:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: susuyorum.....
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Şimdi sen yanımda olmalıydın. Olmazsa olmazımsın yaa.. Gün sönük kalıyor yoksun ya yanımdaaa...
Anladım ki, susmak erdemlikmiş .. Derin denizlerin işiymiş. Sığ suları en hafif rüzgârlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar anlatabilirmiş... Yasaksın...İmkansızsın...Gizli sevdamsın .sen benim ama sukut ettin tıpkı denizler gibi..ben bütün bu hava şartlearına ragmen kıyıda seni bekliyorum bir nefes bir haber tık yok kac yıl oldu hatırlamadan.Derin denizlerin sükûtu büyüler beni. İçimi bir heybet hissi kaplar. Benliğimi haşyet duyguları istilâ eder. Kalbim ürpermelerle dolar.
Dalgalı denizler, durgun mavi denizler kadar heybetli gelmez bana. Göklerin suskunluğu da öyle. Gök gürlemeleri, mavi derinliklerin heybetini siler diye düşünmüşümdür hep. Sükût her zaman daha manalı, daha derindir.
Kalbe sözden cok sükuttan manalar akar. Insan evrendeki sükutu anlayabilseydi, kim bilir belki de söz olmayacakti. Insanlar sükutun dilinden anlayacak, derin ve manali bakislarla konusacaklardi. Ve ses, sükutun heybetini bozamayacakti. Konustugum zamanlar hep acze düsmüsümdür de ondan kelama sarilmisimdir.hayataki her varlikta sükutu bir süs, bir hikmet olarak algilamisimdir. Sözü ise ancak bir zaruret.. Anladım ki susmak cesaret ve sabır istiyor.insanlara göre pek degil.
Derin denizlerin işi... Serin sular en hafif rüzgârları bile coşturabiliyor.. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar… Derin denizlerin sükutu büyüler beni. Göklerin suskunlugu da öyle. Gök gürlemeleri, mavi derinliklerin heybetini siler diye düsünmüsümdür hep.
Sükût her zaman daha manalı, daha derindir.

60112389.jpg

Hep derin denizler kadar heybetli bir sükût dinledim ondan. Sanki durgun ve derin bir ummanın kıyısına varmıştım. Derinliklerinde gönül ve hikmet incilerinin gülümsediği bir deniz bulmuştum. Hayatin hiçbir kasırgası, hadiselerin hiçbir fırtınası onu dalgalandıramıyordu. O denize imrendiğim an, gökyüzüne baktıgım zamanı: O’nun gibi susardım… anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susuyor.... butterfly.gif
anladım ki susan her şey derin ve heybetli... butterfly.gif Yasaksın...İmkansızsın...Gizli sevdamsın... kuşlar hüzün şarkıları söylüyor, hazan yaprakları gibi sessizliğe bürünüyor su anYüreğim...Yoksun yoksun işteeee.. Yüreğimdesin, biliyorum hissediyorum oradasın... bunu inkar etmek senin sevgini inkar etmek olur... ama güne seninle başlamak, sana dokunmak, seni hissetmek bedenimde...
İşte Eksik olan bu ...
Biliyormusun sevgili.. hep derler yaaa.. gözden uzak olan gönülden de uzak olur..
Sanki bunu inkar edercesine, gönlüme, yüreğime doğru bir nehir uzanıyor yüreğinden..
suları serin ve berrak... her damlası susuz çöllere hayat verir misalii...
Zamanı durdurmayı bilirmisin sevgili... Özledikçe, yaktıkça yüreğini hasretin... zamanı durdurmayı öğreniyorsun.. Gözlerde takılı kalıyorsun, saatlerce bir bakışla avutuyorsun kendini... sonra sessizliğe bürünüyor yüreğin...olmak istediğin yerde olamamanın acısıyla kıvranıyorsun... Çaresizcee..

O an.. Duyuyorsun... Görüyorsun... Özlüyorsun... ve daha kötüsü ne biliyormusun ...evet Susuyorsunnn..
Yetinmeyi bilirmisin Sevgili... Bir beyaz güvercinin gagasında yollanan öpücükle başlayan aşkını....
kısacık zamanları sonsuzmuşcasına yaşamayı... sana ait olduğunu bilsende... her an yanında olamamanın deriiiinn ve dayanılmaz acısıyla yaşamayı... her ayrılık saati geldiğinde gözyaşlarını inci tanesi misali saklayarak yaşamayıı...
Biliyorsun... Hissediyorsunn... Yanıyorsunnn.. İsyan ediyorsunnn... Ama yetiniyorsunnn...
Çünkü Seviyor Seviyorr Seviyorsunnn.. vede bunun için susuyorsun....
Senin için ‘ yasak ‘ dediler.
—Yasaklar çiğnenmek içindir, dedim.

Senin için ‘ im...kânsız ‘ dediler.
—Önemli olan imkânsızı başarmak, dedim.

