12-15-2010, Saat: 09:33 PM
Her zamankinden daha çok ihtiyacım vardı sana bu gece!
“Anlamadın..”
“Anlamadın..”
Öyle acınası bir haldeydim ki hiç bu kadar kimsesiz hissetmemiştim kendimi.
Yalnızlığımı bir zırh misali geçirdim sırtıma, çaresizliğimle de bir siper misali etrafımı çevreledim.
Dokun(a)ma diye bana daha fazla acıt(a)ma diye beni.
Ağlamamak üzere söz verdiğim gururumu da çiğnedim attım yine.
Gariptir ki; kendime bile söz geçiremez oldum artık.
Kendi hayatıma bile yön veremez oldum.
Kendini sahnemden, başrolünü oynadığım bu filmden çekildiğimi hissediyorum.
Yalnızlığımı bir zırh misali geçirdim sırtıma, çaresizliğimle de bir siper misali etrafımı çevreledim.
Dokun(a)ma diye bana daha fazla acıt(a)ma diye beni.
Ağlamamak üzere söz verdiğim gururumu da çiğnedim attım yine.
Gariptir ki; kendime bile söz geçiremez oldum artık.
Kendi hayatıma bile yön veremez oldum.
Kendini sahnemden, başrolünü oynadığım bu filmden çekildiğimi hissediyorum.
Yoruldum !..
Her zamankinden daha çok bekledim dönmeni bu gece!
“dönmedin…”
“dönmedin…”
Gözüm,kulağım kapıdaydı hep.
En ufacık bir kıpırtıda,kalktım yerimdenetrafıma bakındım.
Gölgen bile adım adım kaçıyordu sanki benden.
Oysa ki,hiçbir şey olmamışçasına giriverecektin kapıdan.
kulağıma fısıldayacaktın,
“Ben geldim” diyecektin usulcaçoktan daldığım uykudan uyandırmak istemezcesine.
Ve ben karşımda seni görüverince önce gerçek mi rüya mı ayırt edemeyecek,yine de bu karmaşayla boynuna atılıverecektim.
”Sevgilim” diyecektim sana “sevdiğim hoş geldin!”
O an dünyanın en mutlu insanı ben olacaktım..
Olmadı..
Ama her yeni doğan güneşe inat,gelmeyişlerine inat,sana inat bekledim ben her gece seni.
Bilmesen de bilmek istemesen de öyle deli sevdim ki seni!
En ufacık bir kıpırtıda,kalktım yerimdenetrafıma bakındım.
Gölgen bile adım adım kaçıyordu sanki benden.
Oysa ki,hiçbir şey olmamışçasına giriverecektin kapıdan.
kulağıma fısıldayacaktın,
“Ben geldim” diyecektin usulcaçoktan daldığım uykudan uyandırmak istemezcesine.
Ve ben karşımda seni görüverince önce gerçek mi rüya mı ayırt edemeyecek,yine de bu karmaşayla boynuna atılıverecektim.
”Sevgilim” diyecektim sana “sevdiğim hoş geldin!”
O an dünyanın en mutlu insanı ben olacaktım..
Olmadı..
Ama her yeni doğan güneşe inat,gelmeyişlerine inat,sana inat bekledim ben her gece seni.
Bilmesen de bilmek istemesen de öyle deli sevdim ki seni!
Çok sevdim!..
Her zamankinden daha çok özledim seni bu gece!
“Hissetmedin..”
“Hissetmedin..”
Bir zamanlar beni bulutların üstünde yaşatan, çılgınlarca sevdiğim,elimden tutan,gözyaşlarımı silen o insanı “sen”i özledim.
Ve onun gözlerinde kendini bulan,onunla mutlu,onunla tam-eksiksiz olan o küçük kızı “ben”i özledim.
Ama en çokta “biz”i özledim biliyor musun?
Hala niçin yakıp yıktığını anlayamadığım “biz”i..
Ve onun gözlerinde kendini bulan,onunla mutlu,onunla tam-eksiksiz olan o küçük kızı “ben”i özledim.
Ama en çokta “biz”i özledim biliyor musun?
Hala niçin yakıp yıktığını anlayamadığım “biz”i..
Ve bizi aradım bu gece herkeste,
her şeyde,
tozlu albümlerde,
kurutulmuş çiçeklerde,
gözyaşlarıyla ıslanmış şiirlerde,
her yerde!
her şeyde,
tozlu albümlerde,
kurutulmuş çiçeklerde,
gözyaşlarıyla ıslanmış şiirlerde,
her yerde!