01-04-2011, Saat: 12:06 PM
Ek gıdalara geçiş ve kabızlık sorunu
Eğer bebek normal sıklığının dışında birkaç gün kaka yapamadıysa, sert ve yoğun, zaman zaman çakıl taşı gibi dışkılıyorsa, bunu yaparken acı çekiyorsa veya kakasında kanlı izler varsa kabız olmuş demektir. Kabızlık üç günden fazla sürmüşse ve dışkıda kan görülmüşse bebek mutlaka doktora götürülmelidir.
Yeni doğan bebeklerde kabızlık çok daha az görülür. Bebeğin kaka yaparken yüzünün kızarması normaldir, kabız olduğu anlamına gelmez. Genelde anne sütü alan bebekler daha sık kaka yaptıklarından kabızlık görülmez. İnek sütü alan bebekler ya da formül mama ile beslenen bebeklerde kabızlık görülme olasılığı daha fazladır.
Bebek anne sütü alıyorsa ve buna rağmen bebekte kabızlık yaşanıyorsa, anne diyetinde kabızlığı önleyici besinlere öncelik verilmelidir. Bebekler ve küçük çocuklar formül mama alıyorlarsa kabızlığı önleyici mamalar tercih edilmelidir. Eğer küçük bir bebekte yine de kabızlık meydana gelirse, büyük olasılıkla yetersiz beslemeden ileri gelmiş olabilir. Bu nedenle, bebeğe yeterli miktarlarda anne sütü ya da mama verilmesi özellikle önemlidir.
Kabızlık, kalınbağırsağın sonundaki kaslar sertleştiği ve kakanın normal geçişini önlediği zaman meydana gelir. Kaka bağırsakta ne kadar uzun süre kalırsa, o kadar sıkılaşıp kurur ve vücuttan atılması zorlaşır. Sertleşmiş kaka kalın barsağın son kısmından geçerken yırtılmalara ve çatlaklara neden olur. Bu da bebeklerde ve çocuklarda kasılmalara neden olur. Çocuklar, bu acıyı yaşamamak için kakayı tutmak isteyebilir ve dışkılama hissini bastırabilir. Bu da kakanın içerde daha çok kurumasına, büyük çap ve hacme ulaşmasına neden olur. Böylece kabızlık döngüsü başlamış olur.
Kabızlığın birçok nedeni vardır. Genelde beslenme alışkanlıklarından ve düzensizliklerinden dolayı olur. Bazı enfeksiyon hastalıkları, metabolik hastalıklar ve bazı ilaçlar da kabızlığa neden olabilir. Ek besinlere geçiş ve diş çıkarma da kabızlığa neden olabilecek etkenlerdir. Kabızlıkta en önemli durum yemek düzenidir. Çocuğun lifli gıdalar alması, bol sıvı tüketmesi, düzenli dışkılama amaçlı tuvalete gitmesini sağlamak alınacak önlemlerdir. Yanlış beslenmenin yanında, bebekteki ve çocuklardaki hareketsizlik de kabızlığa neden olabilir.
Bebeklerde ek gıdalara başlandığında; muz, patates ve pirinç lapası kabızlığa neden olabilir. Bu gıdalar daha aralıklı zamanlarda verilmelidir. Bebeğin beslenmesine daha fazla meyve ve sebze püresi eklenmelidir. Bebeğe, bir yaşına kadar inek sütü verilmemelidir. Sulandırılmış meyve suyu ve öğünler arasında kaynamış ılık su kabızlığı yumuşatabilir. Hazır mama kullanılıyorsa ölçüsünü doktor kontolünde tekrar gözden geçirilmeli ve içeriğinde prebiyotik lifler içeren mamalar tercih edilmelidir.
Ek besine geçmiş olan bebeklerde ve çocuklarda beslenme şekli; sebze, meyve, baklagiller, kepekli ekmek, yulaf gibi artık bırakan lifli yiyeceklerden zengin olmalıdır. Çocukların beslenme diyetinde özellikle; kuru erik, kayısı, kuru üzüm, bezelye, fasulye, brokoli, kabak, kepekli ve tahıllı ekmekler olmalıdır.
