08-27-2010, Saat: 04:40 PM
Çeşitli yollarla mikroorganizmaların bulaştığı havuz ve su parklarının sağlık açısından büyük riskler içerebildiğini belirten uzmanlar deniz suyuna da dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.
ANTALYA - Bunaltıcı sıcakların etkisiyle serinlemek ve yüzmek amacıyla deniz havuz ve su parklarını tercih edenlerin sayısındaki artışa bağlı olarak çeşitli sağlık sorunlarına yol açan enfeksiyon rahatsızlıkları da artıyor.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özge Turhan düzenli kontrolü yapılmadığı ve temizlik kurallarına uyulmadığı için çeşitli yollarla mikroorganizmaların bulaştığı havuz ve su parklarının sağlık açısından büyük riskler içerebildiğini söyledi.
Ortalama büyüklükteki bir havuza gözle görülemeyecek kadar küçük bir dışkının bırakılmasının bile bütün suyun mikroorganizmalarla kirlenmesine yol açabildiğini ifade eden Turhan bu havuzda yüzenlerin su yutması halinde büyük olasılıkla enfeksiyona bağlı bir rahatsızlığa yakalanabileceklerini anlattı.
Turhan özellikle son 20 yılda yaz aylarında görülen enfeksiyon hastalıklarında hem Türkiye'de hem de diğer ülkelerde büyük artış kaydedildiğini belirtti. Turhan bu artışın tek başına sulardaki kirlenmeye bağlanamayacağını ancak sıcaklık başka fiziki ve beslenme koşulları da rol oynamakla birlikte önemli nedenlerinden birini kirli suların oluşturduğunu söyledi. Deniz havuz ve su parklarından bulaşan enfeksiyon hastalıklarının başında ishal cilt tahrişi ve göz yanması rahatsızlıklarının geldiğini anımsatan Turhan öncelikle mikroorganizma bulaştırmayacak düzeyde klor içeren ve bu düzeyi sürekli kontrol altında tutulan temiz havuzlarda yüzülmesi gerektiğini vurguladı. Turhan ''Kontrolü düzenli yapılan havuzlar tercih edilmeli. İdeal kontrol klor seviyesinin günde iki kez denetlenmesidir. Havuzdaki suyun klor seviyesi de mikro organizmaları bulaştırmayacak kadar olmalı ama insanın gözünü ve cildini yakacak kadar da olmamalı'' dedi.
[b]DENİZ SUYUNA DA DİKKAT![/b]
Yrd. Doç. Dr. Turhan tuzlu suyun da mikroorganizmaları hemen öldürmediğine işaret ederek özellikle denizlerin kanalizasyon sularının boşaldığı hayvan leşlerinin bırakıldığı bölgelerinde yüzülmemesini istedi. Turhan aşırı yağışların hemen ardından bu suların karıştığı denizlerin hastalık bulaştırabileceğine de işaret etti. Turhan bazı mikroorganizmaların tuzlu suda günlerce yaşayabildiğini söyledi.
İnsanların havuza girmeden önce alabileceği önlemler olduğunu belirten Özge Turhan havuza girilmeden önce mümkünse sabun ya da şampuan ile duş alınmasını yüzerken su yutulmamasını tuvalete gidildiği zaman ellerin iyi yıkanmasını annelerin çocuk bezlerini havuz yakınında değiştirmemelerini çocukların iyi yıkanmasını önerdi.
Turhan kemoterapi görmüş kişilerle AIDS ve kanser hastası olanların kirli havuzlardan kaçınmaları gerektiğinin altını çizerek bu kişilerin kirli bir havuzdan enfeksiyon kapmaları halinde sonuçların ölümcül olabileceğini vurguladı.
Özge Turhan hamile kadınların gerekli temizlik koşullarına uymaları ve kontrolü yapılan havuzlarda yüzmelerinin sakıncası bulunmadığını ıslak mayo ile uzun süre oturulmasının ise ciltte tahrişlere yol açabileceğini sözlerine ekledi.
ANTALYA - Bunaltıcı sıcakların etkisiyle serinlemek ve yüzmek amacıyla deniz havuz ve su parklarını tercih edenlerin sayısındaki artışa bağlı olarak çeşitli sağlık sorunlarına yol açan enfeksiyon rahatsızlıkları da artıyor.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özge Turhan düzenli kontrolü yapılmadığı ve temizlik kurallarına uyulmadığı için çeşitli yollarla mikroorganizmaların bulaştığı havuz ve su parklarının sağlık açısından büyük riskler içerebildiğini söyledi.
Ortalama büyüklükteki bir havuza gözle görülemeyecek kadar küçük bir dışkının bırakılmasının bile bütün suyun mikroorganizmalarla kirlenmesine yol açabildiğini ifade eden Turhan bu havuzda yüzenlerin su yutması halinde büyük olasılıkla enfeksiyona bağlı bir rahatsızlığa yakalanabileceklerini anlattı.
Turhan özellikle son 20 yılda yaz aylarında görülen enfeksiyon hastalıklarında hem Türkiye'de hem de diğer ülkelerde büyük artış kaydedildiğini belirtti. Turhan bu artışın tek başına sulardaki kirlenmeye bağlanamayacağını ancak sıcaklık başka fiziki ve beslenme koşulları da rol oynamakla birlikte önemli nedenlerinden birini kirli suların oluşturduğunu söyledi. Deniz havuz ve su parklarından bulaşan enfeksiyon hastalıklarının başında ishal cilt tahrişi ve göz yanması rahatsızlıklarının geldiğini anımsatan Turhan öncelikle mikroorganizma bulaştırmayacak düzeyde klor içeren ve bu düzeyi sürekli kontrol altında tutulan temiz havuzlarda yüzülmesi gerektiğini vurguladı. Turhan ''Kontrolü düzenli yapılan havuzlar tercih edilmeli. İdeal kontrol klor seviyesinin günde iki kez denetlenmesidir. Havuzdaki suyun klor seviyesi de mikro organizmaları bulaştırmayacak kadar olmalı ama insanın gözünü ve cildini yakacak kadar da olmamalı'' dedi.
[b]DENİZ SUYUNA DA DİKKAT![/b]
Yrd. Doç. Dr. Turhan tuzlu suyun da mikroorganizmaları hemen öldürmediğine işaret ederek özellikle denizlerin kanalizasyon sularının boşaldığı hayvan leşlerinin bırakıldığı bölgelerinde yüzülmemesini istedi. Turhan aşırı yağışların hemen ardından bu suların karıştığı denizlerin hastalık bulaştırabileceğine de işaret etti. Turhan bazı mikroorganizmaların tuzlu suda günlerce yaşayabildiğini söyledi.
İnsanların havuza girmeden önce alabileceği önlemler olduğunu belirten Özge Turhan havuza girilmeden önce mümkünse sabun ya da şampuan ile duş alınmasını yüzerken su yutulmamasını tuvalete gidildiği zaman ellerin iyi yıkanmasını annelerin çocuk bezlerini havuz yakınında değiştirmemelerini çocukların iyi yıkanmasını önerdi.
Turhan kemoterapi görmüş kişilerle AIDS ve kanser hastası olanların kirli havuzlardan kaçınmaları gerektiğinin altını çizerek bu kişilerin kirli bir havuzdan enfeksiyon kapmaları halinde sonuçların ölümcül olabileceğini vurguladı.
Özge Turhan hamile kadınların gerekli temizlik koşullarına uymaları ve kontrolü yapılan havuzlarda yüzmelerinin sakıncası bulunmadığını ıslak mayo ile uzun süre oturulmasının ise ciltte tahrişlere yol açabileceğini sözlerine ekledi.