11-10-2010, Saat: 09:42 PM
Sana seni yazmanın böylesi zor olacağını düşünmemiştim hiç. Kelimeler lal-ü ebkem kesildi sanki. Seni anlatmaya yetmiyor hiçbiri. Kim bilir belki de ben seni anlatmaya yetecek kadar özel bulmuyorum kelimeleri…
Nerden başlamalıyım bilmiyorum. Ne anlatmam gerektiğini de. Gözlerimi açtığımda aklıma ilk gelenin sen olduğunu mu yoksa sen yokken kabahat işlemiş bir çocuk kadar masum özleminle avunduğumu mu yazmalıyım sana…
Her kırdığında gözlerimden gönlüme akan sağanaklar mı doldurmalı bu satırları yoksa o sağanakların ardından tek bir sözünle tek bir gülümseyişinle açan gökkuşakları mı?
Bilmiyorum…
Ben seni ve seninle birlikte hayatıma giren her şeyi seviyorum.Kırgınlıklar kahkahalar özlemler hepsi ama hepsi seninle güzel…Dakikalar sen varsan özel…Sensiz yalnız saatler sensiz ıssız gönlümde cennetler…Sen hep gel. Fazla bekletmeden fazla özletmeden hasrete kul köle etmeden…
Gel beni benden etmeden…
Sen gerçek misin?
Bir gerçek böylesi mutlu edebilir mi kalbimi içimi böylesi ısıtabilir mi?Bir gerçek senin kadar güzel olabilir mi?
Oysa yüzünü görmek yok senin ellerini tutmak yok…Soluğunu hissetmek kokunu içime doyasıya çekmek yok…Yalnızca sevmek var seni. Uzaktan uzağa…Gülüşlerin düşlerde yalnız sıcaklığında…
Yine kesildi kelimelerin dili.
Yazacak ne çok şey var oysa sana anlatmak istediğim ne çok şey…
İçtenliğin mesela dürüstlüğün... Bir şeylerin ardına gizlenmeden ve gizlemeden duygularını kıracak dahi olsan açık oluşun. Kim bilir belki de bu yüzdendir kimselere güvenemezken sana şüphesiz güvenim seni böylesi sevişim…
Uykuya dalmadan önce sesini duymanın verdiği huzur mesela…Mesela telefonu hiç kapatmak istemeyişim. Kapattıktan sonra dahi dakikalarca seni düşlediğim…Bu kadar kısa zamanda sana böylesi alışmış olmanın verdiği garip ama mutluluk verici tat ya da…Ve bu satırları okuyacak olmanın içime düşürdüğü korku…
Kim bilir belki abarttığımı düşüneceksin belki fazla alıştı yanlış diyeceksin hatta belki… Neyse…
Seni sevmeyi ne hutamede yanmaya benzeteceğim klişe âşıklar gibi ne de ruz-ı ceza da ürperti dolu bekleyişlere…
Yalnızca akan bir ırmak seni sevmek. Bazen sakin huzur dolu bazense hoyrat hırçın kırıcı…Ama yine de güzel varlığın…Sensizlikle bırakma beni baş başa seni bekleyişlerde dahi hüzün denizinde boğulurken ben…
[SIZE=4]İyi ki varsın ve iyi ki benimlesin…
[SIZE=5]Seni seviyorum…
[/SIZE]
[/SIZE]Nerden başlamalıyım bilmiyorum. Ne anlatmam gerektiğini de. Gözlerimi açtığımda aklıma ilk gelenin sen olduğunu mu yoksa sen yokken kabahat işlemiş bir çocuk kadar masum özleminle avunduğumu mu yazmalıyım sana…
Her kırdığında gözlerimden gönlüme akan sağanaklar mı doldurmalı bu satırları yoksa o sağanakların ardından tek bir sözünle tek bir gülümseyişinle açan gökkuşakları mı?
Bilmiyorum…
Ben seni ve seninle birlikte hayatıma giren her şeyi seviyorum.Kırgınlıklar kahkahalar özlemler hepsi ama hepsi seninle güzel…Dakikalar sen varsan özel…Sensiz yalnız saatler sensiz ıssız gönlümde cennetler…Sen hep gel. Fazla bekletmeden fazla özletmeden hasrete kul köle etmeden…
Gel beni benden etmeden…
Sen gerçek misin?
Bir gerçek böylesi mutlu edebilir mi kalbimi içimi böylesi ısıtabilir mi?Bir gerçek senin kadar güzel olabilir mi?
Oysa yüzünü görmek yok senin ellerini tutmak yok…Soluğunu hissetmek kokunu içime doyasıya çekmek yok…Yalnızca sevmek var seni. Uzaktan uzağa…Gülüşlerin düşlerde yalnız sıcaklığında…
Yine kesildi kelimelerin dili.
Yazacak ne çok şey var oysa sana anlatmak istediğim ne çok şey…
İçtenliğin mesela dürüstlüğün... Bir şeylerin ardına gizlenmeden ve gizlemeden duygularını kıracak dahi olsan açık oluşun. Kim bilir belki de bu yüzdendir kimselere güvenemezken sana şüphesiz güvenim seni böylesi sevişim…
Uykuya dalmadan önce sesini duymanın verdiği huzur mesela…Mesela telefonu hiç kapatmak istemeyişim. Kapattıktan sonra dahi dakikalarca seni düşlediğim…Bu kadar kısa zamanda sana böylesi alışmış olmanın verdiği garip ama mutluluk verici tat ya da…Ve bu satırları okuyacak olmanın içime düşürdüğü korku…
Kim bilir belki abarttığımı düşüneceksin belki fazla alıştı yanlış diyeceksin hatta belki… Neyse…
Seni sevmeyi ne hutamede yanmaya benzeteceğim klişe âşıklar gibi ne de ruz-ı ceza da ürperti dolu bekleyişlere…
Yalnızca akan bir ırmak seni sevmek. Bazen sakin huzur dolu bazense hoyrat hırçın kırıcı…Ama yine de güzel varlığın…Sensizlikle bırakma beni baş başa seni bekleyişlerde dahi hüzün denizinde boğulurken ben…
[SIZE=4]İyi ki varsın ve iyi ki benimlesin…
[SIZE=5]Seni seviyorum…
[/SIZE]