02-15-2011, Saat: 09:41 PM
Kalp göğüs boşluğunda, diyaframı üstünde ve iki akciğerin arasında hafif sola eğik olarak yerleşmiş koni şeklinde bir organdır. Genellikle herkesin kendi yumruğu büyüklüğünde , 240-340 gr ağırlığındadır. Yaşlandıkça kalbin büyüklüğü artar. Kalbin Yapısı İnsan kalbi dört odacıklıdır. Üstte iki kulakçık altta ise iki karıncık bulunur. Kulakçıklarla karancıklar arasında kanın tek yönde ilerlemesini sağlayan kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıklar sağ kulakçıkla sağ karıncıkla arasında üçlü (triküspit) sol kulakçıkla sol karıncık arasında ise ikili (biküspit= mitral) dir. Kalbin sağ kulakçığına alt ve üst ana toplar damar kirli kan getirir. Sol kulakçıktan sağ karıncığa geçen kirli kan akciğer atardamarı ile akciğere gönderilir. Akciğerlerde temizlenen kirli kan akciğer toplardamarları ile sol kulakçığa getirilir. Kulakçıktan sol karıncığa geçen temiz kan aort atardamarı ile vücuda dağıtılır.
Dolayısıyla kalbin sol tarafında temiz kan sağ tarafında kirli kan bulunur. Karıncıklardan çıkan atardamarın başlangıç bölgesinde kanın geri akmasını önleyen yarım ay kapakçıkları yer alır. Kalp yapı olarak üç tabakadan oluşur. En dışta iki katlı zardan oluşan perikart tabakası bulunur. Bu iki zarın arasında bulunan kaygan sıvı kalbin rahat çalışmasını ve darbelerden korunmasını sağlar. Ortada kalp kasından oluşan miyokart ve en iç kısmında tek katlı yassı epitelden oluşan endokart tabakası bulunur. Kalp kası kalın ve sık yapılı olduğundan içindeki kandan besin ve O2 alamaz. kalbin besin ve O2 ihtiyacını aorttan ayrılan koroner damarlar sağlar. Koroner damarlar kalbin yeterince besleyememesi sonucunda kalp krizi meydana gelebilir.
Kalbin Çalışması
Kalbin çalışması kulakçık ve karıncıklardaki kalp kaslarının kasılıp gevşemesi ile gerçekleşir. Kalp kaslarının kasılmasına sistol, gevşemesine diastol denir.
Kulakçık ve karıncıklar birbirine zıt olarak çalışırlar. Yani kulakçıklar kasılırken karıncıklar gevşer. Kalbin her odacığı kasılma ile içerisindeki kanı boşaltırken, gevşeme sayesinde kalp tekrar kan ile dolar. Kulakçıkların kasılması ile kan kulakçılardan karıncıklara geçer. Bu sırada karıncıklar gevşer. Hemen sonra karıncıklar kasılır ve karıncıklardaki kan atardamarlara geçer.
Bu sırada kulakçıklar gevşer ve toplardamarlardaki kan kulakçıklara dolar. Kalbin yapısındaki tek yönlü kapakçıklar kapandığında kanın geri dönmesi engellenir.
Kalbin çalışması otonom sinirlerle kontrol edilir. Otonom sinirlerin etkisiyle sağ kulakçık duvarında bulunan S.A (sinoatriyal düğüm) uyarılırsa kulakçıklar kasılır. S.A düğümden yayılan uyarılar fibrillerle kulakçıklarla karıncıklar arasında bulunan ikinci sinir düğümü olan A.V’yi (Atrio ventriküler düğüm) uyarır. A.V’den çıkan his demetleri tüm karıncığa yayılır. A.V düğümünün uyarılması ile uyartılar his demetlerine (purkinje lifleri) geçer ve karıncıklar kasılır.
Kalbin çalışma hızı yaşa göre değişir. Bebeklerde dakikada ortalama 120 kez kasılıp gevşerken, ergin insanda dakikada ortalama 70-80 kez kasılıp gevşemektedir. Kalp atışı bir kasılma ve gevşemeden ibarettir. Dakikada ortalama 70 kez kasılıp gevşeyen bir kalbin her atışı 0.85 sn sürer.
Önce kulakçıklar 0.15 sn kasılır. Sonra karıncıklar 0.3 sn kasılır. Daha sonra bütün kalp 0.4 sn dinlenir.
Kalbin Çalışmasını Etkileyen Faktörler
1. Sinirler: sempatik sinirler Kalp atışını hızlandırır. Parasempatik sinirler yavaşlatır.
2. Hormonlar: adrenalin ve tiroksin hormonları Kalbin atışını hızlandırırken, asetil kolin ve nöradrenalin hormonları yavaşlatıcı etki yapar.
3. Sıcaklık: Ateşli hastalıklarda olduğu gibi vücut ısısının artması kalp atışını hızlandırır.
4. CO2: Kandaki CO2 artışı kan dolaşımını ve kalbin çalışmasını hızlandırır.
5. Uyarıcı Maddeler: Kafein gibi uyarıcı maddeler kalbin çalışmasını hızlandırıcı etki yapar.