12-22-2010, Saat: 10:05 PM

Çıkar beni kendinden kalansız olsun bu ayrılık! /
Adı yalnızlık.
Adı hüzün.
Adım adında başka bir şey.
Kül rengi bir şiir yazıyorum sana. Hiçbir dize birbirine uymuyor. Yüreksizim

yanlış işaretlediklerin senden. Öznesi gizli
yüklemi ağır cümleler peşindeyim. İsmine vuran harfleri cümleleştirmeye kalksa kalemim
satırlar dar gelir alır başımı çeker giderim. Geri dönüşü olmayan gidişler tutturmak isterdim. Arkamda kalan kimse olmasın. Trene hep beraber binelim
garda el sallayan kalmasın. Ve kimseye kalkmasın ellerim. sensizim. Dört yanlışla birlikte işaretlenmiş bir doğru gibiyim. Her şekilde düşüyorum gönlünden. Götürüyor beni Sükûtuma lâdes cümleler peşindeyim.
Kalem kalbime değiyor
acıyorum en kanayan yerimden. Tuz basmalı bu yaraya diyorlar
dağlamalı en kör yerinden. Kendinden geçene kadar ağlatmalı. Gözyaşına sürülmüş üç harftim ben. Konuştun da düştüm dilinden. Suçüstü yakalıyorum gözlerini. Sus bana en konuşkan hecelerinle.
Utangaç bakışların hala ilk gün ki gibi. Rahleme koyduğun gözlerini Kıraat ediyorum nicedir. Gönlünü hatmetmeye geliyor bu yürek! Çevirdiğin sayfalarımı ezberine çek! Kutsal bir kitap niyetine hıfz ediyorum seni.
Sensizlikten biçtiğim yalnızlık kumaşını yamıyorum yüreğime. Bu yalnızlık nereye götürür beni
daha kaç nefes aldırır sensiz böyle. Hâlbuki ruhumla hissetmek istemiştim seni cümle cümle. Tüm satırlarda sana varmak istemişti her kelime. Menzilimi sana ayarlamıştı bu yürek vurgusu. Artık yürek yanılgıları da mı beni buldu? Aklımı kalbime mukayyet eyle! Şifa niyetine değil
aşk niyetine gel kapıma! İyileşirim sen olmadan da ben. Gelirim kendime yine. En deli yerimi aklıma satıp
kalbime dem vururum yine! Gelme
sakın gelme! Korkarım ki gelirsen
yine beşerde kalır cümlelerim
ilahiye ne zaman ulaşır temennilerim? İki düğüm arası bir yalnızlık.
Hangi tarafa yönelse kalbim
çıkış yok
'mahkûmiyetin kimsesiz bir yalnızlık' diye zılgıt çekiyor kör olası düğümler. En çözülesi yerlerinden körleşiyorlar bana. Düğümlerle
hele ki çözümlerle aram yok bu ara! Gelmesin kimse
Ölüm iyiliği çökmüş üzerine ya
arkana bakmak gelmiyor aklına. Gönlünde çıkardığın hangi isyan tahtımı yerinden oynatır ola? Şerefi
yerlerde sürünen bu kenti kaldırmıyor kalbim daha fazla. Taş bas bağrına
taş basta anla beni biraz da! Hangi taş yamanır kalbine ola? Katran karası bir aşk yaşadın sen ne de olsa! Şimdi
sözün ağıtında bekler cümlelerim. Gözyaşımı silecek bir mendil arar kelimelerim. Hâlbuki gözyaşım kadar bile kıymet biçmemişti sana sözlerim. Kalemim
'bitti' yazar çeker giderim. Silinmek istiyor bütün yazdıklarım
firar etmek istiyor kalemime takılan tümceler. Eteklerini topla gönlümden
ziller takıp saçlarına savur yarınlara. Sesine aşina kulaklarım seni bulur nerde olsan da. İçime batıyor bu sevda
çıkaracak yok mu seni içimden? Öyle bir cümle yazılsın ki senin adına
bir gölge gibi süzülüp içimden
ak başka diyarlara. Şimdi geriye dönüp bakma zamanı
hep ilerisini görenlere inat
geriye dönmeli tüm cümleler. Eskiye ait ne varsa yeniden yazılmalı. Yanlış yazmışım ben bu aşkı. Tekrarlamanın ne manası var diyenlere inat
nakaratlara düşürmeli bu aşkı. Yirmi dokuz harfe dar gelip
üç harfle genişleyen gönlümüze inat
unutmalı beşeri tüm aşkları. Ama olmuyor işte! İnadına genzimi yakıyor bu aşk
içimi kavuruyor. Vahası kaybolmuş çöller düşüyor payıma yine. Güçlüydüm ya hani ben
heybetli duruşum erirdi ya gözlerinde! Sustun bana en derinden
konuşturmadı seni hiçbir kelime. Yaşanılan bir sessizlik senfonisidir şimdi. Sen sükûtu kıt çığlıklara aldanma sakın! Ölüm artığı sessiz düşlerin pençesine düşmesin gözlerin. Kan çanağı olur
ağlamaktan yüreğin. Kendine benim için gülümse bugün
sitemle zehirlesem de sözleri
aldırma sen bana. gelmesin yanıma. Tek kişilik yalnızlık çekmeye alıştım ne de olsa! Arkana saklıyorum düş artığı yalnızlığımı. Kalemin ağırlığı altında ezildiğindendir yüreğim.
Dur gitme ama! Sana söyleyeceklerim bitmedi daha.
Sadece
aşk durdu boğazıma! 