09-02-2010, Saat: 09:04 PM
Oniki ve daha yukarı yaşlarda bulunan çocuklar ruhsal ve kişilik gelişmelerini önemli ölçüde tamamlamaları nedeni ile daha küçük yaşlardaki çocukların yaşadıkları bazı sorunları yaşamamaktadırlar.
Anne baba arasındaki sorunların neler olduğu ve çözüm konusunda daha mantıklı düşünebilmektedirler.
Bu yaş grubundaki çocuklar anne ve babaları arasındaki sorunları çok iyi bilmektedirler. Bu sorunlar nedeniyle kimin kabahatli olduğunu sorunların asıl nedenlerine ebeveynlerinin etkisinden kalmadan kendileri karar verebilmektedirler. Bazen anne babalarını barıştırmaya sorunların çözümüne katkıda bulunmaya çalışmaktadırlar. Bazende bu evliliğin yürümeyeceğini düşünmektedirler. Bu nedenle anne babalarının boşanmasını istemektedirler. Bunun anne babaları ve kendileri için daha iyi olacağını bilmektedirler. Yürümeyeceğine inandıkları evliliği yürütmeye çalışan ebeveynlerine öfke duymaktadırlar. Baba anneye fiziksel şiddet kötü muamelede bulunuyorsa annelerinin bir an önce boşanmasını istemektedirler. Kendisine yapılan eziyetlere katlandığı için anneye öfkelenmekte ve onu anlayamadıklarını söylemektedirler. Anne neden boşanmadığını konuştuğunda ise onu anlamaktadırlar. Annenin boşanması durumunda ekonomik bir geliri ve gideceği bir yeri yoksa o zamanda annelerine hem acımakta hemde babalarına nefret duymaktadırlar. Annenin babaya eziyet etmesi pek görülmediğinden anneye karşı böyle bir durum sözkonusu olmamaktadır. Boşanma durumunda hangi ebeveynin yanında kalacaklarına daha mantıklı olarak karar vermektedirler. Anne baba biribirlerine karşı çok saygısızca davranışlar yapıp sürekli biribirlerini aşağılayıcı davranışlarda bulunmamışlarsa ve biribirlerini çocuğa kötülemeden medeni bir şekilde karar verip boşanmışlarsa ve bunu çocuğa izah etmişlerse boşanmadan sonrada çocuğa karşı olan sorumluluklarını yerine getiriyorlarsa boşanma çocuk üzerinde ciddi olumsuzluklar yaratmamaktadır. Bir ebeveynin diğer ebeveyni sürekli kötülemesi ve bu konuda baskı yapmasından çok rahatsız olmaktadırlar. Diğer ebeveynin aramaması ve yardım etmemesi halinde ona olan kızgınlıkları artmakta ve onu görmek istememektedirler. Çünkü onun tarafından sevilmediğini düşünmektedirler. Ebeveynlerden birinin hiç arayıp sormaması çocukta rededilme duygusu yaratmaktadır. Boşanmadan önce o ebeveyn ile sıcak ilişkiler kuramamışsa onu görme isteği daha az olmaktadır. Ancak yinede bu kızgınlık sürekli olmamaktadır. Diğer ebeveynle görüşme konusunda kendi fikirlerinin alınmasını ve istemiyorlarsa görüştürülmemeyi istemektedirler. Yanında kaldıkları ebeveynin çözmesi gereken sorunların çözümünde ona yardımcı olmaktadırlar. Bazı çocuklar ise boşanmadan sonra ortaya çıkan sorunlar karşısında bocalamakta ve karışık duygular içine girmektedirler. Ne yapacağını bilememe okulu aksatma okulda ve okul dışında çeşitli uyumsuzluklar gösterme okuldan kaçma çeşitli kötü alışkanlıklara sapma yanında kaldığı ebeveynle çatışma hayata boş verme gibi davranışlar göstermektedirler. Bu dönem ergenlik dönemi olduğundan ergenliğin getirdiği ruhsal sorunlar ile boşanmanın getirdiği sorunlar iç içe girmektedir. Boşanma sonrası yeterli desteği görmeyenlerde ergenlik döneminde ortaya çıkan sorunlar daha sık olarak ortaya çıkmaktadır. Okulda ve evde kurallara uymama hayata boş verme derslerine yoğunlaşamama iç sıkıntısı sinirlilik öfke patlamaları ve depresif belirtiler sık görülmektedir. Bu dönem birçok ruhsal bozukluğun başladığı dönem olduğundan boşanmadan sonra yaşam şartları kötü olan çocuklarda bu bozukluklar daha erken ortaya çıkabilmekte ve daha ağır seyretmektedir. Bunaltı belirtileri ve bununla bağlantılı çeşitili organlarda ortaya çıkan fiziksel hastalık belirtileri sık görülmektedir.
Bu yaş grubundaki çocukların sosyal çevreleri genişlediğinden sorunlarını arkadaşları öğretmenleri ve akrabaları ile paylaşabilmekte ve onlardan yardım isteyebilmektedirler. Okul çalışma ve mesleki konularda planlar yapmaktadırlar. Kimliklerini oluştururken aile dışı çevrelerdende önemli ölçüde etkilenmektedirler. Bu çevrelerden ne kadar fazla olumlu mesajlar alıyorlarsa o kadar olumlu davranışar göstermektedirler. Boşanmanın yarattığı sorunlardan daha az etkilenmektedirler.
Boşanmış anne babaların ergenlik çağındaki çocuklarının bundan nasıl etkilenecekleri anne babaların onlara olan ilgisi sevgisi ve çevresel destek ile çok yakından ilgilidir. Çocukların kendilerini değerli ve güvenli hissetmeleri iyi bir kişilik yapısı geliştirebilmeleri ve mutlu olabilmeleri için en önemli husus budur. Sosyal ve ekonomik şartların önemide yadsınamaz.
