01-24-2011, Saat: 04:25 PM
[SIZE="4"][COLOR="Navy"]Aşk yeri geldiğinde kendinden vazgeçmektir. Onu mutlu edemeyeceğini anladığında daha sonra DAHA DA ÇOK üzmemek adına gitmektir..
Bırakın o terk edildiğini düşünsün.. Arkadaşları, akrabaları tarafından teselli edilir, acısı hafifler hatta bir süre sonra unutur nasılsa.. (unutur mu acaba?)
Erkek milleti işte, sevgiden aşktan ne anlar gibi klişe sözlerle teselli edileceğini bildiği halde o genellenen erkek milletinden olmayı kabullenmektir gerçek aşk...
Yanında olup onu üzdüğünüzü gördükçe kendinizden nefret edeceğinize bırakın o size küssün.. Mutlu olmadığı bir beraberlik sonrası hayata küseceğine, aşka olan inancını kaybedeceğine,
Sevdiği tarafından kendisinden nefretle bahsedilmesini göze almaktır aşk...
Seni bu kadar sevmeseydim seni mutsuz görmeye dayanır senden vazgeçmezdim.. Gözünde tek bir damla yaşa, gönlünde tek bir hayal kırıklığının hüznünü yaşamana içim el vermez kıyamam, dayanamam sana..
Diyerek aslında onu sevmekten hiç vazgeçmemektir gerçek aşk...
Evet giden dönmez ama gidilenin tek bir lafına bakar; tek bir kelime, bir tek cümle yeterlidir ''dön özledim'' anahtar cümledir o. Tüm kilitleri kırarcasına söküp atan ''ben zaten seni sevmekten hiç vazgeçmedim. Ben aslında kendimden vazgeçtim'' diyerek koşabilmek için o iki kelime yeterlidir. Fakat terk edilen (terk edildiğini düşünen) o kadar kırgındır ki gururuna yenilir.. Kuru bir ''dön'' bile diyemez. Bilmez mi ki aşkta gurur olmaz...[/COLOR][/SIZE]
Sıla'dan denemeler
13.01.2011
08.30
13.01.2011
08.30
[YT]JqfieFvjRwY[/YT]