04-20-2011, Saat: 02:14 AM
[INDENT]
Elimi kolumu gözlerimi ve tüm vücudumu yöneten aklım iş onu yönetmeye geldiğinde çaresiz kalıyor.
Bildiğim öğrendiğim savunduğum tüm inançlarımı yıkıp geçen bu kadını durdurmam mümkün değil. Onun da ben olduğumu kabul etmek beni ortadan kaldırabilir.
Kendi varlığımı tehdit ediyorum. Sanki beni sürekli bulunduğu yere doğru çekmeye çalışıyor. Gitmek istemiyorum. Ayaklarımı yere ne kadar sıkı basmaya çalışırsam o kadar düşüyorum. Üstüm başım; toz toprak ve çamur içinde kalıyor.
Onun olduğu katta yaşam daha kolay ve olağan. Üstelik bilmediğim bir yer değil. Yukarı tırmanıyorsan tüm yokuşlardan geçmişsindir. Bildiğim ve deneyimlediğim yerlere geri dönmek istemiyorum.
İçinde hiç mutlu olmadığım ve hep daha büyük anlamlar aradığım için terk ettiğim eski duraklara neden gitmek isteyeyim ki? Freud şurada otursaydı bu duruma ne derdi acaba?
Aklın sınırında mıyım? Deliliğin sınırında mı? İçimde dolaşan bu yabancı kadın kim? Kime çarpıyorum en amansız saatlerde?
Hepsinin altında ruhum yatıyor aslında. Bildikçe ve öğrendikçe yaşamak zorlaşıyor. Uyum sağlayamıyorum dünyaya. Bilerek yaşamak; yani katlanmak ne zor!
Oysa bir düşün orta yerinde hiç görmeden kendini ve hiç karşılaşmadan içindeki diğer senle yaşayıp gitmek vardı! Olmadı…..
Candan Ünal
[/INDENT]
İçimde bir yerde ben olmayan başka bir kadınla yaşadığımı hissediyorum. “Kimsin sen?” diyorum sesi çıkmıyor ama bazen öyle bir şey yapıyor ki…..
[INDENT][INDENT][INDENT][INDENT]
[/INDENT][/INDENT][/INDENT][/INDENT]İçimdeki Öteki Kadın!
Elimi kolumu gözlerimi ve tüm vücudumu yöneten aklım iş onu yönetmeye geldiğinde çaresiz kalıyor.
Bildiğim öğrendiğim savunduğum tüm inançlarımı yıkıp geçen bu kadını durdurmam mümkün değil. Onun da ben olduğumu kabul etmek beni ortadan kaldırabilir.
Kendi varlığımı tehdit ediyorum. Sanki beni sürekli bulunduğu yere doğru çekmeye çalışıyor. Gitmek istemiyorum. Ayaklarımı yere ne kadar sıkı basmaya çalışırsam o kadar düşüyorum. Üstüm başım; toz toprak ve çamur içinde kalıyor.
Onun olduğu katta yaşam daha kolay ve olağan. Üstelik bilmediğim bir yer değil. Yukarı tırmanıyorsan tüm yokuşlardan geçmişsindir. Bildiğim ve deneyimlediğim yerlere geri dönmek istemiyorum.
İçinde hiç mutlu olmadığım ve hep daha büyük anlamlar aradığım için terk ettiğim eski duraklara neden gitmek isteyeyim ki? Freud şurada otursaydı bu duruma ne derdi acaba?
Aklın sınırında mıyım? Deliliğin sınırında mı? İçimde dolaşan bu yabancı kadın kim? Kime çarpıyorum en amansız saatlerde?
Hepsinin altında ruhum yatıyor aslında. Bildikçe ve öğrendikçe yaşamak zorlaşıyor. Uyum sağlayamıyorum dünyaya. Bilerek yaşamak; yani katlanmak ne zor!
Oysa bir düşün orta yerinde hiç görmeden kendini ve hiç karşılaşmadan içindeki diğer senle yaşayıp gitmek vardı! Olmadı…..
Candan Ünal
[/INDENT]