04-07-2011, Saat: 12:16 PM
ben seni severken,
söylememiştim kimseye seni sevdiğimi.
hatta; senin bile haberin yoktu bundan.
düşünsene:
kime ne,
ilk bakışta vurulduğum
üsttekinden biraz çıkık
o alt dudağının
beni bu kadar cezp edişinden.
kime ne;
ince, zarif parmaklarından
ve hafif yukarı kalkık sağ kaşından.
hatta ve hatta;
seni topu-topu bu üç şey için sevmemden kime ne.
senin bile haberin yoktu, seni sevdiğimden...
öyle ki:
seni sevdiğimi, ilk söylediğim kişi bile sen değildin.
bana o kadar yakın değildin ki
seni seviyor olmamın dışında
hatta o kadar tanımıyordum bile seni
kimin nesisin, adın ne diyebilecek kadar
senin bile haberin yoktu, seni sevdiğimden...
sonra…
sonra sen de beni sevdin elbet...
ben de seni, eskisinden daha çok...
ve sevdik ikimiz de birbirimizi, eskisinden daha çok...
aradan uzun yıllar geçmesine rağmen:
yine de hiç haberin olmadı senin,
seni topu-topu üç şey için sevdiğimden...
işte şairler böyledir:
topu-topu üç şey için bile severler adamı...
hatta sevdiklerinin bile haberi olmaz bundan:
ne sevildiklerinden,
ne de üç şeyden.
şimdi elinden sigara düşmez oldu artık.
fark edilmez oldu,
dudaklarının güzelliği
ve parmaklarının zarifliği.
kızdığın zamanlar,
sol kaşın da kalkar oldu yukarıya
sağdaki kadar.
oysa ben, senin
sağ kaşının kalkıklığını seviyordum soldakine oranla.
ve senin bile haberin yoktu bundan:
ne sol kaşından, ne sigaradan...
ben seni sevmezken de söylemedim kimseye
seni artık sevmediğimi.
hatta; senin bile haberin yoktu bundan...
düşünsene:
kime ne o çok sevdiğim dudaklarından
artık hakaretler yağıyor olmasından;
ince, zarif işaret parmağının
sık sık beni gösteriyor olmasından
ve sık sık kaşlarını çatıyor olmandan kime ne.
hatta:
seni artık
topu-topu bu üç şey için sevmiyor olmamdan kime ne...
senin bile haberin yoktu,
seni artık sevmediğimden...
Ama; ilk sana söyledim
seni artık sevmediğimi.
Çünkü,
kimse bana senin kadar yakın değildi,
seni sevmiyor olmamın dışında...
Sonra…
Sonra, sen de beni sevmedin elbet...
Ben de seni, eskisinden daha çok...
Ve sevmedik ikimizde birbirimizi,
eskisinden daha çok...
Bunca sevmemize ve de sevmememize rağmen;
yine de hiç haberin olmadı senin,
seni topu-topu üç şey için sevdiğimden
ve yine olası ki,
bu üç şey için senden vazgeçtiğimden...
[Alıntı]
söylememiştim kimseye seni sevdiğimi.
hatta; senin bile haberin yoktu bundan.
düşünsene:
kime ne,
ilk bakışta vurulduğum
üsttekinden biraz çıkık
o alt dudağının
beni bu kadar cezp edişinden.
kime ne;
ince, zarif parmaklarından
ve hafif yukarı kalkık sağ kaşından.
hatta ve hatta;
seni topu-topu bu üç şey için sevmemden kime ne.
senin bile haberin yoktu, seni sevdiğimden...
öyle ki:
seni sevdiğimi, ilk söylediğim kişi bile sen değildin.
bana o kadar yakın değildin ki
seni seviyor olmamın dışında
hatta o kadar tanımıyordum bile seni
kimin nesisin, adın ne diyebilecek kadar
senin bile haberin yoktu, seni sevdiğimden...
sonra…
sonra sen de beni sevdin elbet...
ben de seni, eskisinden daha çok...
ve sevdik ikimiz de birbirimizi, eskisinden daha çok...
aradan uzun yıllar geçmesine rağmen:
yine de hiç haberin olmadı senin,
seni topu-topu üç şey için sevdiğimden...
işte şairler böyledir:
topu-topu üç şey için bile severler adamı...
hatta sevdiklerinin bile haberi olmaz bundan:
ne sevildiklerinden,
ne de üç şeyden.
şimdi elinden sigara düşmez oldu artık.
fark edilmez oldu,
dudaklarının güzelliği
ve parmaklarının zarifliği.
kızdığın zamanlar,
sol kaşın da kalkar oldu yukarıya
sağdaki kadar.
oysa ben, senin
sağ kaşının kalkıklığını seviyordum soldakine oranla.
ve senin bile haberin yoktu bundan:
ne sol kaşından, ne sigaradan...
ben seni sevmezken de söylemedim kimseye
seni artık sevmediğimi.
hatta; senin bile haberin yoktu bundan...
düşünsene:
kime ne o çok sevdiğim dudaklarından
artık hakaretler yağıyor olmasından;
ince, zarif işaret parmağının
sık sık beni gösteriyor olmasından
ve sık sık kaşlarını çatıyor olmandan kime ne.
hatta:
seni artık
topu-topu bu üç şey için sevmiyor olmamdan kime ne...
senin bile haberin yoktu,
seni artık sevmediğimden...
Ama; ilk sana söyledim
seni artık sevmediğimi.
Çünkü,
kimse bana senin kadar yakın değildi,
seni sevmiyor olmamın dışında...
Sonra…
Sonra, sen de beni sevmedin elbet...
Ben de seni, eskisinden daha çok...
Ve sevmedik ikimizde birbirimizi,
eskisinden daha çok...
Bunca sevmemize ve de sevmememize rağmen;
yine de hiç haberin olmadı senin,
seni topu-topu üç şey için sevdiğimden
ve yine olası ki,
bu üç şey için senden vazgeçtiğimden...
[Alıntı]