03-17-2011, Saat: 05:45 PM
Caner “hayatta bir kez evlenilir” derdi. Evlenmeyi çok istiyordu aslında her ilişkisine bu gözle bakmıştı ama olmuyordu işte… Bazen seviyor, sevilmiyor bazen de sevmiyor seviliyordu bir noktadan ileriye gidememişti. Yaşı 35’e gelmişti, eski enerjisi yoktu ruhu da yorulmuştu artık evlilik çoluk çocuk hayalleri sönmek üzereydi “bundan sonra evlilik zor” demeye başlamıştı…
Mergül hayatı dolu dolu yaşıyordu küçük yaşta anne ve babasına trafik kazasında kaybetmişti. Uzun süredir kendi ayakları üzerinde duruyordu. İstanbul’da bayramdan bayrama görüştüğü birkaç uzak akrabasından başka kimsesi yoktu yalnız yaşıyordu yarını düşünmeden bir hayattı onunki…
Caner o gün 3 aydır beraber olduğu sevgilisinden ayrılmıştı yine olmamıştı kendi kendine “Bu sondu artık hiçbir kadını hayatıma sokmayacağım” dedi. Eve gitti içmeye başladı kısa zamanda bir küçük devirdi sonra ruhu sıkıldı duvarlar üstüne geliyordu sanki evden çıktı ilk gördüğü bara girdi orada içmeye devam etti…
Mergül o gece erkek arkadaşıyla gezmeye çıkmıştı, biraz dolaştılar sonra bir bara girdiler arkadaşı içtikçe saçma sapan konuşmaya başladı. İlişkileri yeni sayılırdı bir süre sonra sözlerinin yanında hareketleri ile de Mergül’ün üstüne gelmeye başladı başta sabretti Mergül ama nereye kadar… En sonunda kıyamet koptu ve erkek arkadaşı onu barda yalnız bırakarak bardan ayrıldı, Mergül sinirle içmeye devam etti…
Mergül yüzüne vuran Güneş ile uyandı sabahleyin açamadı ilk başta gözlerini her zaman yatağının başucunda bulunan saatine uzandı eliyle yokladı ama yoktu. Gözlerini açtığında kendi evinde olmadığını gördü gözlerini ovuşturdu. Çıplaktı ve yatakta yalnız değildi tanımadığı bir erkek yanında çıplak yatıyordu. Düşündü hafızasını zorladı ama hiçbir şey hatırlamıyordu düne ait. Kimdi yanındaki nasıl tanışıp buraya gelmişti…
Caner gözlerini açtığında masmavi iki göz ona bakıyordu bir an rüya sandı gözlerini açıp kapadı rüya değildi. Yatağında önceden hiç görmediği dünya güzeli bir kız yatmaktaydı. Kalkmak istedi ama üstünde hiçbir şey olmadığını fark etti çarşafın altına girdi tekrar o an kızında çıplak olduğunu fark etti.
Hiç konuşmadan kalkıp giyindiler soran gözlerle birbirlerine bakıyorlardı ilk kız konuştu:
-Beni nasıl buraya getirdin?
-Hiçbir şey hatırlamıyorum kalktığımda yanımdaydın.
-Nerde tanıştık?
-Hatırlamıyorum ama barda sanırım
-Ne yaptın bana, neden soydun?
Caner kızın da kendi gibi hiçbir şey hatırlamadığını anladı “bilmiyorum” dedi “bende senin gibi hiçbir şeyi hatırlamıyorum.” “Tamam anlaşıldı” dedi kız “hoşça kal” Caner kahvaltı diyecekti ki kız çoktan evden çıkmıştı.
