09-06-2010, Saat: 02:23 PM
Aşk Mektupları
Halil Cıbran
Kaknüs Yayınları
Nisan 2010, 208 Sayfa, 9 TL
Lübnan asıllı ABD’li felsefe yazarı, romancı, mistik şair ve ressam olan Halil Cibran, (1883-1931) çağdaş Arap edebiyatının en güçlü kalemlerinden biridir. Bu eserde, Halil Cibran’ın 20. yüzyılın ilk yarısında Arap edebiyat dünyasının önde gelen kadın yazarlarından Lübnan’lı Mey Ziyâde’ye olan mektupları derlenmiştir. Eserde ayrıca, Halil Cibran’ın Kendi Portresi ve Kronolojik Hayat Hikâyesi gibi bölümler de yer almaktadır.
Cibran ile Mey arasındaki yazışmalar 1912’de başladı ve 1931 yılına, Cibran’ın ölümüne kadar devam etti. İlk başlarda, mektupları birer edebi yazışma şeklindeydi; yirminci yüzyıl Arap edebiyat dünyasının iki önemli isminin fikirlerini, beğeni ve eleştirilerini birbirlerine sundukları yazışmalardı. Sonra, yazışmaların içeriği karşılıklı takdirden sıkı bir dostluğa dönüştü, ancak arkadaşlıkları, aşklarını itiraf edene kadar çeşitli safhalardan geçti. Bu çalışma, Cibran’ın iç dünyasının en derinlerine kadar inmekte ve onun en hassas duygularına ışık tutmaktadır.
Halil Cıbran
Kaknüs Yayınları
Nisan 2010, 208 Sayfa, 9 TL
Lübnan asıllı ABD’li felsefe yazarı, romancı, mistik şair ve ressam olan Halil Cibran, (1883-1931) çağdaş Arap edebiyatının en güçlü kalemlerinden biridir. Bu eserde, Halil Cibran’ın 20. yüzyılın ilk yarısında Arap edebiyat dünyasının önde gelen kadın yazarlarından Lübnan’lı Mey Ziyâde’ye olan mektupları derlenmiştir. Eserde ayrıca, Halil Cibran’ın Kendi Portresi ve Kronolojik Hayat Hikâyesi gibi bölümler de yer almaktadır.
Cibran ile Mey arasındaki yazışmalar 1912’de başladı ve 1931 yılına, Cibran’ın ölümüne kadar devam etti. İlk başlarda, mektupları birer edebi yazışma şeklindeydi; yirminci yüzyıl Arap edebiyat dünyasının iki önemli isminin fikirlerini, beğeni ve eleştirilerini birbirlerine sundukları yazışmalardı. Sonra, yazışmaların içeriği karşılıklı takdirden sıkı bir dostluğa dönüştü, ancak arkadaşlıkları, aşklarını itiraf edene kadar çeşitli safhalardan geçti. Bu çalışma, Cibran’ın iç dünyasının en derinlerine kadar inmekte ve onun en hassas duygularına ışık tutmaktadır.