09-01-2010, Saat: 01:44 PM
Uyku felci, uyandıktan hemen sonra (hypnopompic felç olarak da bilinir) veya, seyrek olarak, uykuya dalmadan hemen önce (hypnagogic felç olarak da bilinir), bedenin geçici olarak hareket edememesi (felç olması) ile karakterize edilen bir durumdur.
Fizyolojik olarak, REM atonia olarak da bilinen REM uykusu sırasında oluşan normal felç ile yakından ilgilidir. Buna göre bazı bilim adamları ve fizikçiler bunun uyku döngüsünün "doğal" bir etkisi olduğuna inanır. Uyku felci beyin REM durumundan tamamen uyanık duruma geçse de beden felcinin devam etmesi durumunda oluşur. Bu durum, kişinin bilincinin tamamen açık olmasına rağmen hareket edememesine sebep olur. Ayrıca bu durum ile birlikte hypnagogic halüsinasyonlar olabilir.
Çoğu zaman, uyku felcine uğraya kişi tarafından bunun bir rüya sebebiyle oluştuğuna inanılır. Bu yüzden, insanların hareket etmek istese de hareket edemediği rüya sayısı bu kadar fazladır. Uyku felcinin sebep olduğu halüsinasyonlar bazen durumun normal bir rüya olarak algılanmasına, bazen de oda içerisinde hayali şeyler görülmesine sebep olur.
Uyku felcinin başlıca belirtisi uyanma öncesi veya uyuma öncesi görülen kısmı veya geçici iskelet kası felcidir. Diğer bir deyişle, bir kişinin uykuya dalarken veya uyanırken hareket edememesi veya konuşamaması hissidir. Uyku felci ile birlikte hypnagogic halüsinasyonlar olabilir. Bu halüsinasyonlar işitsel, dokunsal ve/veya görsel olabilir. Uyku felci kişi tekrar REM uykusuna dönmeden önce veya tamamen uyanmadan önce birkaç saniye veya birkaç dakika sürebilir. Çok uç durumlarda, 4-5 saat sürdüğü de bilinmektedir.
Uyku felci, rüya gören bir kişinin rüyasında yaptığı hareketleri aynen yapmasını engellemek için REM uykusu süresince oluşur. Uyku felcinin fizyolojisi hakkında çok az şey bilinir. Bununla birlikte, uyku felcinin beynin pons bölgesindeki motor nöronların post-sinaptik inhibisyonu ile bağlantılı olduğu önerilmektedir. Özellikle, düşük seviye melatonin kasların uyarılmasını engelleyecek şekilde sinirlerdeki depolarizasyon akımı durdurabilir, ve rüyada yaşanan fiilin gerçekte yaşanmamasını sağlayabilir (mesela, rüyasında koştuğunu gören bir kişinin gerçekte koşmasını engellemek gibi).
Ayrıca, bu düzensizliği yaşayanlar ve narkolepsiden muzdarip olanlar arasında belirgin bir ilişki vardır. Fakar, değişik çalışmalar çoğu insanın hayatlarında en az bir kez uyku felci yaşadığını göstermektedir.
Bazıları, değişik faktörlerin uyku felci ve halüsansyonların yaşanma olasılığını arttırdığını rapor etmişlerdir. Bunlar :
* Sırt üstü yatmak
* Düzensiz uyuma saatleri; şekerlemeler, çok veya az uyumak
* Fazla stres
* Ani çevre/yaşam tarzı değişiklikleri
* Olaydan hemen önce görülen berrak rüya. Ayrıca berrak rüya durumuna girebilmek için kullanılan bilinçli indüksiyon yaygın bir yöntemdir.
* Yapay uyku yardımcıları ve antihistaminler.
* Düzensiz uyuma saatleri; şekerlemeler, çok veya az uyumak
* Fazla stres
* Ani çevre/yaşam tarzı değişiklikleri
* Olaydan hemen önce görülen berrak rüya. Ayrıca berrak rüya durumuna girebilmek için kullanılan bilinçli indüksiyon yaygın bir yöntemdir.
* Yapay uyku yardımcıları ve antihistaminler.
* Çin halk kültüründe uyku felci "gǔi yà chúang" (鬼压床鬼壓床 kelimesi kelimesine : "Hayalet yatağa basıyor": 鬼: hayalet 压: basmak 床: yatak) olarak bilinir. İnanışa göre bir ruh veya hayalet uyuyan kişinin üzerinde oturup veya yatıp uyku felcine sebep olur. Bu ölümün güçleri tarafından, küçük çapta ruhun ele geçirilmesi olarak düşünülür ve genellikle kurban bir zarar görmez.
* Hindistan'da, uyku felci hakkında iki düşünce vardır. Bunlardan biri uyku felcinde olduğu gibi uyurken bilincin açık olması aydınlanmaya ulaşırken görülen işaretlerden biri olmasıdır. Fakat aynı zamanda kendi aydınlanması için yol alan kişilere saldıran rakshasanın da (Hindu şeytanlar]]) bir hareketidir.
* Japonya'da, uyku felci kanashibari (金縛り kelimesi kelimesine: "****l içerisinde bağlanmış olmak": kana: ****l shibaru: bağlı olmak"), olarak bilinir.
* İskandinavya mitolojisinde, uyku felcine bir Mara sebep olur, ya da bir mare - kabuslara da sebep olabilen kötü bir dişi hayalet. İlk olarak Norse Ynglinga destanında görülmüştür fakat bu inanış muhtemelen daha eskidir. "Mara"; eski Norveççe, İsveççe ve İzlandaca ismidir, "mare" ise Norveççe and Danimarkacadır.
