04-08-2011, Saat: 11:41 AM
Hani
titrer içi bir çocuğun...
Hani
bir kedinin kaptığını görür ya
yerdeki ekmek kırıntısının peşindeki sevdiceğini; daldaki kumru! ..
Göğsünün ak tüyleri savrulan yârine son bakışı titrer o kuşun senin de gözlerinde...
Ve hani...
Ve hani; bitmiş bir yıldız
parlasa da bilirsin ya; sönmüştür artık feri
ışıktan gözlerinin! ..
Bilirsin
uyusan; yorgun ışık dışarda kalacak! ..
§
Hani
titrer içi bir çocuğun...
Hani
mekâna zamânın yazdığı satırlar gibi görünmeez
ama okunur; hissedilerek! ..
Hani ellerin üşür
bir avuç bulamadığından kendine; zarfı olmayan mektuplar gibi...
Titreer
titrer kelimeler! ..
.....
Zarf bulsaan
adresi olmaz; yorulursun kaybolduğun sokaklarda...
Veya
teneke kumbaralarda terkedilmiş geçmez paralar gibi tıngırdar parmakların; adressiz zarfların içinde donmuş nefessiz cümleler gibi! ..
§
Hani
titrer içi bir çocuğun;
Çayırdaki papatyayla sevişirken üstüne sürü salınmış bir turuncu tırtıl gibi! ..
.....
Hani
titrer içi bir çocuğun;
Bilmez
niye! ..
Sen
çocuktan hüzn'emersin! ..
§
Çocuk
boncuktur; nazârına! ..
Üzülür. Üzülür ve ceplerine sokar ellerini...
İşte o an; durur yanağının en tepesinde
düşmekten vazgeçen damla! .. Işıldar
ıslak gözleri
ve...
Bayramdan kalma şekeri sevinçle çıkartıp cebinden
soyar ve koyar dilinin üstüne! ..
§
[SIZE=5]Hani titrer için bir çocuk gibi; [/SIZE]
korkarsın
üşürsün
[SIZE=5] üzülürsün
ağlarsın ve cebine sokarsın ya ellerini...
Ordayım!
.....
Sevgilerim 'senin' cebinde! ..
Avuçla
ısın
teselli bul
sil bana gözlerinin yaşını...
Ve koy dilinin üstüne;
Bayramdan kalmış bir şeker gibi! ..[/SIZE]
titrer içi bir çocuğun... Hani
bir kedinin kaptığını görür ya
yerdeki ekmek kırıntısının peşindeki sevdiceğini; daldaki kumru! .. Göğsünün ak tüyleri savrulan yârine son bakışı titrer o kuşun senin de gözlerinde...
Ve hani...
Ve hani; bitmiş bir yıldız
parlasa da bilirsin ya; sönmüştür artık feri
ışıktan gözlerinin! .. Bilirsin
uyusan; yorgun ışık dışarda kalacak! .. §
Hani
titrer içi bir çocuğun... Hani
mekâna zamânın yazdığı satırlar gibi görünmeez
ama okunur; hissedilerek! .. Hani ellerin üşür
bir avuç bulamadığından kendine; zarfı olmayan mektuplar gibi... Titreer
titrer kelimeler! .. .....
Zarf bulsaan
adresi olmaz; yorulursun kaybolduğun sokaklarda... Veya
teneke kumbaralarda terkedilmiş geçmez paralar gibi tıngırdar parmakların; adressiz zarfların içinde donmuş nefessiz cümleler gibi! .. §
Hani
titrer içi bir çocuğun; Çayırdaki papatyayla sevişirken üstüne sürü salınmış bir turuncu tırtıl gibi! ..
.....
Hani
titrer içi bir çocuğun; Bilmez
niye! .. Sen
çocuktan hüzn'emersin! .. §
Çocuk
boncuktur; nazârına! .. Üzülür. Üzülür ve ceplerine sokar ellerini...
İşte o an; durur yanağının en tepesinde
düşmekten vazgeçen damla! .. Işıldar
ıslak gözleri
ve... Bayramdan kalma şekeri sevinçle çıkartıp cebinden
soyar ve koyar dilinin üstüne! .. §
[SIZE=5]Hani titrer için bir çocuk gibi; [/SIZE]
korkarsın
üşürsün
[SIZE=5] üzülürsün
ağlarsın ve cebine sokarsın ya ellerini... Ordayım!
.....
Sevgilerim 'senin' cebinde! ..
Avuçla
ısın
teselli bul
sil bana gözlerinin yaşını... Ve koy dilinin üstüne;
Bayramdan kalmış bir şeker gibi! ..[/SIZE]