08-30-2010, Saat: 09:07 PM
Etiler AcıbademGöz Medikal Direktörü Doç. Dr. Bozkurt Şener modern katarakt cerrahisinin hastaların hayatına birçok konfor getirdiğini söyledi. Bozkurt Şener 25 milimetreden açılan kesiden girebilen lokal ve katlanabilir lenslerle hastaların katarakt problemlerinin yanı sıra uzak ve yakın gözlüğü sorununu da çözülebildiğini belirtti. Katarakt cerrahisinde pozitif gelişmelerin yaşandığını belirten Doç. Dr. Şener “Günümüzde değişik türde lensler bulunuyor. Multifokal lensler doğru hastaya kullanıldığında katarakt ameliyatı sonrası yalnızca uzak görüşü düzeltmekle kalmayıp orta ve yakın görüşlerini de düzeltmek mümkün oluyor. Ancak bu lensleri özellikle astigmat hastalarına uygulayamıyoruz. Multifokal lenslerde diğer önemli konu ise hastanın ameliyat sonrası sabırlı olması. Ameliyattan 1- 6 ay sonra beyin ve göz arasında uyum sağlanabildiği için görme netliği sonradan daha da kaliteli oluyor” dedi.
Katarakt hastalığı ile ilgili diğer merak edilen soruları Doç. Dr. Bozkurt Şener yanıtladı.
Kataraktın genellikle yaşa bağlı olduğu bilinir. Bazı tedbirlerle kataraktın önceden önlenmesi söz konusu mudur?
Genetik özellik kaçınılmaz. Ailede kataraktı görüyorsanız sonraki jenerasyonlarda da bunu görebiliyorsunuz. Ama günümüzde kataraktı bir nebze de olsa önlemek mümkün. Özellikle hastalara güneşin ültraviyole ışınlarından kaçınmayı öneriyoruz. Ya da güneşin ültraviyole ışınlarının yaptığı etkileri C vitaminiyle antioksidan dediğimiz bazı ilaç gruplarıyla azaltmaya çalışıyoruz. Özellikle son dönemlerde biliyorsunuz güneşe çıkma çok yaygınlaştı. Eskiden güneşlenmek bu kadar yaygın değildi. Güneşlenmeyle birlikte kataraktların hem daha erken yaşlara çekildiğini hem de daha sık görüldüğünü gözlemliyoruz.
Kataraktın tek tedavisi ameliyat mıdır?
Kataraktta bir özellik var. Diğer birçok hastalıkta olduğu gibi erken yakalarsak tedavi ederiz ve ameliyattan kurtuluruz gibi bir şey yok. Kataraktı gördüğümüz zaman bunun belli bir sürecin sonunda ameliyata gideceğini biliyoruz. Hastalara mutlaka ya şimdi ya bir dönem sonra ya da çok ileride katarakt ameliyatını olacaksınız diyoruz. Hastalara ne yazık ki şu ilacı alın ya da şu tedaviyi yapın bu katarakttan kurtulun biz de ileride sizi ameliyat etmeyelim diye bir şey söyleyemiyoruz. Mutlaka ameliyat gerekiyor. Bunun için de katarakt cerrahisinde çok hızlı bir gelişim var.
Günümüzde katarakt ameliyatlarında ne gibi yenilikler gelişti?
Sadece gözü birkaç damla ile uyuşturuyoruz yani bir iğne yok narkoz yok. Küçük bir kesiden göze giriyoruz. Kesinin boyu her geçen yıl biraz daha küçülüyor. Şu anda 25 mm.lere kadar indi. Önümüzdeki çok yakın bir dönemde bunun 15 mm. civarına ineceğini bekliyoruz. Kataraktın üstünde küçücük bir pencere açıyoruz. Aynı portakalın üstündeki o kesiyi yaptığımız gibi. Sonra kataraktin içini boşaltıyoruz birtakım sistemlerle. Fako zaten budur. Ses gücünü kullanarak kataraktın içindeki sertleşmiş bölümleri parçalıyoruz. Ve içeriden dışarıya doğru emerek temizliyoruz. Sonra da o portakalın kabuğunun içine bir şey yerleştiriyormuş gibi kataraktın içeride bıraktığımız şeffaf zarınin içine katlanabilir lensler yerleştiriyoruz. Hastanın kataraktının tedavi etmiş olmakla kalmayıp hem uzak hem de yakın gözlük problemini de böylece halletmiş oluyoruz.. Tabi bütün bunlar bu küçücük delikten çok kısa sürede 8–10 dakikada gerçekleştirildiği için hastanın günlük yaşantısına çok hızlı dönmesi mümkün oluyor.
Katarakt ameliyata rağmen tekrarlar mı?
Ameliyat sırasında önce kataraktın içindeki çekirdeği temizliyoruz. Sonra etrafındaki beyaz kabuk gibi olan korteks dediğimiz maddeyi temizliyoruz. Geriye de zarını bırakıyoruz. O zarın içine de yapay lensimizi yerleştiriyoruz. Fakat zaman içinde bu arkadaki şeffaf olan zar yavaş yavaş kesifleşmeye başlayabiliyor. Her hastada bu olmuyor ama belli bir grupta olabiliyor. Bunu engellemek için birtakım çalışmalar yapılıyor. Goz ici lenslerde bazı değişiklikler yapılıyor ama yinede bazen küçük bir müdahaleye gereksinim duyulabiliyor.
Katarakt ameliyatı olmuş hastalara neler önerirsiniz?