* Newfoundland'de yaşlı bir cadının ziyareti olarak bilinir Newfoundland İrlandacası ile Ag Rog).
* Meksika'da subida del muerto (tepeye tırmanan ölü) olarak bilirnir.
* Yunanca'da mora (Yunanca: μώρα olarak bilinir isim Slav bir kökenden gelmektedir.
* Almanca'da Hexendrücken (cadı basması) olarak bilinir.
* Tükçe'de karabasan olarak bilinir. Türkiye'deki genel inanışa göre bu ****fiziksel bir olaydır ve özellikle inançlı insanlar buna bir cinin sebep olduğuna inanırlar ve bazı dualar tavsiye ederler.
* Hazaragi dili'nde Syahi Zer Kado (basan mürekkep) olarak bilinir.
* Güney Birleşik Devletler'de insana binmiş bir cadı olarak tarif edilir.
* Kore'de Gawi¤¤¤¤im (가위눌림 kelimesi kelimesine: "Gawi tarafından bastırılmak.") olarak bilinir. Gawi'nin anlamı tam olarak belli değildir fakat genellikle "ruhlar" veya "şeytanlar" olarak bilinir.
* Endonezya'da Cavali insanlar tindihan derler yerel lehçede okunuşu "tindhihen" (üzerine uzanılmak).
* Filipinler'de uyku felci genellikle Bangungot ile bağdaştırılır.
* Vietnam'dauyku felci anlamı insanın üzerinde bastıran bir hayalet veya ruh olan "ma đè" olarak bilinir.
* Antiller'de "duppy tarafından binilmek" olarak bilinir.
* Ortaçağ Avrupasında uyku felci mara incubi succubi diğer şeytanlar ve büyücülüğe bağlanırdı. İngiltere'de insanlar uyurken cadıların insanların göğsüne bindiğine ve nefes alamama kıpırdayamama gibi hislere bunların sebep olduğuna inanırdı.
* Geleneksel Rusya inanışında uyku felcine kötü evlilik ihanet için ev halkını cezalandıran ev ruhu domovoi sebep olur.
* Gelenksel İslam kültüründe uyku felci bir cin ile açıklanır; insanlara benzeyen ve dünyada yaşayan bir ırk. "Cin" kelimesi kelime olarak gizli görünmez ıssız yabancı olan herşey için bir yan anlam olarak kullanılır ve Kuran tarafından doğrudan işaret edilen iki yaratılmıştan biridir (diğeri de insandır). İslami kaynaklarda, and İslam iliminde Cinler irade sahibi dolayısıyla insanlar gibi yaptıklarından sorumlu yaratıklar olarak tanımlanmıştır. Onlar da insanlar gibi yaşarlar ve ölürler toplum olarak yaşarlari bir kültürleri ve dinleri vardır.
* Laos kültüründe "hayalet seni sessizleştiriyor" diye çevrilebilen "pee um" diye bilinir. İnanışa göre hayalet geceleri gelir kurbanın kollarını ve bacaklarını tutar üzerine bastırır hatta ses çıkartamasın diye ağzını bile kapatır.
* Finlandiya dlinde kabusa painajainen denir fakat kelime olarak "basmak" demektir. Uyku felcinden esinlenilerek böyle bir kelime kullanıldığı düşünülüyor.
* Macaristan halk kültüründe uyku felcine "lidércnyomás" ("lidérc: basmak") ve "lidérc" "boszorkány" "tündér" veya "ördögszerető" gibi doğa üstü varlıklarla ilişkilendirilebilinir."boszorkány" kelimesi Türkçe kökü "bas-"'tan türemiştir.
* Bilimadamları uzaylı kaçırmaları beden dışı seyahat ve diğer paranormal olaylarından birçoğunun aslında uyku felci sırasında yaşananların yanlış yorumlanmasından kaynakandığını düşünüyor.
Bi dane daha:Karabasan diye bir şey yoktur..
İnsanlar rüya gördükleri REM uykusu sırasında göz ve solunum kasları dışında tamamen fizyolojik bir felç durumundadırlar. Hiçbir kasları çalışmaz. Böyle olmasaydı biz rüyalarımızı oynar hale gelirdik. Rüyamızda ne yapıyorsak yatakta da onu yapmaya başlardık. Bazen rüyadan uyandığımızda beynimiz uyanık ve etrafın farkında olduğumuz halde hareket edemez ses çıkaramaz ve göğsümüzün üzerinde bir ağırlık varmış gibi hissederiz. Bunu herkes hayatının bir döneminde en az bir kez yaşamıştır. Korku verici bir durumdur. Ama saniyeler içinde kendiliğinden düzelir. Karabasanın olma nedeni; uykudan uyanmamıza rağmen REM uykusundaki fizyolojik felç halinin uyanır uyanmaz çözülmemesine bağlıdır.
daha karmaşık dökümanlarda var ama pek anlaşılmıyor kısa özeti bu yani bir nevi kısa süreli felç ben geçen ay mesela karabasan dediğimiz şeyle ilk defa karşılaştım bir dakika kıpırdayamadım sesim de çıkmadı ama sonra herşey normala döndü yani bu açıklama beni tatmin etti.Artık yaşarsam öyle birşey karabasan diye birşeyin olmadığını bilerek hareket edip sakin olursam daha yararlı olacak sanırım benim için mesala bağırmaya çalışmamak gibi