12-31-2010, Saat: 12:47 AM

... susmaların bir sonbaharı olurmuş meğer

yapraklar candan koparmış
can dipsiz feryatlardan...
yarım kalmış bir sözüm vardı
dinlemedin...hoyratça hırpaladığın masum zamanlarda küstürmüştün
benim gerçeğimi bir yürek dolusu ağlarken avuçlarında

gözyaşlarımda hiç gizlemedim ki
gecelerin şerrine kapılır da
iki çift lafında sus olur mu sandın yoksa?
bir daha hiç ağlamaz mı sandın
avuçlarından düşerse...buz gibi soğuk bir yağmur damlasıyla
kilitlerken dudaklarımda baharı
ruhunun çıplak
yalnız kışları geçer mi sandın yoksa? susmaya alışkındı oysa
sana çoğalttıklarım...keder içinde
hazin sabırlar doğururken özlemin
bir dokunsan anlardın
canım nasıl da kırgın.....susmaların ne çok kalabalığı varmış meğer

"gitme" içindeki en yalnız kelime...
sesin bıçak gibi kestiğinde
ömrüm yüz çevirdi benden
yine de
içinde sen varsın diye beyaz bir masalla avutmadım yüreğimi.. sözlerin tuz basarken yarım kalmışlığımın çıkmaz yollarına
kocaman dağları sımsıkı tuttum içimde


ufacık bir taş parçası düşürmedim ayak izlerine...

yarım kalmış bir sözüm... dinlemediğin...

şimdi son nefesini veremiyor bende...

... gelişi güzel ayrılıklardı benimki..
senin kadar esaslı
hiç gitmedim senden...