11-13-2010, Saat: 10:47 PM
Acısını tattım, yarası ise hala kanıyor.
Dönüp arkamı giderim sandım, arkamı döndüm, gidemedim. Durup kendime baktım; bir de üstelik gördüğümden utandım. Kendimce yürüdüm yolumda, yaşanınca biter sandım, oysa bilirdim ki her kaldırım taşında sen vardın, izlerine basamadım. Oturdum yosun kokan kayalara, orda bile hala senin kokun vardı…
Bu şehirden bana acılar kaldı
Şarap sundum aya ben ayrılık tattım
Seyyah oldum şu alemde öyküler yazdım
Oturup anlattım kendi halimce
Seyyah oldum şu alemde türküler yaktım
Oturup söyledim kendi halimce
Bir dal tutum, tutunamadığım o dalda bile sen vardın. Kokladığım çiçekte, dokunduğum tende, aldığım her nefeste sen, uzanamadığım uzakta, sol yanımda yine sen. Biliyorum ki sendin aslında; o ağaç gölgesinde beni koruyan yada bu deli yağmur sendin beni ıslatan, sırılsıklam…
Gözlerinden mektup ellerinden su
Bekledim durdum ben ne zor yolmuş bu
Seyyah oldum sözüm bildim gizlendim içime
Çığlık oldu gözlerim kendimi vurdum
Seyyah oldum şu alemde niceler gördüm
Anladım ki insan kalbine yolcu
Kapandım içime nicedir, içimde sen varsın diye. Yüzümdeki gülümseyişin adı sensin, gözlerimden akan yaşların adı sen. Kahkahalarımda gizlisin, ve akıyorsun ağladığımda gözlerimden gizlice ; damla damla anlasana…
Bana aşk lazım
Aşkta ateş ararım
Kapanmış kapılardan geçtim
Yanmayan bedenlerden güzelim ben yolumu sildim
Dünyanın hali
Çeker giderim
Yalnızlık yolcusu gönlüm
Bir garip seyyahım ama kendime göçerim
Gözlerime bak ve dinle; Bir yağmur damlasıydım, yüreğine düştüm. Ne olur beni de götür yanında, fark etmez nereye döküldüğün..
Dönüp arkamı giderim sandım, arkamı döndüm, gidemedim. Durup kendime baktım; bir de üstelik gördüğümden utandım. Kendimce yürüdüm yolumda, yaşanınca biter sandım, oysa bilirdim ki her kaldırım taşında sen vardın, izlerine basamadım. Oturdum yosun kokan kayalara, orda bile hala senin kokun vardı…
Bu şehirden bana acılar kaldı
Şarap sundum aya ben ayrılık tattım
Seyyah oldum şu alemde öyküler yazdım
Oturup anlattım kendi halimce
Seyyah oldum şu alemde türküler yaktım
Oturup söyledim kendi halimce
Bir dal tutum, tutunamadığım o dalda bile sen vardın. Kokladığım çiçekte, dokunduğum tende, aldığım her nefeste sen, uzanamadığım uzakta, sol yanımda yine sen. Biliyorum ki sendin aslında; o ağaç gölgesinde beni koruyan yada bu deli yağmur sendin beni ıslatan, sırılsıklam…
Gözlerinden mektup ellerinden su
Bekledim durdum ben ne zor yolmuş bu
Seyyah oldum sözüm bildim gizlendim içime
Çığlık oldu gözlerim kendimi vurdum
Seyyah oldum şu alemde niceler gördüm
Anladım ki insan kalbine yolcu
Kapandım içime nicedir, içimde sen varsın diye. Yüzümdeki gülümseyişin adı sensin, gözlerimden akan yaşların adı sen. Kahkahalarımda gizlisin, ve akıyorsun ağladığımda gözlerimden gizlice ; damla damla anlasana…
Bana aşk lazım
Aşkta ateş ararım
Kapanmış kapılardan geçtim
Yanmayan bedenlerden güzelim ben yolumu sildim
Dünyanın hali
Çeker giderim
Yalnızlık yolcusu gönlüm
Bir garip seyyahım ama kendime göçerim
Gözlerime bak ve dinle; Bir yağmur damlasıydım, yüreğine düştüm. Ne olur beni de götür yanında, fark etmez nereye döküldüğün..