02-17-2011, Saat: 11:30 AM
Şehrimiz, M.Ö.14. yüzyıldan günümüze kadar Amidi,Amed, Amid, Amida, Agusta, Karaamid, Karakale ,Karacakale, Hamid, Karahamid, Diyarbekir ve Diyarbakır isimleri ile anılmıştır
Diyarbakır ismi, yakın zamanlara kadar Diyarbakır merkezininde içinde bulunduğu geniş birbölgenin adı olmuştur.Bu bölge, bugünkü Diyarbakır merkezinden başka Erbil, Erzen, Cizre, Hani, Silvan, Harran, Hasankeyf, Habur, Ceylanpınar, Rakka, Urfa, Siirt, Sincar, İmadiye, Mardin, Muş, ve Nusaybin gibi pek çok yerleşim birimini kapsamaktadır.Ancak, günümüzde Diyarbakır ismi, sadece şehir merkezini ifade etmektedir.
Diyarbakır stratejik konumu itibariyle, daha kuzeyideki dağlık arazi ve bu dağlar arasındaki ovalarla, güneyindeki çöl karakterli ovalar arasında bir genişlik teşkil etmektedir. Bu bölge, aynı zamanda, uzak bölgeleri denizlere liman şehirlerine bağlayan ana yollar üzerinde bulunmaktadır. Bu yollardan biri, Anadolu ve Suriye’den gelerek Irak’a gitmekte idi ki bu yol aynı zamanda Akdeniz sahillerini Basra Körfezine bağlamaktadır. Bu güzergahtan Diyarbakır’da ikinci bir yol ayrılarak, kuzeydeki dağ settini Devegeçidi ile aşıp, Elazığ ve Sivas üzerinden Samsun’a iniyordu. Bu suretle Mezopotamya ile Karadeniz sahilleri arasındaki bağlantı Diyarbakır üzerinden kuruluyordu. Yine Diyarbakır’dan ayrılan diğer bir yol ise, Bitlis Van Gölü Havzası üzerinden Azerbaycan ve İran’a bağlanmakta idi.
İfade edilen staretejik konumu ve ana yolar üzerinde bulunması, çağlar boyunca Diyarbakır’ın gelişmesinde önemli bir faktör olmuştur.
Bu özellikleri dolayısıyla Diyarbakır, çok eski çağlardan beri önemli bir yerleşim alanı olmuştur.Bölgede M.Ö.25000-10000 yıllarında ilkel kavimlerin yaşadıkları tahmin edilmekte; M.Ö. 3000 yıllarından itibaren de medeni kavimlerinyerleştikleri bilinmektedir. Bölgemiz, M.ö. 1700 yıllarından sonra yazılı tarih dönemine girmiştir.
Kaynakların verdikleri bilgilere göre M.Ö 3000 yıllarından günümüze kadar Diyarbakır’dan gelip geçen uygarlıklar, hakimiyet kurmuş devlet ve hanedanlar , şekilde taspit edilmiştir.
Diyarbakır ismi, yakın zamanlara kadar Diyarbakır merkezininde içinde bulunduğu geniş birbölgenin adı olmuştur.Bu bölge, bugünkü Diyarbakır merkezinden başka Erbil, Erzen, Cizre, Hani, Silvan, Harran, Hasankeyf, Habur, Ceylanpınar, Rakka, Urfa, Siirt, Sincar, İmadiye, Mardin, Muş, ve Nusaybin gibi pek çok yerleşim birimini kapsamaktadır.Ancak, günümüzde Diyarbakır ismi, sadece şehir merkezini ifade etmektedir.
Diyarbakır stratejik konumu itibariyle, daha kuzeyideki dağlık arazi ve bu dağlar arasındaki ovalarla, güneyindeki çöl karakterli ovalar arasında bir genişlik teşkil etmektedir. Bu bölge, aynı zamanda, uzak bölgeleri denizlere liman şehirlerine bağlayan ana yollar üzerinde bulunmaktadır. Bu yollardan biri, Anadolu ve Suriye’den gelerek Irak’a gitmekte idi ki bu yol aynı zamanda Akdeniz sahillerini Basra Körfezine bağlamaktadır. Bu güzergahtan Diyarbakır’da ikinci bir yol ayrılarak, kuzeydeki dağ settini Devegeçidi ile aşıp, Elazığ ve Sivas üzerinden Samsun’a iniyordu. Bu suretle Mezopotamya ile Karadeniz sahilleri arasındaki bağlantı Diyarbakır üzerinden kuruluyordu. Yine Diyarbakır’dan ayrılan diğer bir yol ise, Bitlis Van Gölü Havzası üzerinden Azerbaycan ve İran’a bağlanmakta idi.
İfade edilen staretejik konumu ve ana yolar üzerinde bulunması, çağlar boyunca Diyarbakır’ın gelişmesinde önemli bir faktör olmuştur.
Bu özellikleri dolayısıyla Diyarbakır, çok eski çağlardan beri önemli bir yerleşim alanı olmuştur.Bölgede M.Ö.25000-10000 yıllarında ilkel kavimlerin yaşadıkları tahmin edilmekte; M.Ö. 3000 yıllarından itibaren de medeni kavimlerinyerleştikleri bilinmektedir. Bölgemiz, M.ö. 1700 yıllarından sonra yazılı tarih dönemine girmiştir.
Kaynakların verdikleri bilgilere göre M.Ö 3000 yıllarından günümüze kadar Diyarbakır’dan gelip geçen uygarlıklar, hakimiyet kurmuş devlet ve hanedanlar , şekilde taspit edilmiştir.