![31837_393521674700_128712209700_3782367_4743615_n.jpg](http://sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc3/hs605.snc3/31837_393521674700_128712209700_3782367_4743615_n.jpg)
Anneannesinin sözleri yankilandi kulaklarında: "Oğlum namaz hiç bu vakte bırakılır mı?"Anneannesinin yasi yetmise dayanmis
ama ezan
okundugu vakit yerinden siçrar
yasindan beklenmeyecek bir hizla abdestini alir ve namazini kilardi.
Kendisi ise
nefsini bir türlü yenemiyordu. Ne oluyorsa
hep... namaz son dakikalara kaliyor
bu sebeple namazini alelacele eda ediyordu. Bunu düsünerek kalkti yerinden
gözü saate kaydi. Yatsi ezaninin okunmasina on bes dakika kalmisti. Basini her iki yöne pismanlikla sallayarak
"Yine geciktirdim namazi." dedi kendi kendine.
Kivrak hareketlerle abdestini aldi ve daha elini yüzünü tam kurulamadan kendisini odasina atti. Mecburen
hizli hareketlerle namazi eda
etti. Tesbihatini yaparken anneannesini düsünmeden edemedi. "Bu halimi görse
tatli-sert kizardi yine bana." dedi. Çok seviyordu onu ...Hele öyle bir namaz kilisi vardi ki
onu hep bir gökkusagi hayranligiyla seyrederdi. Namazda öyle bir mahviyeti vardi ki... hicabindan renkten renge girerdi.
O gün aksama kadar derse girmisti. Müthis bir agirlik vardi üzerinde. Duasini yaparken
basini ellerinin arasina alip secdeye durdu. Namazdan sonra bir süre bu sekil tefekkür etmeyi severdi. Gözleri kapanir gibi oldu. "Ne kadar da yorulmusum." dedi. Daldi gitti öylece....
Kiyamet kopmustu. Mahseri bir kalabalik vardi. Her yön insanlarla doluydu. Kimi dona kalmis
hareketsiz bir sekilde etrafi izliyor; Kimi saga sola kosturuyor
kimisi de diz çökmüs
basi ellerinin arasinda bekliyordu. Yüregi yerinden firlayacak gibi atiyor
adeta kafesinden kurtulmaya çalisiyor
soguk soguk terler döküyordu. Hayattayken kiyamet
sorgu sual ve mizan hakkinda çok sey duymus ve ahiret hayati adina bu kavramlar kendisi için köse tasi olmuslardi. Ama mahser meydaninda ki ürperti
korku ve bekleyisin bu denli dehset verecegini düsünmemisti.
Hesap ve sorgu devam ediyordu. Bu arada onun ismini de okudular. Hayretle bir saga
bir sola bakti. "Benim ismimi mi okudunuz?" dedi dudaklari titreyerek.....
Kalabalik birden yarilmis
bir yol olmustu önünde. Iki kisi kollarina girdi. Mahser meydaninin vazifelileri olduklari belliydi. Kalabalik arasindan saskin bakislarla yürüdü. Merkezi bir yere gelmislerdi. Melekler her iki yanindan uzaklastilar. Basi önündeydi. Bütün hayati
bir film seridi gibi geçiyordu gözlerinin önünden...." Sükürler olsun " dedi
kendi kendine ve devam etti; " Gözlerimi dünyaya açtim
Hep hizmet eden insanlari gördüm. Babam sohbetlerden sohbetlere kosuyor
malini islam yolunda harciyordu. Annem eve gelen misafirleri agirliyor
yemek sofralarinin biri kalkip
bir yenisi kuruluyordu. Ben ise
hep bu yolda oldum. Insanlara hizmete çalistim. Onlara Allah\"i anlattim. Namazimi kildim. Orucumu tuttum. Farz olan ne varsa yerine getirdim. Haramlardan kaçindim. "Kirpiklerinden asagi gözyaslari
dökülürken
"Rabbimi seviyorum
en azindan sevdigimi zannediyorum." Diyordu. Ama bir yandan da "O\"nun için ne yapsam az
Cennet\"i kazanmama yetmez." Diye düsünüyordu.Tek siginagi Allah\"in rahmetiydi.
