10-14-2010, Saat: 10:27 PM
1. Berlin Duvarı: 1989'un son aylarında Berlin Duvarı yıkıldığında ve Almanlar uzun zamandır görüşemedikleri aile ve arkadaşlarına kavuştuklarında dünyanın her yanından pek çok insan bu olayı kutladı. Yalnızca bir kadın için bu durum hiç de hoş değildi. Çünkü bencil Almanlar'ın sevgili kocasını yıkmaları için hiçbir sebep göremiyordu. Evert, bu kadın Berlin Duvarı'yla evliydi. Eija-Riita Berliner Mauer (soyadını bile Berlin Duvarı olarak değiştirmişti), yedi yaşındayken duvarı televizyonda gördüğünde ona âşık olduğunu iddia etti. Oraya gidebilmek için para biriktirirken aynı zamanda duvarın resimlerini de biriktiriyordu. Nihayetinde sevgilisini pek çok defa ziyaret edebildi. 1979 senesinde de ikili 'evlendi'. Duvarla uzun ve sevgi dolu bir ilişkisi olduğunu söyleyen kadın, duvarın yıkılmasıyla resmen dağıldı. Fakat hayatına devam etmek zorundaydı ve o da yeniden âşık oldu. Bu kez bahçesindeki çite. Böylece meşhur, egzotik sevgilisinin ölümünü atlattı ve çite razı gelmeye karar verdi. Kalbiniz bu aşk öyküsüyle sıcacık oldu, değil mi?
2. Hız Treni: Amy Wolfe, lunaparklardaki hız trenlerini seven bir kadın. "Hey bu çok eğlenceli ve heyecanlıydı," tarzı bir sevgiden öte "Vay canına, bu dev çelik makine ne kadar da seksi" tarzı bir sevgiydi onunkisi. Wolfe (sonrasında sevgilisinin üreticisinin adını alarak soyadını Weber'e çevirdi), geçtiğimiz on sene içerisinde 1001 Nachts hız trenine 3000 kereden fazla bindi ve bunu yapabilmek için yılda yaklaşık 10 kere 257 kilometre yolculuk yaptı. Tren için olan duygularının 13 yaşındayken eğlence parkına yaptığı bir gezide başladığını söyleyen Wolfe, 'kocası' eğlence parkının meşgul bir çalışanı olduğu için ve kendisi de uzakta yaşadığı için her zaman onu göremiyordu. Bu yüzden de yatak odasının tavanında trenin bir resmi bulunuyordu ve yedek vidalarını cebinde taşıyordu. Beklenildiği üzere ilişkisi bazı problemlere sebep oldu fakat çoğunlukla ailesi ve arkadaşları onu destekliyordu. Umarız eğlence parkı çalışanları da bu durumu desteklemişlerdir, yoksa işler çığrından çıkabilirdi. Hem neyse ki Wolfe kıskanç bir kadın değilmiş çünkü hergün başka başka insanların kocasına dokunduğu gerçeği onu çileden çıkartabilirdi.
3. Yunus Balığı: Yunus balıkları oldukça sevimli hayvanlardır ve bunun tersini söylemek neredeyse imkansızdır. Bazı insanların onları sevmesi de bu yüzden doğaldır. Ancak onlara âşık olmak ve evlenmek daha başka bir şey. Sharon Tendler da tam bunu yaptı. 2006 senesinde bir İsrail'den bir yunus balığıyla evlendi. Oldukça sade bir tören oldu. Birbirlerini öptüler ve sonra da birlikte yüzdüler. Tendler bir İngiliz fakat yılda birkaç defa İsrail'e giderek sevgilisini ziyaret ediyor. Uzun mesafe ilişkiler zorludur, özellikle de kocanız evlilik kavramını anlamayan bir deniz canlısıysa. Neyse ki Tendler anlayışlı biri. Eşinin yüzgeçlilerin arasına girmesine bir şey demiyor. Üstelik bir gün kendi türünden biriyle evlenebileceğini de umuyor. Yalnızca o yunus balığını çok sevdğini göstermek için evlendiğini söyledi.
