04-13-2011, Saat: 05:40 PM
04-13-2011, Saat: 05:42 PM
Yaşlılık
04-13-2011, Saat: 05:43 PM
Kamyon şöforünün biri yolda giderken bir anons yapılmış. 'Dünyayı uzaylılar bastı küçük boylu yeşil yaratıklar dünyayı bastı onları görürseniz dost olmaya çalışın'
Kamyon şöforü bu anonsu dinledikten bir süre sonra çişi gelmiş ve durmus tam çisini yapacakmış ki çalılarda bir hareketlilik görmüş ve aklına uzaylılar gelmiş ve dost olmak için 'Urfalıyam kamyon şöforüyem sizinle dost olmak istirem'demiş. Ses yok bi daha 'urfaliyam kamyon söforüyem sizinle dost olmak istirem 'demiş. Bu sefer çalıların arasından bir ses gelmiş' Adanalıyam kamyon şöforüyem rahat bırak da sıçam.....
Kamyon şöforü bu anonsu dinledikten bir süre sonra çişi gelmiş ve durmus tam çisini yapacakmış ki çalılarda bir hareketlilik görmüş ve aklına uzaylılar gelmiş ve dost olmak için 'Urfalıyam kamyon şöforüyem sizinle dost olmak istirem'demiş. Ses yok bi daha 'urfaliyam kamyon söforüyem sizinle dost olmak istirem 'demiş. Bu sefer çalıların arasından bir ses gelmiş' Adanalıyam kamyon şöforüyem rahat bırak da sıçam.....
04-13-2011, Saat: 05:44 PM
Birgün adamın biri çölde giderken devesini kaybediyor. Adam perişan ve susuz bir biçimde ilerlerken bir galeri görüyor. Galeriye gidiyor içeride bir sürü devenin olduğunu görüyor ve galeri sahibinden kaliteli bir deve istiyor. Deveyi alıp galeriden çıkarken adamın aklına bir şey geliyor ve sahibine dönerek soruyor :
-Bu deve nasıl gider?, diyor. Sahibi cevaplıyor :
-Oh bee deyince gider, diyor. Alıcı :
-Peki nasıl duruyor, diye soruyor. Sahibide .
-Allahım sen beni kurtar deyince duruyor, diyor. Adam deveyi alarak galeriden çıkıyor.
-Oh bee diyerek, yola koyuluyor. Belli bir süre gittikten sonra adam ilerde bir uçurum görüyor ve deveyi nasıl durduracağını unutuyor. Deve tam uçurumun kenarına geldiğinde son anda adam :
-Allahım sen beni kurtar, diyor. Deve zınk diye duruyor. Ve arkasından adam :
-Oh bee, diyor.
-Bu deve nasıl gider?, diyor. Sahibi cevaplıyor :
-Oh bee deyince gider, diyor. Alıcı :
-Peki nasıl duruyor, diye soruyor. Sahibide .
-Allahım sen beni kurtar deyince duruyor, diyor. Adam deveyi alarak galeriden çıkıyor.
-Oh bee diyerek, yola koyuluyor. Belli bir süre gittikten sonra adam ilerde bir uçurum görüyor ve deveyi nasıl durduracağını unutuyor. Deve tam uçurumun kenarına geldiğinde son anda adam :
-Allahım sen beni kurtar, diyor. Deve zınk diye duruyor. Ve arkasından adam :
-Oh bee, diyor.
