte olan ülkelerde amfetamin tipi uyarıcılar ve reçeteli ilaçlar başta olmak üzere uyuşturucu madde kullanımının artmakta olduğu bildirildi.
AVRUPA'DA ARTIŞ VAR
TPD Alkol Madde Kullanım Bozuklukları Koordinatörü Doç. Dr. Kültegin Ögel ve Merkez Yönetim Kurulu adına Yrd. Doç. Dr. Ayşe Devrim Başterzi’nin yaptığı açıklamada; Afganistan And Ülkeleri gibi afyon ve kokain üreticisi ülkelerde bu maddelerin kullanımında azalma gözlenirken Avrupa ülkelerinde kokain kullanımı son on yıl içinde 2 milyon kişiden 41 milyon kişiye çıkarak ikiye katlandığı belirtildi.
40 MİLYONA ÇIKTI
Açıklamaya şöyle devam edildi:
“Amfetamin benzeri uyarıcı maddelerin kullanım oranı dünya çapında 30-40 milyon kişiye ulaşmıştır. Ekstazi kullanımı Kuzey Amerika ve Asya ülkelerinde artış göstermektedir. 2010 Dünya Uyuşturucu Raporu’nun en altı çizilmesi gereken verilerinden biri; zengin ülkelerde yaşayan zengin insanlar bağımlılık tedavisine ulaşabilirken yoksul ülkeler ve yoksul insanlar tedavi olanağına sahip olamamakta ve büyük bir sağlık sorunu ortaya çıkmaktadır. Rapora göre geçen yıl dünya çapında 20 milyon uyuşturucu bağımlısı bağımlılık tedavisi alamamıştır.
DÖRT AVRUPALI'DAN BİRİ DENEMİŞ
Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi’nin (EMCDDA) raporuna göre 1990’lardan itibaren uyuşturucu kullanımının dramatik bir artış gösterdiği günümüzde tüm Avrupalı yetişkinlerin neredeyse dörtte birinin en az bir kez uyuşturucu kullandığı aktarılmaktadır.
74 MİLYON KİŞİ ESRAR KULLANIYOR
EMCDDA’ ya göre genç yetişkinlerin yaklaşık yüzde 2 ile yüzde 25’inin her gün esrar kullandığı erkeklerde bu oranın çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Esrar kullanımında yaşam boyu yaygınlığın yetişkinlerin yaklaşık yüzde 22'si olduğu bu oranın yaklaşık 74 milyon kişiye karşılık geldiği tahmin ediliyor. Bu oranlar kokain için yüzde 39 (13 milyon kişi) ekstazi için yüzde 31 (10 milyon) ve Amfetaminler için ise yüzde 3.5 (12 milyon)’dur. Sorunlu opioid (afyon ve türevleri) kullanıcılarının sayısının 12 ila 15 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Avrupa’da 15-39 yaşındaki Avrupalılar arasındaki tüm ölümlerin yüzde 4’ünden uyuşturucu kaynaklı ölümlerin sorumlu olduğu ve bunların yaklaşık üçte birinin de opioidlere bağlı olduğu belirtiliyor.
TÜRKİYE'DE DURUM
Açıklamada ayrıca Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Madde İzleme Merkezi’nin verilerine göre; “2006-2007 yılları içinde Türkiye’de yatarak tedavi imkânı bulan 2853 kişinin yüzde 436’sı afyon ve türevleri yüzde 363’ü ise esrar kullanımı nedeniyle tedavi görmüştür. Uyuşturucu madde kullanımının ve madde kullanımına bağlı ölümlerin yıllar içinde artış gösterdiği gözlenmektedir. Tüm bu verilere karşın Türkiye’de alkol ve madde bağımlılığı tedavisinde özelleşmiş kamu ve özel sağlık kuruluşu sayısı son derece azdır” denildi.
Türkiye Psikiyatri Derneği(TPD) 26 Haziran “Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı İle Mücadele Günü” dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanan 2010 Dünya Uyuşturucu Raporu’na yer verdi.
