04-18-2011, Saat: 09:09 PM
14 Nisan 2011
Reflü tedavisinde en sık kullanılan yöntemlerden biri olan cerrahi tedaviler, artık laparoskopik yöntemlerle yapılıyor. Böylece hastanın hastanede kalma ve işe dönme süresi çok daha kısalıyor.
Laparoskopik reflü ameliyatlarının mutlaka bu konuda deneyim sahibi uzman hekimler tarafından yapılması gerektiğine dikkat çeken Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı mide fıtığının reflüye eşlik ettiği hastalarda öncelikli seçeneğin ameliyat olduğunun altını çiziyor.
Reflü tedavisinde sık kullanılan yöntemlerden birinin cerrahi olduğunu belirten Çakmakçı, “Mide fıtığı olmayan hastalarda öncelikle tıbbi tedavinin denenmesi gerekiyor. Tıbbi tedavi ile yakınmaları geçmeyen veya tedavinin iyi gelmesine karşın, tedaviyi bıraktıktan sonra yakınmaları tekrar başlayan hastaları da ameliyat etmek gerekebiliyor. Genç, aktif bir yaşam süren ve uzun süreli ilaç kullanmayı yeğlemeyen hastalarda da ameliyatı düşünmek gerekiyor. Kullanılan ilaçların yan etki oluşturduğu hastalar da ameliyat planlamasının uygun olacağı diğer bir grup. Çünkü ilaç, ömür boyu kullanılması gereken bir tedavi yöntemi. Bu yüzden cerrahi tedavi, mide reflüsünün en etkin tedavisi oluyor” diyor.
Hastanede kalma ve işe dönme süresi daha kısa
Bu ameliyatların uzun süredir laparoskopik yöntemlerle yapılabildiğini böylece hastanın hastanede kalma ve işe dönme süresinin çok daha kısa olduğunu ifade eden Çakmakçı, "Ameliyat sırasında laparoskopik olarak fıtıklaşan mide, bulunması gereken yere geri çekiliyor. Sağlıklı bireylerde yemek borusu göğüs boşluğu ve mide, karın içerisinde bulunuyor. Yemek borusunun içinden geçtiği ve bu iki yapının birleştiği alanı saran hiyatus da yemek borusu ile mide arasında bir kelepçe mekanizması oluşturuyor. Bu ameliyatla anatomisi bozulmuş hiyatus onarılıyor. Yemek borusu ile midenin birleşim alanı çevresine midenin kendisi sarılarak anatomi onarılıp, hastanın reflüsü engelleniyor." diyor.
Her reflü hastası elbette ameliyat olabilir ancak esas önemli nokta hangi hastada ameliyatı tercih etmek gerektiği. Bu konuda hastanın hikayesinin ve fizik muayenesinin önemli olduğunu vurgulayan Çakmakçı, "Ayrıca yapılacak endoskopi ile reflünün ciddiyetini saptamak ve eşlik eden mide fıtığı olup olmadığını anlamak da gerekiyor. Bazı hastalarda 24 saatlik asit ölçümü de yapılarak tedavinin seçiminde yol gösterici olabiliyor." diye konuşuyor.
Hasta, ameliyatın ertesi günü hafif ve sıvı ağırlıklı olmak üzere beslenmeye başlayabiliyor. Hastaların bir bölümünde ameliyattan sonra yutma güçlüğü meydana gelebiliyor ama bu durum kısa sürede geçiyor. Tamamen normal beslenme ise ortalama 5 - 7 gün arasında gerçekleşiyor.
hürriyet