04-13-2011, Saat: 05:45 PM
Adamın biri bir gün meyhaneden çıkmış tabii kafasıda iyi. Yolda bir ayağı kaldırımda bir ayağıda yolda yürüyormuş. Adamın biri bunu görüp yanına yaklaşmış. Ve de merakını gizleyemeden sormuş :
-Ya hemşerim , niye bir ayağın asfaltta bir ayağın kaldırımda yürüyorsun? Bir yerde yürüsene? demiş. Adamda ona :
-Allah razı olsun hemşerim sana. Bende acaba ne zaman topal oldum diye düşünüyordum :wtf: :wtf: :wtf: :wtf: :wtf:
-Ya hemşerim , niye bir ayağın asfaltta bir ayağın kaldırımda yürüyorsun? Bir yerde yürüsene? demiş. Adamda ona :
-Allah razı olsun hemşerim sana. Bende acaba ne zaman topal oldum diye düşünüyordum :wtf: :wtf: :wtf: :wtf: :wtf:
04-13-2011, Saat: 05:46 PM
Adam sünnetçi dükkanının vitrinine çalar saat koymuş biri de merak etmiş :
-Yahu sünnetçi vitrininde çalar saatin işi ne? Sünnetçi fena fena bakmış :
-Yani vitrine ne koyaydım? :pimp11: :pimp11: :pimp11: :pimp11: :pimp11:
-Yahu sünnetçi vitrininde çalar saatin işi ne? Sünnetçi fena fena bakmış :
-Yani vitrine ne koyaydım? :pimp11: :pimp11: :pimp11: :pimp11: :pimp11:
04-13-2011, Saat: 05:48 PM
Adamın biri lüks bir lokantanın vitrininde şu ilanı görür. "Yemeği siz yiyin, hesabı torununuz ödesin". Fikir çok cazip gelir ama yinede emin olmaz içeriye bir kez daha sorar.
-Gerçekten yediğim yemeğin parasını torunumdan alacaksınız?.
-Evet, der lokanta sahibi. Bunun üzerine patlayana kadar yiyip, aklına geleni sipariş eder adam. Tam kapıdan çıkacakken garson gelir ve hesabı uzatır. "20 milyon"
-Bu da ne demek hani parayı benden almıyordunuz, der.
-Evet efendim almıyoruz. Bu zaten büyükbabanızın hesabı.
-Gerçekten yediğim yemeğin parasını torunumdan alacaksınız?.
-Evet, der lokanta sahibi. Bunun üzerine patlayana kadar yiyip, aklına geleni sipariş eder adam. Tam kapıdan çıkacakken garson gelir ve hesabı uzatır. "20 milyon"
-Bu da ne demek hani parayı benden almıyordunuz, der.
-Evet efendim almıyoruz. Bu zaten büyükbabanızın hesabı.
04-13-2011, Saat: 05:49 PM
Bir adam güzel bir restorana gider yemeğini yerken güzel bir piyano sesi gelmektedir. Sağına soluna bakar ne bir piyano nede bir müzik sistemi vardır. Adam şef garsonu çağırır :
-Merak ettim bu piyano sesi nereden geliyor? Gars on masa örtüsünü kaldırır. Adam hayretler içinde kalmıştır. Masanın altında 30 cm boyunda bir piyanist vardır. Bu piyanisti nereden bulduğunu sorar. Şef garson iki arka sokakta 3. direğin cinli olduğunu ve sadece bir dilek dilemesi gerektiğini söyler. Adam hemen kalkar ve direği bulur. Cin gelir :
-Emret sahip, der. Adam da dünyanın en güzel kırk kızını ister. Cin :
-Hemen, der ve kaybolur. Ama adam şaşırmıştır. Çünkü cin dünyanın en güzel kırk kazını göndermiştir. Hemen restorana döner ve garsonu bulup anlatır. Garson cinin kulaklarının ağır işittiğini söylemeyi unuttuğunu söyler ve ilave eder. -Herhalde bende 30 cm boyunda piyanist istememiştim, der. :SMILE30: :SMILE30: :SMILE30: :SMILE30: :SMILE30:
-Merak ettim bu piyano sesi nereden geliyor? Gars on masa örtüsünü kaldırır. Adam hayretler içinde kalmıştır. Masanın altında 30 cm boyunda bir piyanist vardır. Bu piyanisti nereden bulduğunu sorar. Şef garson iki arka sokakta 3. direğin cinli olduğunu ve sadece bir dilek dilemesi gerektiğini söyler. Adam hemen kalkar ve direği bulur. Cin gelir :
