
Saklanmış
bastırılmış bir sevdanın ardından
sessiz düşüncelere dalmaktan vazgeçip
sustuğum sözcükleri atıp defterimden
sensiz yaşamaya başlamışım.
Acının kalbimi deldiği ve en sevdiğim zaman olan gecenin bile kabusa dönüştüğü o aralıklardan
senden habersiz bir güne uyanmaya başlayalı kim bilir ne kadar oldu? Onu bile saymamışım!
Kendimi sorgularken buldum aklımı ama hayır
bu sana ihanet değil. Bu seni unutmak da değil! Bu yaşama dönmek sanırım…
Seni unuttuğumu söylediğim şu an bile
unutmuş olduğumu hatırlatan yine sen değil misin? O zaman nasıl unutulmuş olabilirsin? Bu sadece bir sihir
halüsinasyon
geçiş…
Ayrılığımızın ilk zamanlarında herkes seni sorardı. Neyse o bölümü atlattım. Her adını duyuşumda yüreğime bıçakla saplanırmış gibi giren o acı
şimdi ismini bir pastane tabelasında gördüğümde bile seni düşünmemeye dönüştü.
Ben aslında seni unutmadım
sadece kontrolü elime aldım. Artık sadece ve sadece seni düşünmek istediğim anlarda aklıma geliyorsun. Benden habersiz beynimin kıvrımlarında dolaşmıyor sesin
anıların ve artık yastığım dahil
evdeki hiçbir eşya sen kokmuyor.
Buralara gelebileceğime hiç inanmadı yüreğim. İlk günler çok zordu. Geceler boyu bitmeyen bir işkence gibi
sen ve sana ait ne varsa
odamın ve aklımın içinde dönüp duruyordu. Hiç bitmeyecek sandığım delilik zamanları
ayrılık acısının o soğuk sarılışı
yaşamın bütün renklerine kör ama bir tek siyahı gören halimle
tek başıma savaştım.
Apartmandan gelen her ayak sesine
her araba kapısının kapanmasına cama fırlayan benden
özgürleşmiş bene geçiş yapmak
dilde söylendiği kadar kolay olmadı. Yine de başardım
herkes gibi….
Şimdi mutluyum çünkü içinde sen geçmeyen cümleler kuruyorum. Bu yazıyı saymazsak…..