09-17-2010, Saat: 12:34 PM
Bir siteye veya bir hizmete abone olurken okumadan kabul ettiğiniz sözleşmeler başınıza olmadık işler açabiliyor.
İnternet son yüzyılın en büyük icadı olarak gösteriliyor. Gerçekten de dünya üzerinde mesafeleri kısaltan, bilgiye saniyeler içerisinde ulaşılmasını sağlayan, ticari anlayışı ve ekonomiyi değiştiren, milyonlarca insanın aynı anda saatlerce vakit harcadığı bir buluş.
İnternetin faydaları kadar beraberinde birçok zarar getirdiğini gördük. Çoğu zaman bu zararlar bir virüs yoluyla gerçekleşse de, bazen okumadan kabul edilen üyelik sözleşmeleri de istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor. Ülkemizde ve dünyada internetle ilgili yasal mevzuatlar yeni yeni rayına oturmaya başlarken, üyelik sözleşmelerinin geçerliliğini ve doğurabileceği sonuçları bu yazımızda bulabileceksiniz.
Bu yazıdaki amacımız bir felaket senaryosu sunmak değil. Ancak son dönemlerde kullanım sözleşmeleri gerçektende can sıkıcı sonuçlar doğurabiliyor. Dolayısıyla bir sözleşmede sizleri bu tür durumlara düşürecek maddelere karşı tetikte olmanızı istedik.
Yasal geçerliliği var mı?
Hizmet sağlayan firma veya şahısların kullanıcılarına kabul ettirdikleri sözleşmelerin hemen hemen tamamının yasal geçerliliği vardır. Yani bir web sitesine üye olduğunuzda veya bir yazılım kurulumunda kabul ettiğiniz kullanım sözleşmesi, yasalar önünde dikkate alınır. Örneğin kullanım şartlarının ihlalinden ötürü doğacak bir hukuk davasından, üye olan kişi sorumlu tutulur ve sözleşme hükümleri uygulanır.
Hüküm bulunmayan hallerdeyse Türk kanunları uygulanır. Kişinin ‘üyelik veya kullanım bana ait değil’ savunmasıysa bilirkişi raporu gerektirebilir. Bu rapor oluşturulurken internet servis sağlayıcılarından ve Telekom operatörlerinden alınacak bilgiler kullanılır.
Kişiden habersiz üyelik
Diyelim ki hizmetlerini beğendiğiniz bir web sitesine üye oldunuz. Üye olurken kullanım sözleşmesine dikkat etmediniz. Sonra bir baktınız ki, başka bir siteye üye olduğunuz haberi size e-postayla ulaştı. Derken bir başka site ve bir başka site daha… Bu durumda muhtemelen ilk üye olduğunuz sitede şöyle bir maddeyi kabul etmişsinizdir:
- site.com, üyenin başka web-sitelerine geçişini sağlayabilir. Bu taktirde üye geçiş yapacağı sitelerin içeriğinden site.com’un sorumlu olmadığını kabul eder.
Bu durumda yasal olarak yapabileceğiniz fazla bir şey yok. Ancak ilgili sitelere gidip üyeliğinizi iptal ettirmeniz gerekecektir.
Yığın e-postalar
“Nereden geliyor bu yığın e-postalar? Bu adamlar benim e-posta adresimi nasıl bulmuş?” gibi sorulara en büyük cevap, yine üyelik sözleşmelerinden geliyor. Günümüzde üyelik sözleşmeleri yüzde 50 oranında kişisel bilgileriniz ve e-posta adreslerinizin başka firmalarla paylaşılabileceğini içerir:
- site.com, üyelerinin ilettiği kişisel bilgileri site.com ve site.com iş ortaklarının tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetleri için kullanmaya tam yetkilidir. Üyeler bu konularda site.com ve site. com iş ortaklarından e-posta almayı kabul ederler.
Ummadığınız yerlerden gelen yığın e-postalarla vakit kaybetmek, onları iptal etmek veya en azından yığın e-posta klasörünüzü boşaltmakla kaybettiğiniz vakte canınız sıkılacaktır. Ancak böyle bir maddeyi kabul ettiğinizden ötürü yasal yollara başvurma şansınız ortadan kalkıyor. Kimi zaman bu sözleşmelerde en doğal hakkınız olan ‘üyelik iptali’ elinizden alınmış olur. Örneğin:
- Üyeliğin iptali sadece site.com tarafından gerçekleştirilir. Üyeliğini iptal ettirmek isteyen şahısların yazılı başvuru yapması gereklidir. Bu başvuru dikkate alınarak üyelik bilgileri site.com’dan silinecek, ancak bilgilerin yedekleri site.com tarafından saklanacaktır.
