12-27-2010, Saat: 01:44 AM
Hiç sözlerimi dolandırmayacağım. Romantik kelimelerim yağmur damlasından ince düşüncelerim tükendi artık. İçimden geldiği gibi yazacağım. En net kelimelerle en süssüz harflerimle en ağır duygularımı anlatacağım.
Duygularımın boğazıma düğümlendiği noktadayım.
Duygularımın boğazıma düğümlendiği noktadayım.
Çıkartıp kalbimi koyacağım masaya. Al diyeceğim al ve git. Ellerimle sökeceğim kalbimi bedenimden kanlar damlarken masaya al diyeceğim.
Zaten aldın tüm kalbimi beynimi hücrelerimi kendine aşık ettin şimdi gideceksen bu kalbi bu et parçasını da al öyle git. Sensiz yaşabilirsem kalpsiz de yaşayabilirim.
Zaten aldın tüm kalbimi beynimi hücrelerimi kendine aşık ettin şimdi gideceksen bu kalbi bu et parçasını da al öyle git. Sensiz yaşabilirsem kalpsiz de yaşayabilirim.
Tek bir söz söyleme artık gitmek geçiyorsa aklından masadan kanları damlayan bu kalbi de al öyle git.
Susturabileceksen içindeki sesi kırılmayacaksa kolun kanadın kopmayacaksa papatyadan yaprakların al bu kalbi de öyle git. Senin için döktüğüm yıldız tozlarının sana aşık ruhumun yazdığım tüm yazıların kaynağı bu kalbimdi onu da yanında götür ve öyle git.
Susturabileceksen içindeki sesi kırılmayacaksa kolun kanadın kopmayacaksa papatyadan yaprakların al bu kalbi de öyle git. Senin için döktüğüm yıldız tozlarının sana aşık ruhumun yazdığım tüm yazıların kaynağı bu kalbimdi onu da yanında götür ve öyle git.