Raporda gelişmekte olan ülkelerde amfetamin tipi uyarıcılar ve reçeteli ilaçlar başta olmak üzere uyuşturucu madde kullanımının artmakta olduğu bildirildi.
AVRUPA'DA ARTIŞ VAR
TPD Alkol Madde Kullanım Bozuklukları Koordinatörü Doç. Dr. Kültegin Ögel ve Merkez Yönetim Kurulu adına Yrd. Doç. Dr. Ayşe Devrim Başterzi’nin yaptığı açıklamada; Afganistan And Ülkeleri gibi afyon ve kokain üreticisi ülkelerde bu maddelerin kullanımında azalma gözlenirken Avrupa ülkelerinde kokain kullanımı son on yıl içinde 2 milyon kişiden 41 milyon kişiye çıkarak ikiye katlandığı belirtildi.
40 MİLYONA ÇIKTI
Açıklamaya şöyle devam edildi:
“Amfetamin benzeri uyarıcı maddelerin kullanım oranı dünya çapında 30-40 milyon kişiye ulaşmıştır. Ekstazi kullanımı Kuzey Amerika ve Asya ülkelerinde artış göstermektedir. 2010 Dünya Uyuşturucu Raporu’nun en altı çizilmesi gereken verilerinden biri; zengin ülkelerde yaşayan zengin insanlar bağımlılık tedavisine ulaşabilirken yoksul ülkeler ve yoksul insanlar tedavi olanağına sahip olamamakta ve büyük bir sağlık sorunu ortaya çıkmaktadır. Rapora göre geçen yıl dünya çapında 20 milyon uyuşturucu bağımlısı bağımlılık tedavisi alamamıştır.
DÖRT AVRUPALI'DAN BİRİ DENEMİŞ
Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi’nin (EMCDDA) raporuna göre 1990’lardan itibaren uyuşturucu kullanımının dramatik bir artış gösterdiği günümüzde tüm Avrupalı yetişkinlerin neredeyse dörtte birinin en az bir kez uyuşturucu kullandığı aktarılmaktadır.
74 MİLYON KİŞİ ESRAR KULLANIYOR
EMCDDA’ ya göre genç yetişkinlerin yaklaşık yüzde 2 ile yüzde 25’inin her gün esrar kullandığı erkeklerde bu oranın çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Esrar kullanımında yaşam boyu yaygınlığın yetişkinlerin yaklaşık yüzde 22'si olduğu bu oranın yaklaşık 74 milyon kişiye karşılık geldiği tahmin ediliyor. Bu oranlar kokain için yüzde 39 (13 milyon kişi) ekstazi için yüzde 31 (10 milyon) ve Amfetaminler için ise yüzde 3.5 (12 milyon)’dur. Sorunlu opioid (afyon ve türevleri) kullanıcılarının sayısının 12 ila 15 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Avrupa’da 15-39 yaşındaki Avrupalılar arasındaki tüm ölümlerin yüzde 4’ünden uyuşturucu kaynaklı ölümlerin sorumlu olduğu ve bunların yaklaşık üçte birinin de opioidlere bağlı olduğu belirtiliyor.
TÜRKİYE'DE DURUM
Açıklamada ayrıca Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Madde İzleme Merkezi’nin verilerine göre; “2006-2007 yılları içinde Türkiye’de yatarak tedavi imkânı bulan 2853 kişinin yüzde 436’sı afyon ve türevleri yüzde 363’ü ise esrar kullanımı nedeniyle tedavi görmüştür. Uyuşturucu madde kullanımının ve madde kullanımına bağlı ölümlerin yıllar içinde artış gösterdiği gözlenmektedir. Tüm bu verilere karşın Türkiye’de alkol ve madde bağımlılığı tedavisinde özelleşmiş kamu ve özel sağlık kuruluşu sayısı son derece azdır” denildi.