Hatta yukarıda gördüğünüz maddeye bakarsak, üyelik iptaliyle de kişisel bilgilerinizin başkalarında olmasından kurtulamıyorsunuz.
Telif hakları konusu
Üzerinde en fazla hassasiyet gösterilmesi gereken maddelere geliyoruz. Dijital yayın platformlarının ve internetin gelişimiyle telif hakları yasaları daha fazla önem kazandı. Telif hakları dünyada ilk olarak 1998 yılında DMCA (Digital Millenium Copyright Act) yasalarıyla kontrol altına alınırken, ülkemizdeyse Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uygulanıyor. Kabul ettiğiniz sözleşmenin maddeleri de sitenin bulunduğu ülkenin yasaları çerçevesinde değerlendiriyor.
Örneğin çektiğiniz güzel bir fotoğrafı veya video filmini sevdiklerinizle paylaşabileceğiniz bir web sitesine koymak istediniz. Dolayısıyla bu siteye üye oldunuz. Eğer sözleşmeye dikkat etmediyseniz aşağıdaki gibi bir madde başınıza ummadık işler açabilir:
- Üyelerin göndermiş olduğu fotoğraf, video gibi materyallerin telif ve kullanım hakları site.com’a aittir. Site.com bu materyaller üzerinden ticari gelir sağlama, reklamlarda, yazılı, duysal ve görsel yayın ortamlarında kullanma hakkına sahiptir.
Bu tür paylaşım sitelerinde eğer özel bir sistem yoksa fotoğraflarınız veya video filmleriniz herkes tarafından görülebilir. Zaten bu siteye üye olmanızdaki amaç da buydu. Ancak bu maddeye bakarsak, çekmiş olduğunuz fotoğrafı yarı n öbür gün bir reklâm banner’ında görebilirsiniz. Hatta bu fotoğrafın satıldığına ve üzerinden gelir sağlandığına da rastlayabilirsiniz. Öyle ki, kendi çektiğiniz fotoğrafı masanızın üstüne koyma hakkınız bile elinizden alınmış olabilir. Bunu yapmak için telifini ödemek zorunda kalabilirsiniz. Aynı şekilde bedava alan adı, e-posta hizmeti veren siteler içerisinde de bu niyeti taşıyanlara rastlamak mümkün.
Paylaşım yazılımları
P2P ağları aracılığıyla yapılan paylaşımlar son yıllarda milyonlarca kişi tarafından kullanılıyor. Birçok kullanıcıysa bu alanda kendilerini bekleyen tehlikelerden habersiz bir biçimde müzik, film ve yazılım indirmeye devam ediyor. DMCA yasaları gereğince P2P ağları, paylaşım bilgilerini raporlayan botlara sahiptir. Bu botların işleviyse ne tür dosyaların hangi adresler arasında paylaşıldığının bilgisini tutmaktır. Yayı n ve satış haklarına sahip firmaların bu botun sağladığı raporlara erişim hakkı vardır.
Bu raporlar doğrultusunda kanunlara aykırı paylaşımı gerçekleştiren IP adresleri internet servis sağlayıcı firmalarından tespit edilerek kişilere ulaşılır. Gerekli yasal işlem uygulanır. Bu şu anlama geliyor; telif hakları sizde olmayan veya paylaşılması yasak olan bir dosyayı indirdiğinizden veya paylaşıma açtığınızdan ötürü şirketler size dava açma hakkına sahiptir. Çok büyük bir ihtimalle de bu davayı kazanan taraf şirketler olacaktır. Dünya üzerinde bu tür davaları n açılmaya başlandığını ve sayılarının arttığını belirtelim.
Paylaşım yazılımların yapımcılarıysa sözleşmelerinde yer alan “Paylaşımlardan doğacak telif hakkı itilaflarından yazılımı kullanan kişi/kişiler sorumludur.” maddesiyle bu işin içinden sıyrılabiliyorlar. Kullanıcılar da yazılımı kurarken kabul ettiği sözleşmeyle bu sorumluluğun kendilerinde olduğunu kabul ediyorlar.