Senin için ‘ olmaz ‘ dediler.
—Dünya da olmayacak şey yok, dedim.

Senin için ’ zor ‘ dediler.
—Kolay olsaydı değeri olmazdı, dedim.

‘ Onda bulduğun nedir ki ‘ dediler.
—Herkeste arayıp bulamadığım, dedim.

Senin için ‘ o ne ‘ dediler.
—Hayattaki gülen yüzüm, dedim.

‘ Ona öyle nasıl bağlandın ‘ dediler.
—Ben değil o ”bağladı” dedim.

‘ Oda senin gibi sevdi mi ‘ dediler.
İşte cevap veremediğim tek şey buydu.

‘ Eğer bunu bilmiyorsan vazgeç ‘ dediler.
—Vazgeçecek olsaydım sevmezdim, dedim.

[ CAN YÜCEL ]
Unutma,
Bir gün kaldığın yerden başlayacaksın

Biri seni bulacak...

...Önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan
...
Biraz ürkeceksin...

Ne kadar dirensen de nafile
İNSANSIN SONUÇTA...SEVECEKSİN!!!....

Eski acılara bakıp da küsme sevdalara
Gavura kızıp da oruç bozulmaz

Sök at kafandan acaba''''''''ları!

Bir kemik aynı yerden İki defa kırılmaz..

Artık kararmaz gecelerin.
Bir daha yaşlar akmaz gözünden.

Sabahların gecikmez.

Kim bilir ağladığın günlere gülersin
Bir defa öldün ya zamanında?

Bir daha ölmezsin..


Can Yücel
bir çıkmaz sokak;
buğulu bir göz ve kirpiğinde bir damla...

sonu aşkın hapishanesi olan bir yolculuk,
çıkmaz bir sokakta son bulan...

yitirdiğimiz zamanlara inat,
yaşanacak an''lara hasret...

gizemli kadın,
aşk olsun hiç söylemediğin adın,
yaşanacak ne varsa yaşansın senle,
çıkmaz bir sokakta,
yaşansın dolu dizgin,
mühebbete mahkum olsada aşkın hapishanesinde
Aşkı bilmeyene aşk nasıl anlatılır? “Aşık olduğumu nasıl anlarım” diye sordu biri? “Olunca anlarsın!”dedim. Aşkı bilmenin tek yolu budur!

Aşk, yaşayarak öğrenilir. Hiç aşık olmamışsan, aşkın ne olduğu bilemezsin ancak aşıkların hallerini bilirsin. Dışarıdan, görebildiğin kadarıyla bir fikrin olur ama anlayamazsın.

Aşk, kendinden vazgeçmektir. Sevdiğin kişinin yüreğinde, sözünde, nefesinde yeniden hayat bulmaktır. Onun özünü kabullenip, o olmaktır.

Aşk, bir sihirdir. Etrafında dolaşan renkli yıldızlardan oluşmuş, gözle değil ancak gönülle görülebilen bir sihirdir. Aşık olduğunda değişirsin. Asla yapmayacakları yapabilir, her zaman yaptıklarından vazgeçebilirsin.

Aşk, insana verilmiş en güzel hediyelerden biridir. Yaşamın lezzetidir. Varlığını, yaşadığını hissetmeni sağlar. Sanki dünyaya geliş amacını bulmuşsundur. Aşkın tadına varabilirsen, hediyenin değerini anlayabilirsin.

Aşk bir yolculuktur. Kendi yüreğinden başka bir yüreğe giden, zor ve çetin bir seyahattir. Etrafında dikenli teller olan, zehirli sarmaşıklarla örülmüş bir yolun içinde, yemyeşil ağaçları, renkli çiçekleri görebilme ayrıcalığıdır. Bir gülü koklamak için, bacaklarını kesen tellerden geçmeye razı olursun. Aşk, sonunda varılacak bir yer olmayan yolculuktur. Güzel olan yolculuğun kendisidir.

Aşk, kalbi acıtır. Acıtır çünkü yokluğun en dayanılmaz halidir. Sevdiğinin ellerini tutamadığın, gözlerine bakamadığın, sesini duyamadığın anlarda çektiğin ızdıraptır. Yoksulluktur! Kendini çaresiz, yalnız ve kimsesiz hissettirir çünkü sevdiğin yanında değilse, dünya bomboştur.

Aşk, eninde sonunda biten bir duygudur. Aşk değişir! Kendini değiştirir. Başka bir kılığa bürünür. Sevgiye, nefrete, hiçliğe, öfkeye, dostluğa döner. Aşk, finalde seni seçtiğin başka bir hisse emanet edip gider. Gitmelidir çünkü sırada aşık olmayı bekleyenlerle buluşacaktır.

Aşkı herkes kendince anlatır. Aşk, kendini aşık olanda şekillendirir. Kıvamını, lezzetini, değerini girdiği kalpte bulur. O yüzden ne kadar anlatsam da, aşk ancak yaşanınca anlaşılır. Aşkı, yaşayan bilir….