02-17-2011, Saat: 09:53 PM
[INDENT]BÜTÜN büceklerin en ilkelleri olan «gümüş - balıkçık» lar veya öbür adlarıyle «fırça - kuyruk» lar (Thysanura) dünyamızın en eski böceklerine benzerler. Bu böcek tipi kanatsızdır bununla beraber tipik böceklerdeki gibi bölütlü bir vücudu ve eklemli bacakları bulunur. Kafasından çok uzun ve ince iki duyarga çıkar. Karnının arka ucundan çıkan duyargaya çok benzer kuyruğumsu iki veya üç tel ise arkaya yönelmiştir. Bunun için böceğin neresinin kafa neresinin kuyruk olduğunu anlamak için dikkatli bakmak gerekir.
Gümüş balıkcıklar'ın çoğu onlara gümüş renklerini veren pullarla kaplıdır. Onları parmaklarınızla yakalamaya çalıştığınız vakit de çok kaygandırlar. Hızlı kaçarken küçük balıklara şaşılacak derecede benzerler. Adlarından biri olan «gümüş -balıkçık» bu benzeyişten ileri gelir.
Öbür adları olan fırça kuyruk ise karınlarının arka ucundaki kuyruğumsu tellerden ötürü uygun görülmüştür.
«Thysanura» takımının iki yaygın türü çok uzun zaman önce kütüklerin döküntülerin ve çürüyen bitkisel maddelerin altındaki barınaklarını terk ederek insanların yanma taşınmıştır. Kalabalık oldukları takdirde terkibinde tutkal ve nişasta olan maddelere büyük zarar verirler. Kitapların ciltlerini yedikleri ve duvar kâğıtlarını duvarlara yapıştıran nişastalı tutkalı yemek suretiyle duvar kâğıtlarını söktükleri görülmüştür. Fakat genellikle geceleri beslendiklerinden ve gündüzleri oyukların içinde ya da herhangi bir gevşek cismin altında gizlendiklerinden onları pek ender olarak görürüz [/INDENT]
Gümüş balıkcıklar'ın çoğu onlara gümüş renklerini veren pullarla kaplıdır. Onları parmaklarınızla yakalamaya çalıştığınız vakit de çok kaygandırlar. Hızlı kaçarken küçük balıklara şaşılacak derecede benzerler. Adlarından biri olan «gümüş -balıkçık» bu benzeyişten ileri gelir.
Öbür adları olan fırça kuyruk ise karınlarının arka ucundaki kuyruğumsu tellerden ötürü uygun görülmüştür.
«Thysanura» takımının iki yaygın türü çok uzun zaman önce kütüklerin döküntülerin ve çürüyen bitkisel maddelerin altındaki barınaklarını terk ederek insanların yanma taşınmıştır. Kalabalık oldukları takdirde terkibinde tutkal ve nişasta olan maddelere büyük zarar verirler. Kitapların ciltlerini yedikleri ve duvar kâğıtlarını duvarlara yapıştıran nişastalı tutkalı yemek suretiyle duvar kâğıtlarını söktükleri görülmüştür. Fakat genellikle geceleri beslendiklerinden ve gündüzleri oyukların içinde ya da herhangi bir gevşek cismin altında gizlendiklerinden onları pek ender olarak görürüz [/INDENT]