-Emret sahip, der. Adam da dünyanın en güzel kırk kızını ister. Cin :
-Hemen, der ve kaybolur. Ama adam şaşırmıştır. Çünkü cin dünyanın en güzel kırk kazını göndermiştir. Hemen restorana döner ve garsonu bulup anlatır. Garson cinin kulaklarının ağır işittiğini söylemeyi unuttuğunu söyler ve ilave eder. -Herhalde bende 30 cm boyunda piyanist istememiştim, der. :SMILE30: :SMILE30: :SMILE30: :SMILE30: :SMILE30:
04-13-2011, Saat: 05:53 PM
Adamın biri birgün yolda giderken Alaaddinin lambasını bulmuş. Lambayı okşamış ve içinden cin çıkmış :
-Dile benden ne dilersen, demiş. Adam da :
-Ya cin ben Kıbrısı çok merak ediyorum, ama ne uçağa, ne de gemiye binebiliyorum. Bana oraya bir köprü yol yapsana, demiş. Cin de :
-Ya kardeşim senin işin gücün yok mu? Şimdi yol yapmak için oraya bir sürü asfalt, iş makinalari demir, çelik halat falan filan lazım şimdi onunla kim uğraşacak sen başka birşey iste, demiş. Adam da :
-O zaman bana kadınları nasıl anlayacağımı söyle, demiş. Cinde adama demiş ki :
-Ya senin şu yol kaç şeritli olsun.
-Dile benden ne dilersen, demiş. Adam da :
-Ya cin ben Kıbrısı çok merak ediyorum, ama ne uçağa, ne de gemiye binebiliyorum. Bana oraya bir köprü yol yapsana, demiş. Cin de :
-Ya kardeşim senin işin gücün yok mu? Şimdi yol yapmak için oraya bir sürü asfalt, iş makinalari demir, çelik halat falan filan lazım şimdi onunla kim uğraşacak sen başka birşey iste, demiş. Adam da :
-O zaman bana kadınları nasıl anlayacağımı söyle, demiş. Cinde adama demiş ki :
-Ya senin şu yol kaç şeritli olsun.
:hahaha: :hahaha: :hahaha: :hahaha: :hahaha:
04-13-2011, Saat: 05:55 PM
Adamın biri çok delikanlı geçinirmiş. Adam birgün kabız olmuş. Kabız ilacı almayı delkanlılığına yedirememiş. Geçer ümidiyle 2 gün beklemiş, geçmemiş, 4 gün beklemiş, geçmemiş. 1 hafta beklemiş kabızlığı geçmemiş. Artık dayanamamış ve eczaneye gitmeye karar vermiş. Eczane kapısından utana sıkıla girmiş.
- Şey beyfendi, ben hastayım. Tuvalete gidiyorum fakat yapamıyorum, demiş. Eczaneci
- Bunda utanacak ne var. Size hemen bir ilaç vereyim geçirir. Ama dikkat edin çok kuvvetli bir ilaçtır birden fazla içmeyin demiş.
Adam eczaneden koşar adım çıkar. Yolda dayanamaz ve 1 haftanın verdiği sıkıntıyla iki üç tane ilacı mideye indirir. Adam yolda giderken bir hastaya rastlar. Hasta, adama
- Buralarda eczane var mı? diye sorar. Adamın cevabı oldukca ilginçtir.
- Sarı çizgiyi takip et...
:lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol:
- Şey beyfendi, ben hastayım. Tuvalete gidiyorum fakat yapamıyorum, demiş. Eczaneci
- Bunda utanacak ne var. Size hemen bir ilaç vereyim geçirir. Ama dikkat edin çok kuvvetli bir ilaçtır birden fazla içmeyin demiş.
Adam eczaneden koşar adım çıkar. Yolda dayanamaz ve 1 haftanın verdiği sıkıntıyla iki üç tane ilacı mideye indirir. Adam yolda giderken bir hastaya rastlar. Hasta, adama
- Buralarda eczane var mı? diye sorar. Adamın cevabı oldukca ilginçtir.
- Sarı çizgiyi takip et...
:lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: :lol: