09-08-2010, Saat: 08:33 PM
- Çocuklarda Cinsel Gelişim
Çocukların cinsel gelişim sürecinde aileler birçok zaman ne yapacaklarını bilemez, kimi zaman da paniğe kapılır. Oysa bu hassas konuda ailelere düşen, farklı dönemlere ayrılan cinsel gelişim süreci hakkında doğru bilgilenmek ve sakin olmak. Acıbadem Hastanesi Kadıköy Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Zerrin Topçu bebeklik dönemi ve sonrasında ergenliğin çocuklarda cinsellik konusunda bilinmesi gerekenleri anlattı.
Hepimiz cinsel kimliğimizle birlikte doğuyoruz. Hepimizin cinsel dürtüleri var ve bu dürtüler yaşam boyu devam ediyor. Ancak cinselliğin temellerinin ne zaman atıldığına bakıldığında çocukluğa kadar inmek gerekiyor. Doğumla başlayıp, ergenlik dönemi ile tamamlanan bu süreç içerisinde ebeveynlerin bilgilendirmeleri ve yaklaşımları çok önem taşıyor. Peki çocukların hangi yaş dönemlerindeki hangi davranışlarına karşın nasıl bir tutum takınmak gerekiyor? Pek çok kişinin korku, tedirginlik ve kararsızlıklarının temelinde bilgisizliğin yattığını söyleyen Acıbadem Hastanesi Kadıköy Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Zerrin Topçu bebeklik dönemi ve sonrasında ergenliğin çocuklarda cinsellik konusunda bilinmesi gerekenleri anlattı.
Asıl cinsel gelişim dönemi 2,5-6 yaş arası okul öncesi dönemde gözleniyor. Erkek ve kız çocuklarda merakla birlikte sorgulamalar gözleniyor. Örneğin kızlar neden kendilerinde penis, çocukların söylemiyle "pipi"sinin olmadığını annelerine sormaya başlıyor. Cinselliği yavaş yavaş keşfetme çabası içinde olan çocuklar birbirlerinin cinsel organlarını merak ediyor ve bakıyor. Cinsellikle ilgili düşünsel içerik bu dönemde oluşuyor.
Aynı dönemde anne ve babaya ilgi de oluşuyor. Kız çocuğu babaya yakınlaşırken anneyi kendine rakip olarak görüyor ve erkek çocuk da tam tersine anneye yakınlaşıyor ve babayı rakip olarak görüyor. Çocukların bu dönemde anne ve babalarına "benimle evlenir misin" sorusunu çok sık sorduğu gözleniyor. Aslında cinselliğin de en rahat ve açık yaşandığı yaş 3-6 yaş arasında oluyor, merak edilen her konu rahatlıkla dile getirilebiliyor.
Dr. Zerrin Topçu, tüm bu yaşananların çok doğal bir süreç olduğunun altını çizerek şunları söylüyor: "Bu dönemi hemen her çocuk yaşıyor. Yaşamayanlar ise bastırılmış olan çocuklar oluyor. Ailelerin en fazla korktukları konu mastürbasyon oluyor. Aslında 6 yaşına kadar mastürbasyon davranışlarını normal olarak görebiliriz. Bunlar ancak sosyal ortamlarda da yapılmaya devam edildiği zaman endişe verici olabilir. Çocuk kendi odasında ya da yatağında mastürbasyon yapabilir. Bunu herhangi bir yerden ya da televizyondan öğrenmesi gerekmiyor, kendi kendine öğrenebiliyor."
3-6 yaş grubunda dikkat edilmesi gereken noktalar
3-6 yaş dönemi dürtüler ve cinsel merakta artış yaşanıyor, çocuk kendini ve karşı cinsi keşfetmeye başlıyor. Dolayısıyla bu dönemde mastürbasyon ve cinsel içerikli sorular yoğunlaşıyor. Ailelerin bu dönemde dikkat etmesi gereken normal dışı hareketler konusunda Dr. Topçu, şu bilgileri aktarıyor:
"Diyelim ki erkek çocuk kız gibi davranış gösteriyorsa, örneğin otomobillere değil de bebeklere ilgi gösteriyorsa, erkek yaşıtlarına daha az yaklaşıyorsa ve annesine daha yakın duruyorsa… Kızlar da kız arkadaşları yerine erkeklere daha yakın duruyor, erkek aktivitelerine yakın duruyorsa, cinsel özdeşim açısından bir anormallik söz konusu ve dikkat edilmesi gerekir. Çünkü cinsel özdeşim problemi olan çocukların bir kısmı ailenin güdülenmesiyle ortaya çıkıyor. Örneğin aile kızlarının erkek olmasını çok arzulamıştır ve bu nedenle ona erkek oyuncakları alır. Erkek gibi davranır, erkeklerin daha yaygın olduğu sporlara gönderir. Ailenin davranış şekillerine bakıldığında bu fark edilebilir. Ama bir kısmında ise hiçbir şey görülemez. İşte bu grupta olan çocuklar cinsel özdeşim probleminin kalıcı olabileceğine dair işaret verir."