Dil problemi önemli
Yabancı bir web hizmetini kullanmak için üye olmak istiyorsunuz. Ancak sözleşmenin yazılı olduğu dili bilmiyorsunuz. Bu durumda sözleşmeyi kabul etmek veya etmemek tamamen sizin tercihinize kalıyor. Hizmeti sağlayan kuruluş sadece hizmetin sunulduğu dillerde sözleşme hazırlamak zorunda. Diğer diller için böyle bir zorunluluk bulunmuyor.
Bu konuda özellikle alışveriş siteleri ve çevrimiçi bahis sitelerinin sözleşmelerini dikkate almak gerekiyor. Çünkü kazandığınız bir ödülün yaşadığınız ülkeye ödenmediğini veya yaptığınız alışverişin size ulaşmayacağını öğrenebilirsiniz. Böyle durumlarda ödediğiniz paranı n geri alınmasının neredeyse imkânsız olduğunu hatırlatalım.
Yazılımda istenmeyen ekler
Bazen öylesine kullanışlı ve işimize yarayabilecek yazılımlara rastlıyoruz ki bunları hemen bilgisayarımıza yüklüyoruz. Sonra bir bakmışız, istenmeyen bir araç çubuğu, bir casus programı veya benzeri bir yazılım daha bilgisayarımıza kurulmuş. Elbette hepimiz haksızlığa uğradığımızı düşünüyoruz. Ancak yazılımı kurarken aceleyle kabul ettiğimiz sözleşme, haklı çıkmamızı engelliyor:
- Yazılım beraberinde ……. işlevlerini yapan …….. yazılımını da yükleyecektir. Bu konuda doğan sonuçlardan kullanıcılar sorumludur. Yazılımların yol açacağı tahribat, teknik problemler ve sağlık sorunlarından …….. firması sorumlu tutulmayacaktır.
Bu tür yazılımlar genellikle e-posta istemcinizin, sohbet programınızın listelerine ulaşarak onlara da yığın e-postalar gönderebilir, istenmeyen reklâm pencereleri çıkartabilir veya kişisel bilgilerinizin başka yerlere ulaşmasını sağlayabilir.
Sonuç: Okumadan asla!
Kullanacağınız hizmet ne kadar masum görünürse görünsün, siz siz olun, okumadığınız bir kâğıdın altına kesinlikle imza atmayın.
İnternet son yüzyılın en büyük icadı olarak gösteriliyor. Gerçekten de dünya üzerinde mesafeleri kısaltan, bilgiye saniyeler içerisinde ulaşılmasını sağlayan, ticari anlayışı ve ekonomiyi değiştiren, milyonlarca insanın aynı anda saatlerce vakit harcadığı bir buluş.
İnternetin faydaları kadar beraberinde birçok zarar getirdiğini gördük. Çoğu zaman bu zararlar bir virüs yoluyla gerçekleşse de, bazen okumadan kabul edilen üyelik sözleşmeleri de istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor. Ülkemizde ve dünyada internetle ilgili yasal mevzuatlar yeni yeni rayına oturmaya başlarken, üyelik sözleşmelerinin geçerliliğini ve doğurabileceği sonuçları bu yazımızda bulabileceksiniz.
Bu yazıdaki amacımız bir felaket senaryosu sunmak değil. Ancak son dönemlerde kullanım sözleşmeleri gerçektende can sıkıcı sonuçlar doğurabiliyor. Dolayısıyla bir sözleşmede sizleri bu tür durumlara düşürecek maddelere karşı tetikte olmanızı istedik.
Yasal geçerliliği var mı?
Hizmet sağlayan firma veya şahısların kullanıcılarına kabul ettirdikleri sözleşmelerin hemen hemen tamamının yasal geçerliliği vardır. Yani bir web sitesine üye olduğunuzda veya bir yazılım kurulumunda kabul ettiğiniz kullanım sözleşmesi, yasalar önünde dikkate alınır. Örneğin kullanım şartlarının ihlalinden ötürü doğacak bir hukuk davasından, üye olan kişi sorumlu tutulur ve sözleşme hükümleri uygulanır.
Hüküm bulunmayan hallerdeyse Türk kanunları uygulanır. Kişinin ‘üyelik veya kullanım bana ait değil’ savunmasıysa bilirkişi raporu gerektirebilir. Bu rapor oluşturulurken internet servis sağlayıcılarından ve Telekom operatörlerinden alınacak bilgiler kullanılır.