4. Eyfel Kulesi: Ulusal simgelerle evlenme konusundaki bir diğer örnek de Erika La Tour Eiffel. Kendileri Eyfel Kulesi'yle 2008 senesinde evlendi. Onun cansız nesnelerle olan duygusal ilişkileri, dünya klasmanında bir ok atıcı olmasını sağlayan yayına duyduğu sevgiyle başlıyor. Sonrasında Berlin Duvarı'na âşık oluyor (umarız Eija-Riita kıskanç değildir, çünkü zaten çok şey yaşadı) ve odasındaki çit parçasıyla da bir ilişkisi olduğunu söylüyor. Fakat tüm bunlar artık geçmişte kaldı, çünkü Erika Fransız sevgilisine son derece bağlı. Yalnızca eşinin fazlasıyla 'gözler önünde' olduğundan şikayet ediyor çünkü bu yüzden bir türlü yakınlaşamadıklarını söylüyor. Yine de ilişkileri oldukça sağlam. Erika Golden Gate Bridge'de görüldüğünde insanların aklı biraz karıştıysa da o durum geçmişte kalmış gibi duruyor.
5. Robot: Bu madde sayesinde nesneler ya da hayvanlara âşık olanların (neyse ki) yalnızca kadınlar olmadığını göreceğiz. Zoltan (kendileri gerçek isimlerini saklı tutuyor), bu listedeki tüm herkesten daha üzücü ve tuhaf bir aşk hikâyesi yaşamış bir adam. 33 yaşında ailesiyle yaşarken elle yapılmış robot kız arkadaşına o soruyu sordu. İnsan ilişkilerinde pek iyi olmadığını iddia eden Zoltran hem duygusal hem de fiziksel arkadaşlık anlamında Alice'i yaptı. Alice aslında içinde bir ses kutucuğu ve basit bir yapay zeka programı bulunan şişme bebek. Onunla konuşabiliyorsunuz fakat konuşmalarınızın entelektüel bir seviyede olmasını beklemeyin. Zoltran'ın şu an kendi robot eşinizi nasıl yapabileceğinizi gösterdiği bir web sitesi var. Eğer elektronikle ilgileniyor ya da korkmak için bir sebep arıyorsanız bu siteyi ziyaret edebilirsiniz. Zoltran'la tuhaf olduğu için dalga geçmek kolay olur fakat adam aşk hayatından mutlu gibi. Büyük ihtimalle bu da diğer her şeyden çok daha önemli. Ve aynı zamanda da tuhaf!
[
http://www.interesan.com/d/MzE2NzAx/MzE2Njk3][/URL]
2. Hız Treni: Amy Wolfe, lunaparklardaki hız trenlerini seven bir kadın. "Hey bu çok eğlenceli ve heyecanlıydı," tarzı bir sevgiden öte "Vay canına, bu dev çelik makine ne kadar da seksi" tarzı bir sevgiydi onunkisi. Wolfe (sonrasında sevgilisinin üreticisinin adını alarak soyadını Weber'e çevirdi), geçtiğimiz on sene içerisinde 1001 Nachts hız trenine 3000 kereden fazla bindi ve bunu yapabilmek için yılda yaklaşık 10 kere 257 kilometre yolculuk yaptı. Tren için olan duygularının 13 yaşındayken eğlence parkına yaptığı bir gezide başladığını söyleyen Wolfe, 'kocası' eğlence parkının meşgul bir çalışanı olduğu için ve kendisi de uzakta yaşadığı için her zaman onu göremiyordu. Bu yüzden de yatak odasının tavanında trenin bir resmi bulunuyordu ve yedek vidalarını cebinde taşıyordu. Beklenildiği üzere ilişkisi bazı problemlere sebep oldu fakat çoğunlukla ailesi ve arkadaşları onu destekliyordu. Umarız eğlence parkı çalışanları da bu durumu desteklemişlerdir, yoksa işler çığrından çıkabilirdi. Hem neyse ki Wolfe kıskanç bir kadın değilmiş çünkü hergün başka başka insanların kocasına dokunduğu gerçeği onu çileden çıkartabilirdi.