Erotizmin çekirdeklerinin atıldığı bu dönemde ailelerin öncelikle çocuklarıyla fiziksel mesafelerini korumaları gerekiyor. Bu ne demek? Özellikle 3 yaşından itibaren ebeveynler ve çocukları aynı odada ve aynı yatakta uyumamaya özen göstermeleri gerekiyor. Dr. Topçu, bunu iki farklı açıdan ele alarak anlatıyor. Birinci nokta çocuğun bağımsızlığının desteklenmesi açısından önem taşıyor. Çünkü bu dönemde çocuk birey ve karşı cins birey olma çabası içerisinde oluyor. Anne ve babanın yanında yatma isteği çocukların kafasındaki karmaşayı artırabiliyor. Çocuk bu dönemi tamamlarken anne ve babasıyla evlenemeyeceğini anlıyor. Ama diğer türlü çocuk 6 yaşına geldiğinde hala anne veya babasıyla yatıyorsa kafası karışıyor. Ödipal dönem olarak tanımlanan bu dönemin çatışmasının uzamasına neden oluyor. Aynı dönemde çocuklarla banyoya çıplak girmekte başka bir sakıncalı davranış olarak gösteriliyor. Çünkü çocuklar bu dönemde erojen dürtülere açık olduğundan ebeveynlerin çocuklarıyla banyodayken giyinik olmalarına özen göstermeleri gerekiyor.
Çocukların davranışlardan hangilerin normal olarak algılanmalı? Bu konu belki ki ailelerin en merak ettiği noktaların başında geliyor. Dr. Topçu’nun verdiği bilgiye göre, çocukların anne veya babasına "seninle evlenmek istiyorum" demeleri çok normal ama çocuklara doğruyu söylemek gerekiyor. Anne ve baba realiteyi temsil ettiği için gereksiz ve yanlış yanıtlar yerine çocuğu incitmeden mantıklı yanıtlar vermek karmaşayı atlatmasına yardımcı oluyor.
Bir başka önemli ayrıntı ise anne ve babanın çocuklara hitap şekli. Dr. Topçu’nun anlattığına göre anne ve babalar hiçbir zaman çocuklarına eşlerine olduğu –sevgilim, aşkım- gibi hitap etmemeleri gerekiyor. Çocuğun içinde bulunduğu 0-5 yaş dönemi kişiliğin temellerinin atıldığı dönem. 0-1 yaş dönemi daha çok bağımlılığın olduğu dönem. Eğer bu dönemde karmaşa olursa bağımlılık artabiliyor. 3 yaşından sonra ise, "ben, erkek veya kadın birey olarak yaşayacağım"ın temelleri atılıyor. Dolayısıyla bu dönemde mümkün olduğunca realiteye yaklaştırmak gerekiyor. Ama bunu kırmadan ve destekleyerek yapmak önemli.
Bu dönemde çocukların onlara göre "sevgilisi" olabilir ki Dr. Topçu, bunun da çok normal ve olumlu bir davranış olduğunu belirterek şunları anlatıyor: "Bu sevgili sayesinde artık çocuk anne ve babasına olan bağımlılığından da kurtulmuş oluyor. Cinsel aktarım anne ve babadan farklı bir yöne kaymış oluyor. Bu çocuk için karmaşanın çözümlenmeye başlanması anlamına da geliyor. Anne ve babaların durumun üzerine gitmesi, aile tarafından majör bir konu olarak sunulması da doğru değil. Çocuk kendi haline bırakılarak istediği zaman anlattığında dinlenilmeli."