11-21-2010, Saat: 11:51 AM
Yine ıssız bir gecenin koynunda kulakta tanıdık bir tını ile yazıyorum sana.. Sabahında başkalaştığım gecelerden biri olmasını dileyerek özenle seçiyorum uçuşan kelimelerimi..
Bahar geldi gelecek diyorlar, kimene.. Gidşinin ardından astım mevsimleri kapı ardına.. Her gün ıssız bir karanlığa dönüşüyor akşamında.. Her mevsim karlar, fırtınalar getiriyor beraberinde.. Güneş denilince toz pas içinde bir mavi geliyor aklıma sadece.. Çamlıca'da ki kahvenin tadını çok oldu unutalı.. Gittin ya.. Balık ekmeğide sevmiyorum artık..
Bir mumun titreyen alevinde avuç dolusu keşkelerim ile düşüyorum beyaz kağıtların üzerine leke gibi..
Nicedir yazıyorum.. An geliyor ceplerimdeki umut kırıntıları ile tazeleniyorum, an geliyor buz kesiyor elim ayağım.. Ne mısralar kalıyor elimden tutan, ne de duvarda hayalin..
Bu nasıl bir denklem, çözemiyorum.. Nasıl oluyorda payı sen oluyorsun, paydası sen..Her mısraya sensizlik ile başlayıp sonunu nasıl sana bağlıyorum çözemiyorum..
Bitmeli diyorum.. Bu pamuk ipliği kopmalı artık bir yerden..
Renklerimi yükleyip heybene salına salına gidişinin ardından dipsiz kuyularda yaşadım arsenik tadındaki yokluğunu.. Her nota, her mısra sen oldu geldi üzerime.. Ben bitti dedikçe sessiz çığlıklar koptu derinlerimde..
Her gidiş bir kaybedişti.. Gittin.. Parmak uçlarımla yazdım mağlubiyetimi.. Yaldızlı imzalar kondurdum ıssızlaşan yüreğimin ışık sızan yerlerine..
Duman duman içime çekiyorum hasretimi.. Biriktirdiğim imlasız satırları bir şair edası ile yerleştiriyorum önümdeki kağıda.. Durdu dünya, zaman durdu sanki.. Hani seni sen geçen saatlerim vardı bilirsin, şimdi sensizliğe 5 var hep akrebim, yelkovanım.. Hayattan çaldığım anların ortasında yokluğun sarmışken etrafımı, hayaline takılıyor gözlerim.. Farkında değildi ama onlarca adı oldu.. En hırçın anlarımda uzun uzun susuşlarımın sessiz tanığıydı.. Sayfalarımın kenarından taşan sitemlerin failiydi, bilmiyordu..
Koyu karanlıkların ıssızlığında maviye olan özlemin duvardaki aksiydi..
Şimdi kırıp dizlerimi önünde dildeki son dua gibi fısıldıyorum sessiz sedasız..
Isıt beni..Üşüyorum..Hayallerim üşüyor..
Bahar geldi gelecek diyorlar, kimene.. Gidşinin ardından astım mevsimleri kapı ardına.. Her gün ıssız bir karanlığa dönüşüyor akşamında.. Her mevsim karlar, fırtınalar getiriyor beraberinde.. Güneş denilince toz pas içinde bir mavi geliyor aklıma sadece.. Çamlıca'da ki kahvenin tadını çok oldu unutalı.. Gittin ya.. Balık ekmeğide sevmiyorum artık..
Bir mumun titreyen alevinde avuç dolusu keşkelerim ile düşüyorum beyaz kağıtların üzerine leke gibi..
Nicedir yazıyorum.. An geliyor ceplerimdeki umut kırıntıları ile tazeleniyorum, an geliyor buz kesiyor elim ayağım.. Ne mısralar kalıyor elimden tutan, ne de duvarda hayalin..
Bu nasıl bir denklem, çözemiyorum.. Nasıl oluyorda payı sen oluyorsun, paydası sen..Her mısraya sensizlik ile başlayıp sonunu nasıl sana bağlıyorum çözemiyorum..
Bitmeli diyorum.. Bu pamuk ipliği kopmalı artık bir yerden..
Renklerimi yükleyip heybene salına salına gidişinin ardından dipsiz kuyularda yaşadım arsenik tadındaki yokluğunu.. Her nota, her mısra sen oldu geldi üzerime.. Ben bitti dedikçe sessiz çığlıklar koptu derinlerimde..
Her gidiş bir kaybedişti.. Gittin.. Parmak uçlarımla yazdım mağlubiyetimi.. Yaldızlı imzalar kondurdum ıssızlaşan yüreğimin ışık sızan yerlerine..
Duman duman içime çekiyorum hasretimi.. Biriktirdiğim imlasız satırları bir şair edası ile yerleştiriyorum önümdeki kağıda.. Durdu dünya, zaman durdu sanki.. Hani seni sen geçen saatlerim vardı bilirsin, şimdi sensizliğe 5 var hep akrebim, yelkovanım.. Hayattan çaldığım anların ortasında yokluğun sarmışken etrafımı, hayaline takılıyor gözlerim.. Farkında değildi ama onlarca adı oldu.. En hırçın anlarımda uzun uzun susuşlarımın sessiz tanığıydı.. Sayfalarımın kenarından taşan sitemlerin failiydi, bilmiyordu..
Koyu karanlıkların ıssızlığında maviye olan özlemin duvardaki aksiydi..
Şimdi kırıp dizlerimi önünde dildeki son dua gibi fısıldıyorum sessiz sedasız..
Isıt beni..Üşüyorum..Hayallerim üşüyor..