Hesap sürdükçe sürdü. Boncuk boncuk terliyordu. Sirilsiklam olmus
zangir zangir titriyordu. Gözleri terazinin ibresindeki neticeyi
bekliyordu. Sonunda hüküm verilecekti. Vazifeli melekler ellerinde bir kagit
mahser meydaninda ki kalabaliga döndüler. Önce ismi okundu. Artik ayaklari tutmaz olmustu. Neredeyse yigilip kalacakti. Heyecandan gözlerini kapamis
okunacak hükme kulak kesilmisti.
Mahseri kalabaliktan bir ugultu yükseldi. Kulaklari yanlis mi duyuyordu? Ismi cehennemlikler listesindeydi. Dizlerinin üstüne yigildi. Hayretten dona kalmisti." Olamaaaazzzz " diye bagirdi. Saga sola kosturdu. "Ben nasil Cehennemlik olurum? Hayatim boyunca hizmet eden insanlarla birlikte oldum. Onlarla beraber kosturdum. Hep rabbimi anlattim." Diyordu.
Gözleri saganak olmus
titrek vücudunu islatiyordu. Vazifeli iki melek kollarindan tuttu. Ayaklarini sürüyerek ve kalabaligi yararak
alevleri göklere yükselen Cehennem\"e dogru yürümeye basladilar. Çirpiniyordu. Medet yok muydu? Bir yardim eden çikmayacak miydi?
Dudaklarindan kelimeler kirik dökük
yalvarmayla karisik döküldü.."Hizmetlerim... Oruçlarim.... Okudugum Kur\"anlar......Namazim....Hiçbiri beni kurtarmayacakmi?" diyordu. Bagira bagira yalvariyordu. Cehennem melekleri onu hiç sürüklemeye devam ettiler. Alevlere çok yaklasmislardi. Basini geriye çevirdi. Son çirpinislariydi.
Resülullah
"Evinin önünde akan bir irmak içinde günde bes defa yikanan bir insani o irmak nasil temizler
günde bes vakit namazda insani günahlardan öyle temizler." Buyuruyordu. "Oysa ki benim namazlarim da mi beni kurtarmayacak?" diye düsünüyordu.
" Namazlarim.....Namazlarim....Namazlarim." diye diye hiçkirdi. Vazifeli melekler hiç durmadilar. Yürümeye devam ettiler; Cehennem çukurunun basina geldiler. Alevlerin harareti yüzünü yakiyordu. Son bir defa dönüp geriye bakti. Artik gözleri de kurumustu. Ümitleri sönmüstü. Basini öne egdi. Iki büklüm oldu.
Kollarini sikan parmaklar çözüldü. Cehennem meleklerinden birisi onu itiverdi. Vücudunu birden bire havada buldu. Alevlere dogru düsüyordu. Tam bir iki metre düsmüstü ki
bir el kolundan tuttu.
Basini kaldirdi. Yukariya bakti. Uzun beyaz sakalli bir ihtiyar onu düsmekten kurtarmisti. kendisini yukariya çekti. Üstündeki basindaki tozu silkerek ihtiyarin yüzüne bakti.
"Siz de kimsiniz ?" dedi.
Ihtiyar gülümsedi: " Ben senin namazlarinim."
"Neden bu kadar geç kaldiniz ?Son anda yetistiniz. Neredeyse düsüyordum."dedi....
Ihtiyar yüzünü gererek
tekrar güldü; Basini salladi;
" Sen beni hep son anda yetistirirdin
...hatirladin mi?
Secdeye kapandigi yerden basini kaldirdi. Kanter içinde kalmisti. Disaridan gelen sese kulak kabartti. Yatsi ezani okunuyordu. Ok gibi yerinden firladi. Abdest almaya gidiyordu.