Kişiden habersiz üyelik
Diyelim ki hizmetlerini beğendiğiniz bir web sitesine üye oldunuz. Üye olurken kullanım sözleşmesine dikkat etmediniz. Sonra bir baktınız ki, başka bir siteye üye olduğunuz haberi size e-postayla ulaştı. Derken bir başka site ve bir başka site daha… Bu durumda muhtemelen ilk üye olduğunuz sitede şöyle bir maddeyi kabul etmişsinizdir:
- site.com, üyenin başka web-sitelerine geçişini sağlayabilir. Bu taktirde üye geçiş yapacağı sitelerin içeriğinden site.com’un sorumlu olmadığını kabul eder.
Bu durumda yasal olarak yapabileceğiniz fazla bir şey yok. Ancak ilgili sitelere gidip üyeliğinizi iptal ettirmeniz gerekecektir.
Yığın e-postalar
“Nereden geliyor bu yığın e-postalar? Bu adamlar benim e-posta adresimi nasıl bulmuş?” gibi sorulara en büyük cevap, yine üyelik sözleşmelerinden geliyor. Günümüzde üyelik sözleşmeleri yüzde 50 oranında kişisel bilgileriniz ve e-posta adreslerinizin başka firmalarla paylaşılabileceğini içerir:
- site.com, üyelerinin ilettiği kişisel bilgileri site.com ve site.com iş ortaklarının tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetleri için kullanmaya tam yetkilidir. Üyeler bu konularda site.com ve site. com iş ortaklarından e-posta almayı kabul ederler.
Ummadığınız yerlerden gelen yığın e-postalarla vakit kaybetmek, onları iptal etmek veya en azından yığın e-posta klasörünüzü boşaltmakla kaybettiğiniz vakte canınız sıkılacaktır. Ancak böyle bir maddeyi kabul ettiğinizden ötürü yasal yollara başvurma şansınız ortadan kalkıyor. Kimi zaman bu sözleşmelerde en doğal hakkınız olan ‘üyelik iptali’ elinizden alınmış olur. Örneğin:
- Üyeliğin iptali sadece site.com tarafından gerçekleştirilir. Üyeliğini iptal ettirmek isteyen şahısların yazılı başvuru yapması gereklidir. Bu başvuru dikkate alınarak üyelik bilgileri site.com’dan silinecek, ancak bilgilerin yedekleri site.com tarafından saklanacaktır.
Hatta yukarıda gördüğünüz maddeye bakarsak, üyelik iptaliyle de kişisel bilgilerinizin başkalarında olmasından kurtulamıyorsunuz.
Telif hakları konusu
Üzerinde en fazla hassasiyet gösterilmesi gereken maddelere geliyoruz. Dijital yayın platformlarının ve internetin gelişimiyle telif hakları yasaları daha fazla önem kazandı. Telif hakları dünyada ilk olarak 1998 yılında DMCA (Digital Millenium Copyright Act) yasalarıyla kontrol altına alınırken, ülkemizdeyse Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uygulanıyor. Kabul ettiğiniz sözleşmenin maddeleri de sitenin bulunduğu ülkenin yasaları çerçevesinde değerlendiriyor.
Örneğin çektiğiniz güzel bir fotoğrafı veya video filmini sevdiklerinizle paylaşabileceğiniz bir web sitesine koymak istediniz. Dolayısıyla bu siteye üye oldunuz. Eğer sözleşmeye dikkat etmediyseniz aşağıdaki gibi bir madde başınıza ummadık işler açabilir:
- Üyelerin göndermiş olduğu fotoğraf, video gibi materyallerin telif ve kullanım hakları site.com’a aittir. Site.com bu materyaller üzerinden ticari gelir sağlama, reklamlarda, yazılı, duysal ve görsel yayın ortamlarında kullanma hakkına sahiptir.
Bu tür paylaşım sitelerinde eğer özel bir sistem yoksa fotoğraflarınız veya video filmleriniz herkes tarafından görülebilir. Zaten bu siteye üye olmanızdaki amaç da buydu. Ancak bu maddeye bakarsak, çekmiş olduğunuz fotoğrafı yarı n öbür gün bir reklâm banner’ında görebilirsiniz. Hatta bu fotoğrafın satıldığına ve üzerinden gelir sağlandığına da rastlayabilirsiniz. Öyle ki, kendi çektiğiniz fotoğrafı masanızın üstüne koyma hakkınız bile elinizden alınmış olabilir. Bunu yapmak için telifini ödemek zorunda kalabilirsiniz. Aynı şekilde bedava alan adı, e-posta hizmeti veren siteler içerisinde de bu niyeti taşıyanlara rastlamak mümkün.