Tüm cerrahilerde olduğu gibi bir kere doğru kontrol şart. Çünkü katarakt ameliyatı yapılıp katarakt alındıktan sonra hastalıklar tamamen bitmiyor. Göz aynı göz özellikle de katarakt ameliyatı olmuş bir göz cerrahi geçirmiş bir gözdür. Onun için daha çok dikkat edilmesi gerekir. Ve çok daha önemlisi özellikle yaşlı bir kişide yapılmış bir katarakt ameliyatıysa teknolojisi yüksek lenslerle bile arka merkezde (sari nokta) birtakım zamana dönük problemler çıkabilir. Bunların hepsinin bir göz hekimi tarafından yılda bir kere kontrol edilmesi gerekiyor
Katarakt hastalığı ile ilgili diğer merak edilen soruları Doç. Dr. Bozkurt Şener yanıtladı.
Kataraktın genellikle yaşa bağlı olduğu bilinir. Bazı tedbirlerle kataraktın önceden önlenmesi söz konusu mudur?
Genetik özellik kaçınılmaz. Ailede kataraktı görüyorsanız sonraki jenerasyonlarda da bunu görebiliyorsunuz. Ama günümüzde kataraktı bir nebze de olsa önlemek mümkün. Özellikle hastalara güneşin ültraviyole ışınlarından kaçınmayı öneriyoruz. Ya da güneşin ültraviyole ışınlarının yaptığı etkileri C vitaminiyle antioksidan dediğimiz bazı ilaç gruplarıyla azaltmaya çalışıyoruz. Özellikle son dönemlerde biliyorsunuz güneşe çıkma çok yaygınlaştı. Eskiden güneşlenmek bu kadar yaygın değildi. Güneşlenmeyle birlikte kataraktların hem daha erken yaşlara çekildiğini hem de daha sık görüldüğünü gözlemliyoruz.
Kataraktın tek tedavisi ameliyat mıdır?
Kataraktta bir özellik var. Diğer birçok hastalıkta olduğu gibi erken yakalarsak tedavi ederiz ve ameliyattan kurtuluruz gibi bir şey yok. Kataraktı gördüğümüz zaman bunun belli bir sürecin sonunda ameliyata gideceğini biliyoruz. Hastalara mutlaka ya şimdi ya bir dönem sonra ya da çok ileride katarakt ameliyatını olacaksınız diyoruz. Hastalara ne yazık ki şu ilacı alın ya da şu tedaviyi yapın bu katarakttan kurtulun biz de ileride sizi ameliyat etmeyelim diye bir şey söyleyemiyoruz. Mutlaka ameliyat gerekiyor. Bunun için de katarakt cerrahisinde çok hızlı bir gelişim var.
Günümüzde katarakt ameliyatlarında ne gibi yenilikler gelişti?
Sadece gözü birkaç damla ile uyuşturuyoruz yani bir iğne yok narkoz yok. Küçük bir kesiden göze giriyoruz. Kesinin boyu her geçen yıl biraz daha küçülüyor. Şu anda 25 mm.lere kadar indi. Önümüzdeki çok yakın bir dönemde bunun 15 mm. civarına ineceğini bekliyoruz. Kataraktın üstünde küçücük bir pencere açıyoruz. Aynı portakalın üstündeki o kesiyi yaptığımız gibi. Sonra kataraktin içini boşaltıyoruz birtakım sistemlerle. Fako zaten budur. Ses gücünü kullanarak kataraktın içindeki sertleşmiş bölümleri parçalıyoruz. Ve içeriden dışarıya doğru emerek temizliyoruz. Sonra da o portakalın kabuğunun içine bir şey yerleştiriyormuş gibi kataraktın içeride bıraktığımız şeffaf zarınin içine katlanabilir lensler yerleştiriyoruz. Hastanın kataraktının tedavi etmiş olmakla kalmayıp hem uzak hem de yakın gözlük problemini de böylece halletmiş oluyoruz.. Tabi bütün bunlar bu küçücük delikten çok kısa sürede 8–10 dakikada gerçekleştirildiği için hastanın günlük yaşantısına çok hızlı dönmesi mümkün oluyor.
Katarakt ameliyata rağmen tekrarlar mı?
Ameliyat sırasında önce kataraktın içindeki çekirdeği temizliyoruz. Sonra etrafındaki beyaz kabuk gibi olan korteks dediğimiz maddeyi temizliyoruz. Geriye de zarını bırakıyoruz. O zarın içine de yapay lensimizi yerleştiriyoruz. Fakat zaman içinde bu arkadaki şeffaf olan zar yavaş yavaş kesifleşmeye başlayabiliyor. Her hastada bu olmuyor ama belli bir grupta olabiliyor. Bunu engellemek için birtakım çalışmalar yapılıyor. Goz ici lenslerde bazı değişiklikler yapılıyor ama yinede bazen küçük bir müdahaleye gereksinim duyulabiliyor.
Katarakt ameliyatı olmuş hastalara neler önerirsiniz?
Tüm cerrahilerde olduğu gibi bir kere doğru kontrol şart. Çünkü katarakt ameliyatı yapılıp katarakt alındıktan sonra hastalıklar tamamen bitmiyor. Göz aynı göz özellikle de katarakt ameliyatı olmuş bir göz cerrahi geçirmiş bir gözdür. Onun için daha çok dikkat edilmesi gerekir. Ve çok daha önemlisi özellikle yaşlı bir kişide yapılmış bir katarakt ameliyatıysa teknolojisi yüksek lenslerle bile arka merkezde (sari nokta) birtakım zamana dönük problemler çıkabilir. Bunların hepsinin bir göz hekimi tarafından yılda bir kere kontrol edilmesi gerekiyor