09-22-2010, Saat: 11:20 AM
İngiliz doktorlar, son yıllarda büyük rağbet gören sezeryan doğumların tehlikesini gözler önüne serdiler.
İngiliz Aberdeen Maternity Üniversite Hastanesi doktorları, tıp dünyasını sarsacak cinsten bir araştırmaya imza attılar. British Journal of Obstetrics and Gynaecology Dergisi'nde de yer alan, 25 bin kadın üzerinde yapılan çalışmaya göre, ilk doğumlarını sezaryenle yapan kadınların ikinci doğum şansı yüzde 9 azalıyor. Ölü doğum riski ise iki kat artıyor. Ayrıca sezaryen, kadının üreme organlarında tahribat yapıyor ve normal doğum yapanlara göre 6 ay daha geç hamile kalmasına neden oluyor. Araştırmaya göre, bir kadının sezaryenden sonra tekrar hamile kalması için 36.3 ay geçmesi gerekiyor.
İlk çocuğunu sezaryenle doğuran kadınların, ikinci çocuğu dünyaya getirme oranı yüzde 66.9 iken bu oran normal doğum yapanlarda yüzde 71.6 - 73.9'a kadar yükseliyor.
Daha uzun süre yoğun bakım gerektiren sezaryen, ölü doğum yapma ve dış gebelik riskini de artırıyor.
Bütün bunlara rağmen, doğum sancısı çekmeden bebeklerine kavuşmak isteyen anne sayısı, her geçen gün artıyor. Türkiye'de her beş doğumdan biri sezaryenle yapılırken, İngiltere'de de bu oran giderek yükseliyor. Sezaryen, acı çekmek istemeyen, yaşı ilerleyen ya da seks hayatına çabuk dönmek isteyen kadınların hala ilk tercihi olmayı sürdürüyor. Uzmanlar "Öncelik normal doğum olmalı" dese de...
"Bütünleşmek için normal doğum şart"
Öte yandan İtalyan Pavia Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rosella Nappi, "Normal doğum, kadınların hayatta yüzleşmesi gereken en önemli tecrübe" diyor. Nappi, normal doğumla sezaryen arasındaki farkı da şöyle özetliyor: "Normal doğumun önemli bir artısı vardır. Bu artı, oksitosin hormonudur. Bu hormon, çocukla anne arasındaki duygusal bağı destekler." Sanırız annelik için can alıcı bir ayrıntı.
İngiliz Aberdeen Maternity Üniversite Hastanesi doktorları, tıp dünyasını sarsacak cinsten bir araştırmaya imza attılar. British Journal of Obstetrics and Gynaecology Dergisi'nde de yer alan, 25 bin kadın üzerinde yapılan çalışmaya göre, ilk doğumlarını sezaryenle yapan kadınların ikinci doğum şansı yüzde 9 azalıyor. Ölü doğum riski ise iki kat artıyor. Ayrıca sezaryen, kadının üreme organlarında tahribat yapıyor ve normal doğum yapanlara göre 6 ay daha geç hamile kalmasına neden oluyor. Araştırmaya göre, bir kadının sezaryenden sonra tekrar hamile kalması için 36.3 ay geçmesi gerekiyor.
İlk çocuğunu sezaryenle doğuran kadınların, ikinci çocuğu dünyaya getirme oranı yüzde 66.9 iken bu oran normal doğum yapanlarda yüzde 71.6 - 73.9'a kadar yükseliyor.
Daha uzun süre yoğun bakım gerektiren sezaryen, ölü doğum yapma ve dış gebelik riskini de artırıyor.
Bütün bunlara rağmen, doğum sancısı çekmeden bebeklerine kavuşmak isteyen anne sayısı, her geçen gün artıyor. Türkiye'de her beş doğumdan biri sezaryenle yapılırken, İngiltere'de de bu oran giderek yükseliyor. Sezaryen, acı çekmek istemeyen, yaşı ilerleyen ya da seks hayatına çabuk dönmek isteyen kadınların hala ilk tercihi olmayı sürdürüyor. Uzmanlar "Öncelik normal doğum olmalı" dese de...
"Bütünleşmek için normal doğum şart"
Öte yandan İtalyan Pavia Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rosella Nappi, "Normal doğum, kadınların hayatta yüzleşmesi gereken en önemli tecrübe" diyor. Nappi, normal doğumla sezaryen arasındaki farkı da şöyle özetliyor: "Normal doğumun önemli bir artısı vardır. Bu artı, oksitosin hormonudur. Bu hormon, çocukla anne arasındaki duygusal bağı destekler." Sanırız annelik için can alıcı bir ayrıntı.