Eğer bebek normal sıklığının dışında birkaç gün kaka yapamadıysa, sert ve yoğun, zaman zaman çakıl taşı gibi dışkılıyorsa, bunu yaparken acı çekiyorsa veya kakasında kanlı izler varsa kabız olmuş demektir. Kabızlık üç günden fazla sürmüşse ve dışkıda kan görülmüşse bebek mutlaka doktora götürülmelidir.
Yeni doğan bebeklerde kabızlık çok daha az görülür. Bebeğin kaka yaparken yüzünün kızarması normaldir, kabız olduğu anlamına gelmez. Genelde anne sütü alan bebekler daha sık kaka yaptıklarından kabızlık görülmez. İnek sütü alan bebekler ya da formül mama ile beslenen bebeklerde kabızlık görülme olasılığı daha fazladır.
Bebek anne sütü alıyorsa ve buna rağmen bebekte kabızlık yaşanıyorsa, anne diyetinde kabızlığı önleyici besinlere öncelik verilmelidir. Bebekler ve küçük çocuklar formül mama alıyorlarsa kabızlığı önleyici mamalar tercih edilmelidir. Eğer küçük bir bebekte yine de kabızlık meydana gelirse, büyük olasılıkla yetersiz beslemeden ileri gelmiş olabilir. Bu nedenle, bebeğe yeterli miktarlarda anne sütü ya da mama verilmesi özellikle önemlidir.
Kabızlık, kalınbağırsağın sonundaki kaslar sertleştiği ve kakanın normal geçişini önlediği zaman meydana gelir. Kaka bağırsakta ne kadar uzun süre kalırsa, o kadar sıkılaşıp kurur ve vücuttan atılması zorlaşır. Sertleşmiş kaka kalın barsağın son kısmından geçerken yırtılmalara ve çatlaklara neden olur. Bu da bebeklerde ve çocuklarda kasılmalara neden olur. Çocuklar, bu acıyı yaşamamak için kakayı tutmak isteyebilir ve dışkılama hissini bastırabilir. Bu da kakanın içerde daha çok kurumasına, büyük çap ve hacme ulaşmasına neden olur. Böylece kabızlık döngüsü başlamış olur.
Kabızlığın birçok nedeni vardır. Genelde beslenme alışkanlıklarından ve düzensizliklerinden dolayı olur. Bazı enfeksiyon hastalıkları, metabolik hastalıklar ve bazı ilaçlar da kabızlığa neden olabilir. Ek besinlere geçiş ve diş çıkarma da kabızlığa neden olabilecek etkenlerdir. Kabızlıkta en önemli durum yemek düzenidir. Çocuğun lifli gıdalar alması, bol sıvı tüketmesi, düzenli dışkılama amaçlı tuvalete gitmesini sağlamak alınacak önlemlerdir. Yanlış beslenmenin yanında, bebekteki ve çocuklardaki hareketsizlik de kabızlığa neden olabilir.
Bebeklerde ek gıdalara başlandığında; muz, patates ve pirinç lapası kabızlığa neden olabilir. Bu gıdalar daha aralıklı zamanlarda verilmelidir. Bebeğin beslenmesine daha fazla meyve ve sebze püresi eklenmelidir. Bebeğe, bir yaşına kadar inek sütü verilmemelidir. Sulandırılmış meyve suyu ve öğünler arasında kaynamış ılık su kabızlığı yumuşatabilir. Hazır mama kullanılıyorsa ölçüsünü doktor kontolünde tekrar gözden geçirilmeli ve içeriğinde prebiyotik lifler içeren mamalar tercih edilmelidir.
Ek besine geçmiş olan bebeklerde ve çocuklarda beslenme şekli; sebze, meyve, baklagiller, kepekli ekmek, yulaf gibi artık bırakan lifli yiyeceklerden zengin olmalıdır. Çocukların beslenme diyetinde özellikle; kuru erik, kayısı, kuru üzüm, bezelye, fasulye, brokoli, kabak, kepekli ve tahıllı ekmekler olmalıdır.