Anne baba arasındaki sorunların neler olduğu ve çözüm konusunda daha mantıklı düşünebilmektedirler.
Bu yaş grubundaki çocuklar anne ve babaları arasındaki sorunları çok iyi bilmektedirler. Bu sorunlar nedeniyle kimin kabahatli olduğunu sorunların asıl nedenlerine ebeveynlerinin etkisinden kalmadan kendileri karar verebilmektedirler. Bazen anne babalarını barıştırmaya sorunların çözümüne katkıda bulunmaya çalışmaktadırlar. Bazende bu evliliğin yürümeyeceğini düşünmektedirler. Bu nedenle anne babalarının boşanmasını istemektedirler. Bunun anne babaları ve kendileri için daha iyi olacağını bilmektedirler. Yürümeyeceğine inandıkları evliliği yürütmeye çalışan ebeveynlerine öfke duymaktadırlar. Baba anneye fiziksel şiddet kötü muamelede bulunuyorsa annelerinin bir an önce boşanmasını istemektedirler. Kendisine yapılan eziyetlere katlandığı için anneye öfkelenmekte ve onu anlayamadıklarını söylemektedirler. Anne neden boşanmadığını konuştuğunda ise onu anlamaktadırlar. Annenin boşanması durumunda ekonomik bir geliri ve gideceği bir yeri yoksa o zamanda annelerine hem acımakta hemde babalarına nefret duymaktadırlar. Annenin babaya eziyet etmesi pek görülmediğinden anneye karşı böyle bir durum sözkonusu olmamaktadır. Boşanma durumunda hangi ebeveynin yanında kalacaklarına daha mantıklı olarak karar vermektedirler. Anne baba biribirlerine karşı çok saygısızca davranışlar yapıp sürekli biribirlerini aşağılayıcı davranışlarda bulunmamışlarsa ve biribirlerini çocuğa kötülemeden medeni bir şekilde karar verip boşanmışlarsa ve bunu çocuğa izah etmişlerse boşanmadan sonrada çocuğa karşı olan sorumluluklarını yerine getiriyorlarsa boşanma çocuk üzerinde ciddi olumsuzluklar yaratmamaktadır. Bir ebeveynin diğer ebeveyni sürekli kötülemesi ve bu konuda baskı yapmasından çok rahatsız olmaktadırlar. Diğer ebeveynin aramaması ve yardım etmemesi halinde ona olan kızgınlıkları artmakta ve onu görmek istememektedirler. Çünkü onun tarafından sevilmediğini düşünmektedirler. Ebeveynlerden birinin hiç arayıp sormaması çocukta rededilme duygusu yaratmaktadır. Boşanmadan önce o ebeveyn ile sıcak ilişkiler kuramamışsa onu görme isteği daha az olmaktadır. Ancak yinede bu kızgınlık sürekli olmamaktadır. Diğer ebeveynle görüşme konusunda kendi fikirlerinin alınmasını ve istemiyorlarsa görüştürülmemeyi istemektedirler. Yanında kaldıkları ebeveynin çözmesi gereken sorunların çözümünde ona yardımcı olmaktadırlar. Bazı çocuklar ise boşanmadan sonra ortaya çıkan sorunlar karşısında bocalamakta ve karışık duygular içine girmektedirler. Ne yapacağını bilememe okulu aksatma okulda ve okul dışında çeşitli uyumsuzluklar gösterme okuldan kaçma çeşitli kötü alışkanlıklara sapma yanında kaldığı ebeveynle çatışma hayata boş verme gibi davranışlar göstermektedirler. Bu dönem ergenlik dönemi olduğundan ergenliğin getirdiği ruhsal sorunlar ile boşanmanın getirdiği sorunlar iç içe girmektedir. Boşanma sonrası yeterli desteği görmeyenlerde ergenlik döneminde ortaya çıkan sorunlar daha sık olarak ortaya çıkmaktadır. Okulda ve evde kurallara uymama hayata boş verme derslerine yoğunlaşamama iç sıkıntısı sinirlilik öfke patlamaları ve depresif belirtiler sık görülmektedir. Bu dönem birçok ruhsal bozukluğun başladığı dönem olduğundan boşanmadan sonra yaşam şartları kötü olan çocuklarda bu bozukluklar daha erken ortaya çıkabilmekte ve daha ağır seyretmektedir. Bunaltı belirtileri ve bununla bağlantılı çeşitili organlarda ortaya çıkan fiziksel hastalık belirtileri sık görülmektedir.
Bu yaş grubundaki çocukların sosyal çevreleri genişlediğinden sorunlarını arkadaşları öğretmenleri ve akrabaları ile paylaşabilmekte ve onlardan yardım isteyebilmektedirler. Okul çalışma ve mesleki konularda planlar yapmaktadırlar. Kimliklerini oluştururken aile dışı çevrelerdende önemli ölçüde etkilenmektedirler. Bu çevrelerden ne kadar fazla olumlu mesajlar alıyorlarsa o kadar olumlu davranışar göstermektedirler. Boşanmanın yarattığı sorunlardan daha az etkilenmektedirler.
Boşanmış anne babaların ergenlik çağındaki çocuklarının bundan nasıl etkilenecekleri anne babaların onlara olan ilgisi sevgisi ve çevresel destek ile çok yakından ilgilidir. Çocukların kendilerini değerli ve güvenli hissetmeleri iyi bir kişilik yapısı geliştirebilmeleri ve mutlu olabilmeleri için en önemli husus budur. Sosyal ve ekonomik şartların önemide yadsınamaz.