Paylaşım yazılımları
P2P ağları aracılığıyla yapılan paylaşımlar son yıllarda milyonlarca kişi tarafından kullanılıyor. Birçok kullanıcıysa bu alanda kendilerini bekleyen tehlikelerden habersiz bir biçimde müzik, film ve yazılım indirmeye devam ediyor. DMCA yasaları gereğince P2P ağları, paylaşım bilgilerini raporlayan botlara sahiptir. Bu botların işleviyse ne tür dosyaların hangi adresler arasında paylaşıldığının bilgisini tutmaktır. Yayı n ve satış haklarına sahip firmaların bu botun sağladığı raporlara erişim hakkı vardır.
Bu raporlar doğrultusunda kanunlara aykırı paylaşımı gerçekleştiren IP adresleri internet servis sağlayıcı firmalarından tespit edilerek kişilere ulaşılır. Gerekli yasal işlem uygulanır. Bu şu anlama geliyor; telif hakları sizde olmayan veya paylaşılması yasak olan bir dosyayı indirdiğinizden veya paylaşıma açtığınızdan ötürü şirketler size dava açma hakkına sahiptir. Çok büyük bir ihtimalle de bu davayı kazanan taraf şirketler olacaktır. Dünya üzerinde bu tür davaları n açılmaya başlandığını ve sayılarının arttığını belirtelim.
Paylaşım yazılımların yapımcılarıysa sözleşmelerinde yer alan “Paylaşımlardan doğacak telif hakkı itilaflarından yazılımı kullanan kişi/kişiler sorumludur.” maddesiyle bu işin içinden sıyrılabiliyorlar. Kullanıcılar da yazılımı kurarken kabul ettiği sözleşmeyle bu sorumluluğun kendilerinde olduğunu kabul ediyorlar.
Dil problemi önemli
Yabancı bir web hizmetini kullanmak için üye olmak istiyorsunuz. Ancak sözleşmenin yazılı olduğu dili bilmiyorsunuz. Bu durumda sözleşmeyi kabul etmek veya etmemek tamamen sizin tercihinize kalıyor. Hizmeti sağlayan kuruluş sadece hizmetin sunulduğu dillerde sözleşme hazırlamak zorunda. Diğer diller için böyle bir zorunluluk bulunmuyor.
Bu konuda özellikle alışveriş siteleri ve çevrimiçi bahis sitelerinin sözleşmelerini dikkate almak gerekiyor. Çünkü kazandığınız bir ödülün yaşadığınız ülkeye ödenmediğini veya yaptığınız alışverişin size ulaşmayacağını öğrenebilirsiniz. Böyle durumlarda ödediğiniz paranı n geri alınmasının neredeyse imkânsız olduğunu hatırlatalım.
Yazılımda istenmeyen ekler
Bazen öylesine kullanışlı ve işimize yarayabilecek yazılımlara rastlıyoruz ki bunları hemen bilgisayarımıza yüklüyoruz. Sonra bir bakmışız, istenmeyen bir araç çubuğu, bir casus programı veya benzeri bir yazılım daha bilgisayarımıza kurulmuş. Elbette hepimiz haksızlığa uğradığımızı düşünüyoruz. Ancak yazılımı kurarken aceleyle kabul ettiğimiz sözleşme, haklı çıkmamızı engelliyor:
- Yazılım beraberinde ……. işlevlerini yapan …….. yazılımını da yükleyecektir. Bu konuda doğan sonuçlardan kullanıcılar sorumludur. Yazılımların yol açacağı tahribat, teknik problemler ve sağlık sorunlarından …….. firması sorumlu tutulmayacaktır.
Bu tür yazılımlar genellikle e-posta istemcinizin, sohbet programınızın listelerine ulaşarak onlara da yığın e-postalar gönderebilir, istenmeyen reklâm pencereleri çıkartabilir veya kişisel bilgilerinizin başka yerlere ulaşmasını sağlayabilir.
Sonuç: Okumadan asla!
Kullanacağınız hizmet ne kadar masum görünürse görünsün, siz siz olun, okumadığınız bir kâğıdın altına kesinlikle imza atmayın.