09-22-2010, Saat: 02:34 PM
[INDENT]
[/INDENT]
[INDENT]
[SIZE=1][SIZE=4]İstanbul… Ah seni bir an görebilmek.. Hasretim suzan gibi…[/SIZE][/SIZE]
[SIZE=1]Kalbinin henüz hiç kimsenin göremediği, henüz hiç kimsenin giremediği
sokaklarında dolaşmak.. İklimim hazan gibi…
Kalbinin en suskun, en sevgili, en güzel caddesinde bir yer ver bana;
hayallerimi işte tam oraya inşa edeyim, orada büyüteyim mahzun
çocukluğumu, orada gidereyim uykusuzluğumu ve orada tüketeyim
suskunluğumu.. Sükûtum, fizan gibi…
Ah İstanbul… Güven dolu hayaller sakladım sana.
Kimseye güvenemem, hiç- mi dersin..?
[SIZE=1]Kalbinin henüz hiç kimsenin göremediği, henüz hiç kimsenin giremediği
sokaklarında dolaşmak.. İklimim hazan gibi…
Kalbinin en suskun, en sevgili, en güzel caddesinde bir yer ver bana;
hayallerimi işte tam oraya inşa edeyim, orada büyüteyim mahzun
çocukluğumu, orada gidereyim uykusuzluğumu ve orada tüketeyim
suskunluğumu.. Sükûtum, fizan gibi…
Ah İstanbul… Güven dolu hayaller sakladım sana.
Kimseye güvenemem, hiç- mi dersin..?
İstanbul… Özümden özüne kanat çırpınca bütün duygular..
Adına merhaba diyerek savruldular, aşk’a selam durdular..
Fatihin fetih gemisini karadan yürütenler,
Marmaradan vuslata uzanıp, aramıza köprüler kurdular…
Hissedebiliyorum nazlı İstanbul, göremesemde sert bakışını..
Ne öfke, ne sinir; hiç bir şey solduramaz, yıpratamaz yüzündeki gül nakışını…
Ah İstanbul…En safi duygularla bağlandım sana.
Unutursun geçer, of- mu dersin?
Adına merhaba diyerek savruldular, aşk’a selam durdular..
Fatihin fetih gemisini karadan yürütenler,
Marmaradan vuslata uzanıp, aramıza köprüler kurdular…
Hissedebiliyorum nazlı İstanbul, göremesemde sert bakışını..
Ne öfke, ne sinir; hiç bir şey solduramaz, yıpratamaz yüzündeki gül nakışını…
Ah İstanbul…En safi duygularla bağlandım sana.
Unutursun geçer, of- mu dersin?
İstanbul… Aktın gönül fezasına, kusursuzca yankılan..
Umutlarıdır gönlümün, umutsuzca yakılan.. Fütursuzca yıkılan…
Puslu fotoğraflarda seyrettim taşını, toprağını..
Gözlerini göremesemde, en soğuk iklimlerinde gözlerini hayal ettim,
gözlerinle ısındım..
Hep gecelerinde büyüttüm sevgimi, gecelerine sarıldım..
Kelimelerine meylettim ve hecelerine sığındım…
Ah İstanbul… Derya oldum, sel oldum ağladım sana.
Sızlanma boşuna, git- mi dersin?
Umutlarıdır gönlümün, umutsuzca yakılan.. Fütursuzca yıkılan…
Puslu fotoğraflarda seyrettim taşını, toprağını..
Gözlerini göremesemde, en soğuk iklimlerinde gözlerini hayal ettim,
gözlerinle ısındım..
Hep gecelerinde büyüttüm sevgimi, gecelerine sarıldım..
Kelimelerine meylettim ve hecelerine sığındım…
Ah İstanbul… Derya oldum, sel oldum ağladım sana.
Sızlanma boşuna, git- mi dersin?
İstanbul… Hayallerim var ve bu hayaller senindir!
Belki kızacaksın ama yinede hüsün dolu haller senindir.
Engeller çıkarma önüme! Engelleri sen indir.
Şiirler yazdım sana, satır satır senindir…
Bir ev hayal ettim can var içinde..
Kalbimi koydum en güzel yerine; yar içinde..
Kış görmez yüzümüz, bahar içinde…
Ah İstanbul… Demet demet şiirler topladım sana.
Sözlerin yetersiz, kes- mi dersin..?
Belki kızacaksın ama yinede hüsün dolu haller senindir.
Engeller çıkarma önüme! Engelleri sen indir.
Şiirler yazdım sana, satır satır senindir…
Bir ev hayal ettim can var içinde..
Kalbimi koydum en güzel yerine; yar içinde..
Kış görmez yüzümüz, bahar içinde…
Ah İstanbul… Demet demet şiirler topladım sana.
Sözlerin yetersiz, kes- mi dersin..?
İstanbul… Sözlerim kâfi değil has sesine, ferasetine..
Alıştı şu yüreğim hasretine, esaretine…
Ah nefesin.. Üfle yüzüme, gözlerime dolsun rengin..
Yok dengin.. Gölgen, Güneşten de engin..
Rüzgara meydan okuyan yaprağa benzer ahengin…
Hadi, bir sen dol içime, bir de hüzün..
Ah’ı öğretir özüme yüzün…
Alıştı şu yüreğim hasretine, esaretine…
Ah nefesin.. Üfle yüzüme, gözlerime dolsun rengin..
Yok dengin.. Gölgen, Güneşten de engin..
Rüzgara meydan okuyan yaprağa benzer ahengin…
Hadi, bir sen dol içime, bir de hüzün..
Ah’ı öğretir özüme yüzün…
Ah İstanbul…Kalbimi besteleyip söyledim sana.
Bu kadar yeter, sus- mu dersin..?
[INDENT]S u s a r ı m . . . Bu kadar yeter, sus- mu dersin..?
[/INDENT][INDENT] [/INDENT]Bir suya, bir de sana susuyorum..
Prangalar yedi dilim; susuyorum..
Feth edilmeyi bekleyen İstanbullar var, eylerim ikrar,
Fetih yakındır, varsa İstikrar !
Feth edilmeyi bekleyen İstanbullar var, eylerim ikrar,
Fetih yakındır, varsa İstikrar !
Kadim DOLUNAY
[/SIZE][/INDENT]