02-24-2011, Saat: 01:51 PM
[COLOR="DarkGreen"][SIZE="3"]Meşhur bir ressam, günün birinde dünyanin en guzel şeyinin resmini
yapmaya karar verdi.
Bunun için de uzun bir yolculuga cikti.
Agaclik bir yolda giderken yaşlı bir adama rastladı ve ona dünyanin en güzel
şeyini sordu.
İhtiyar:
imandir dedi. Biraz ilerleyince kasabada bir dügün gördü.
Kalabaligin arasindan geline dogru ilerleyerek ayni soruyu ona da sordu.
Gelin gözlerinin icin gülerek:
“Dünyanın en güzel seyi aşktır†dedi.
Sonra cepheden dönen yorgun bir askerle karşılaştı. Aynı soruyu ona da sordu
ve su cevabi aldi:
“Dünyanın en güzel şeyi barıştır.â€
Ressam kendi kendine iman, aşk ve barışın resmini nasil yapabilirim ki diye
düsünürken evin yolunu tutmustu.
Evin kapısından içeri girdiginde dünyanın en güzel manzarasinin karsisinda
durdugunu düsündu.
Çocuklarinin masum bakışlarında iman, karısının gözlerinde aşk, evinde ise
barış hali vardı.
Böylelikle dünyanın en güzel şeyinin resmini yapmaya koyuldu. Resim bitince
de adını şöyle koydu:
Evim.[/SIZE][/COLOR]