09-05-2010, Saat: 12:35 PM
Ne zaman yazılmış sana onca şiir !
Nasıl sevmiş seni gönül daha dününü bugününden ayırt edemezken
Nasıl bir sevdaya müptelâ olmuş ¿!
Yok oluşa mı bunca sevdâ ! yok olmaya mı içimdeki nâr ¿
Nasıl bir vurgun nasıl bir ihtilâl nasıl bir Terk-i diyardır bu ¿
...
Sevdâm acıyla asılı duruyor dünlerde !
Nasıl bir sevdâymış ki bugünlerime ket vuruyor ¿ nasıl bir şeysin ki..
…
Neyin hesabını ödüyorum.. neyin peşinde sevdâlarım ¿!
Geride kalan benden eksik hangi ömrümü alacak Azrail ¿
Ben ki yok oluşun müptelâsı ..
Ömrüm ‘yok’luktur !
Bu neyin hangi ömrümün hangi dünümün.. hangi sevdâmın ‘azrail’i ¿
Al neyim kaldıysa neyim varsa ..!
Ben ki var oluşların acısı .. Yok oluşadır en büyük duâ’m !
Söylesene kaç dem yaşatır bana dünden kalma aşklar[ın] ¿
Kaç gece sûkut ederim sessizliğinle ¿ kaç gecedir ki bu ömr-ü cihân ¿…
Nedendir o zaman bunca isyan bunca gözyaşı ¿!
Söylesene nâr-ı ateş; Cehennemimde de devam edecek mi ¿
Yakacak mı sevdâların koru beni cayır cayır !
Söylesene sevdân cehennem ateşin[m]e ; kaç damla eşk olup söndürür ¿
Bitmez ki cehennemin nâr-ı ateşi.. bitiremezsin ki dün’deki sevdalarınla..!
Ben ki alev alev yanmaların müptelâsı..
Alevim sevdândır Yârsevdândır !
…
Bak gözlerime bak en aciz kula !
Yaşamak için hangi sevdâ-ı bıraktın ardında hangi seçeneği bıraktın ..
Bütün yollar bütün çıkışlar[girişler] kapalı
Mahşer-i Cümbüş’ü yaşıyorum.. Kıyamet mi kopuyor ¿
Öldüm mü¿ öldü mü sevdan[m] b[s]ende ..¿
Neden bunca kalabalık beyaz tenler niye .. aksimi görüyorum..
Neden ¿?
Birazdan çekileceğim sorguya .. birazdan başlayacak sömürmeler !
Her şey yitip gidecek ‘birazdan’
İçimden sen.. içinden ben.. gözlerimden yaşlar !
Sonra..
Sonra Sur’a üflenecek yok olacak evren.. yok olacağım ..
Ben ki yok oluşların müptelâsı Farksız olacak yaşama[ma]ktan ..
...
Yanan nâr-ı ateşi’mi söndürsün ‘en büyük sevdân’ …
Kurtar[ma] beni Cehennem’imden ..!
Günahkârsın ! bir damla gözyaşın bile dindirmez alevi ..
Burada da yaşatmaz ki bana ‘cennet’i aşkın ..!
Neydi ki zaten sevdân ..
Yanmadı mı Mecnun Leyla’nın ardın sıra …
Dağlar delinmedi mi ?
Senin sevdân neydi ki.. Sevdân’dı korum.. Sevdân’dı Cehennem’im !
Haydi söndür nâr-ı ateşi .. haydi Mecnunum ol !...
Şirin’in Ferhat’ı.. Züleyha’nın Yusuf’u gibi..
Haydi söndürsün artık inci tanesi olan gözlerinden damlayan gözyaşı[n] !
Bitmez ki.. dinmez ki alevim ..yitiremezsin Nâr-ı ateşimi …!
Yandığım sevdân’dır Yâr sevdân’dır …
...
Yaşatmaz ki sevdân ..!
Nefsim olup attın beni cehennem’ime ..
Bir ömür vaat etmez ki gözlerinden dökülen incitanesi
Bu nasıl bir sevdâya müptelâ oluş[um] ..
Yok oluşa mı sürüklüyor ..yok oluşa mı bu sevdâ ¿!
Var etmez ki sevdân .. ‘var’ etmez !
...
… Mahşer-i Cümbüş’ü yaşıyorum … kalabalıklar arasında çırılçıplağım ..!
Ruh[um] nasıl da ‘soysuz sevdaya’ tutkun !
Şimdi ruhuma ‘soysuz sevdan’dan; bin bir günahlar giydiriliyor …
Çırılçıplak ! Yalınayak ‘ kimsesizim onca kalabalığın arasında …
Üşüyorum ! ‘soysuz sevda’m ısıtsana beni .. Tutsana ellerimden-
duymuyorgörmüyorsun-
Nasıl bir sevdaydın .. nasıl bir aşktın..
ki medet umuyorum senden ..!
…
Her şey yitip gidecek ‘birazdan’ ..
Sur’a üflendi .. kıyamet koptu .. yok oldu evren.. yok oldum !
Etrafımda onca kalabalık.. onca hengâme .. onca ağır yük !
Heybemde taşıdığım ‘soysuz sevdan’ nereye sürüklüyor beni ..¿
Ruh[um] ! nasıl da pişman ..(çok geç bitti!)
İçimden sen.. içinden ben.. ‘soysuz sevdan’
Bittik.. bitti.. bittin !
...
Cehennemimde yanıyorum ‘soysuz sevdan’la ..
Çekiyorum cezamı .. çekiyorum nefsime yenilmenin cezasını …
Haydi Ferhat olup
Bir düğme uğruna bir gecelik heves uğruna yan !
Haydi yansana !
Nasıl bir sevdasın ki..nasıl bir nâr-ı ateşti ki bendeki sevdan ..¿!