3. Yunus Balığı: Yunus balıkları oldukça sevimli hayvanlardır ve bunun tersini söylemek neredeyse imkansızdır. Bazı insanların onları sevmesi de bu yüzden doğaldır. Ancak onlara âşık olmak ve evlenmek daha başka bir şey. Sharon Tendler da tam bunu yaptı. 2006 senesinde bir İsrail'den bir yunus balığıyla evlendi. Oldukça sade bir tören oldu. Birbirlerini öptüler ve sonra da birlikte yüzdüler. Tendler bir İngiliz fakat yılda birkaç defa İsrail'e giderek sevgilisini ziyaret ediyor. Uzun mesafe ilişkiler zorludur, özellikle de kocanız evlilik kavramını anlamayan bir deniz canlısıysa. Neyse ki Tendler anlayışlı biri. Eşinin yüzgeçlilerin arasına girmesine bir şey demiyor. Üstelik bir gün kendi türünden biriyle evlenebileceğini de umuyor. Yalnızca o yunus balığını çok sevdğini göstermek için evlendiğini söyledi.
4. Eyfel Kulesi: Ulusal simgelerle evlenme konusundaki bir diğer örnek de Erika La Tour Eiffel. Kendileri Eyfel Kulesi'yle 2008 senesinde evlendi. Onun cansız nesnelerle olan duygusal ilişkileri, dünya klasmanında bir ok atıcı olmasını sağlayan yayına duyduğu sevgiyle başlıyor. Sonrasında Berlin Duvarı'na âşık oluyor (umarız Eija-Riita kıskanç değildir, çünkü zaten çok şey yaşadı) ve odasındaki çit parçasıyla da bir ilişkisi olduğunu söylüyor. Fakat tüm bunlar artık geçmişte kaldı, çünkü Erika Fransız sevgilisine son derece bağlı. Yalnızca eşinin fazlasıyla 'gözler önünde' olduğundan şikayet ediyor çünkü bu yüzden bir türlü yakınlaşamadıklarını söylüyor. Yine de ilişkileri oldukça sağlam. Erika Golden Gate Bridge'de görüldüğünde insanların aklı biraz karıştıysa da o durum geçmişte kalmış gibi duruyor.
5. Robot: Bu madde sayesinde nesneler ya da hayvanlara âşık olanların (neyse ki) yalnızca kadınlar olmadığını göreceğiz. Zoltan (kendileri gerçek isimlerini saklı tutuyor), bu listedeki tüm herkesten daha üzücü ve tuhaf bir aşk hikâyesi yaşamış bir adam. 33 yaşında ailesiyle yaşarken elle yapılmış robot kız arkadaşına o soruyu sordu. İnsan ilişkilerinde pek iyi olmadığını iddia eden Zoltran hem duygusal hem de fiziksel arkadaşlık anlamında Alice'i yaptı. Alice aslında içinde bir ses kutucuğu ve basit bir yapay zeka programı bulunan şişme bebek. Onunla konuşabiliyorsunuz fakat konuşmalarınızın entelektüel bir seviyede olmasını beklemeyin. Zoltran'ın şu an kendi robot eşinizi nasıl yapabileceğinizi gösterdiği bir web sitesi var. Eğer elektronikle ilgileniyor ya da korkmak için bir sebep arıyorsanız bu siteyi ziyaret edebilirsiniz. Zoltran'la tuhaf olduğu için dalga geçmek kolay olur fakat adam aşk hayatından mutlu gibi. Büyük ihtimalle bu da diğer her şeyden çok daha önemli. Ve aynı zamanda da tuhaf!
[
http://www.interesan.com/d/MzE2NzAx/MzE2Njk3][/URL]