Günlerde pazardı tatil günü Caner tekrar yatağına döndü. Uzun uzun düşündü dün geceye ait bir şeyler hatırlamaya çalıştı ama en küçük bir şey hatırlayamadı. Sonra aklına hayatından gördüğü en güzel gözler aklına geldi farkında olmadan gülümsedi…
Hava serindi ama Mergül eve gitmek istemiyordu iki-üç saat dolaştı soğukta en sonunda “artık ne içtiğine ne yaptığına dikkat etmelisin” diyerek evine gitti, çok yorgundu hiçbir şey düşünmek istemiyordu hemen yattı yatağına…
Devam Edecek…
Mergül hayatı dolu dolu yaşıyordu küçük yaşta anne ve babasına trafik kazasında kaybetmişti. Uzun süredir kendi ayakları üzerinde duruyordu. İstanbul’da bayramdan bayrama görüştüğü birkaç uzak akrabasından başka kimsesi yoktu yalnız yaşıyordu yarını düşünmeden bir hayattı onunki…
Caner o gün 3 aydır beraber olduğu sevgilisinden ayrılmıştı yine olmamıştı kendi kendine “Bu sondu artık hiçbir kadını hayatıma sokmayacağım” dedi. Eve gitti içmeye başladı kısa zamanda bir küçük devirdi sonra ruhu sıkıldı duvarlar üstüne geliyordu sanki evden çıktı ilk gördüğü bara girdi orada içmeye devam etti…
Mergül o gece erkek arkadaşıyla gezmeye çıkmıştı, biraz dolaştılar sonra bir bara girdiler arkadaşı içtikçe saçma sapan konuşmaya başladı. İlişkileri yeni sayılırdı bir süre sonra sözlerinin yanında hareketleri ile de Mergül’ün üstüne gelmeye başladı başta sabretti Mergül ama nereye kadar… En sonunda kıyamet koptu ve erkek arkadaşı onu barda yalnız bırakarak bardan ayrıldı, Mergül sinirle içmeye devam etti…
Mergül yüzüne vuran Güneş ile uyandı sabahleyin açamadı ilk başta gözlerini her zaman yatağının başucunda bulunan saatine uzandı eliyle yokladı ama yoktu. Gözlerini açtığında kendi evinde olmadığını gördü gözlerini ovuşturdu. Çıplaktı ve yatakta yalnız değildi tanımadığı bir erkek yanında çıplak yatıyordu. Düşündü hafızasını zorladı ama hiçbir şey hatırlamıyordu düne ait. Kimdi yanındaki nasıl tanışıp buraya gelmişti…
Caner gözlerini açtığında masmavi iki göz ona bakıyordu bir an rüya sandı gözlerini açıp kapadı rüya değildi. Yatağında önceden hiç görmediği dünya güzeli bir kız yatmaktaydı. Kalkmak istedi ama üstünde hiçbir şey olmadığını fark etti çarşafın altına girdi tekrar o an kızında çıplak olduğunu fark etti.
Hiç konuşmadan kalkıp giyindiler soran gözlerle birbirlerine bakıyorlardı ilk kız konuştu:
-Beni nasıl buraya getirdin?
-Hiçbir şey hatırlamıyorum kalktığımda yanımdaydın.
-Nerde tanıştık?
-Hatırlamıyorum ama barda sanırım
-Ne yaptın bana, neden soydun?
Caner kızın da kendi gibi hiçbir şey hatırlamadığını anladı “bilmiyorum” dedi “bende senin gibi hiçbir şeyi hatırlamıyorum.” “Tamam anlaşıldı” dedi kız “hoşça kal” Caner kahvaltı diyecekti ki kız çoktan evden çıkmıştı.
Günlerde pazardı tatil günü Caner tekrar yatağına döndü. Uzun uzun düşündü dün geceye ait bir şeyler hatırlamaya çalıştı ama en küçük bir şey hatırlayamadı. Sonra aklına hayatından gördüğü en güzel gözler aklına geldi farkında olmadan gülümsedi…
Hava serindi ama Mergül eve gitmek istemiyordu iki-üç saat dolaştı soğukta en sonunda “artık ne içtiğine ne yaptığına dikkat etmelisin” diyerek evine gitti, çok yorgundu hiçbir şey düşünmek istemiyordu hemen yattı yatağına…
Devam Edecek…