Nasıl sevmiş seni gönül daha dününü bugününden ayırt edemezken
Nasıl bir sevdaya müptelâ olmuş ¿!
Yok oluşa mı bunca sevdâ ! yok olmaya mı içimdeki nâr ¿
Nasıl bir vurgun nasıl bir ihtilâl nasıl bir Terk-i diyardır bu ¿
...
Sevdâm acıyla asılı duruyor dünlerde !
Nasıl bir sevdâymış ki bugünlerime ket vuruyor ¿ nasıl bir şeysin ki..
…
Neyin hesabını ödüyorum.. neyin peşinde sevdâlarım ¿!
Geride kalan benden eksik hangi ömrümü alacak Azrail ¿
Ben ki yok oluşun müptelâsı ..
Ömrüm ‘yok’luktur !
Bu neyin hangi ömrümün hangi dünümün.. hangi sevdâmın ‘azrail’i ¿
Al neyim kaldıysa neyim varsa ..!
Ben ki var oluşların acısı .. Yok oluşadır en büyük duâ’m !
Söylesene kaç dem yaşatır bana dünden kalma aşklar[ın] ¿
Kaç gece sûkut ederim sessizliğinle ¿ kaç gecedir ki bu ömr-ü cihân ¿…
Nedendir o zaman bunca isyan bunca gözyaşı ¿!
Söylesene nâr-ı ateş; Cehennemimde de devam edecek mi ¿
Yakacak mı sevdâların koru beni cayır cayır !
Söylesene sevdân cehennem ateşin[m]e ; kaç damla eşk olup söndürür ¿
Bitmez ki cehennemin nâr-ı ateşi.. bitiremezsin ki dün’deki sevdalarınla..!
Ben ki alev alev yanmaların müptelâsı..
Alevim sevdândır Yârsevdândır !
…
Bak gözlerime bak en aciz kula !
Yaşamak için hangi sevdâ-ı bıraktın ardında hangi seçeneği bıraktın ..
Bütün yollar bütün çıkışlar[girişler] kapalı
Mahşer-i Cümbüş’ü yaşıyorum.. Kıyamet mi kopuyor ¿
Öldüm mü¿ öldü mü sevdan[m] b[s]ende ..¿
Neden bunca kalabalık beyaz tenler niye .. aksimi görüyorum..
Neden ¿?
Birazdan çekileceğim sorguya .. birazdan başlayacak sömürmeler !
Her şey yitip gidecek ‘birazdan’
İçimden sen.. içinden ben.. gözlerimden yaşlar !
Sonra..
Sonra Sur’a üflenecek yok olacak evren.. yok olacağım ..
Ben ki yok oluşların müptelâsı Farksız olacak yaşama[ma]ktan ..
...
Yanan nâr-ı ateşi’mi söndürsün ‘en büyük sevdân’ …
Kurtar[ma] beni Cehennem’imden ..!
Günahkârsın ! bir damla gözyaşın bile dindirmez alevi ..
Burada da yaşatmaz ki bana ‘cennet’i aşkın ..!
Neydi ki zaten sevdân ..
Yanmadı mı Mecnun Leyla’nın ardın sıra …
Dağlar delinmedi mi ?
Senin sevdân neydi ki.. Sevdân’dı korum.. Sevdân’dı Cehennem’im !
Haydi söndür nâr-ı ateşi .. haydi Mecnunum ol !...
Şirin’in Ferhat’ı.. Züleyha’nın Yusuf’u gibi..
Haydi söndürsün artık inci tanesi olan gözlerinden damlayan gözyaşı[n] !
Bitmez ki.. dinmez ki alevim ..yitiremezsin Nâr-ı ateşimi …!
Yandığım sevdân’dır Yâr sevdân’dır …
...
Yaşatmaz ki sevdân ..!
Nefsim olup attın beni cehennem’ime ..
Bir ömür vaat etmez ki gözlerinden dökülen incitanesi
Bu nasıl bir sevdâya müptelâ oluş[um] ..
Yok oluşa mı sürüklüyor ..yok oluşa mı bu sevdâ ¿!
Var etmez ki sevdân .. ‘var’ etmez !
...
… Mahşer-i Cümbüş’ü yaşıyorum … kalabalıklar arasında çırılçıplağım ..!
Ruh[um] nasıl da ‘soysuz sevdaya’ tutkun !
Şimdi ruhuma ‘soysuz sevdan’dan; bin bir günahlar giydiriliyor …
Çırılçıplak ! Yalınayak ‘ kimsesizim onca kalabalığın arasında …
Üşüyorum ! ‘soysuz sevda’m ısıtsana beni .. Tutsana ellerimden-
duymuyorgörmüyorsun-
Nasıl bir sevdaydın .. nasıl bir aşktın..
ki medet umuyorum senden ..!
…
Her şey yitip gidecek ‘birazdan’ ..
Sur’a üflendi .. kıyamet koptu .. yok oldu evren.. yok oldum !
Etrafımda onca kalabalık.. onca hengâme .. onca ağır yük !
Heybemde taşıdığım ‘soysuz sevdan’ nereye sürüklüyor beni ..¿
Ruh[um] ! nasıl da pişman ..(çok geç bitti!)
İçimden sen.. içinden ben.. ‘soysuz sevdan’
Bittik.. bitti.. bittin !
...
Cehennemimde yanıyorum ‘soysuz sevdan’la ..
Çekiyorum cezamı .. çekiyorum nefsime yenilmenin cezasını …
Haydi Ferhat olup
Bir düğme uğruna bir gecelik heves uğruna yan !
Haydi yansana !
Nasıl bir sevdasın ki..nasıl bir nâr-ı ateşti ki bendeki sevdan ..¿!