Seven insan kıskanır diye genel bir inanış var, bu gerçekte böyle değildir aslında! Seven insan değil, sevdiği insana güvenmeyen kıskanır..Sırf sevdiği ve kıskandığı için karşısındaki insana zarar verebilecek kadar kendine hak gören bir insan, ne kadar sevebiliyordur ki?
Sevmiyordur o, sadece ondan bundan öğrendiği seven kıskanır mottosunu güdüyordur veya içsel koşullandırmalara o kadar kaptırmıştır ki kendisini, sevginin ne demek olduğu üzerine
düşünecek kadar vakit ayırmıyordur sevgisine..
İnsanlar sevmenin zorbalık, sanki bir kısıtlama bir anti özgürlük alanı olması gerektiğini sanıyorlar, bu çok farklıdır. Sevmek gerçekte çoğalmaktır..
Hem sevgide, hem yaşam içerisinde çok daha özgürleşmek ve rahat olmaktır. Kısıtlamalar, zorbalıklar işin içine ‘kıskanıyorum ne yapayım’ bahanesiyle girmeye başladığında nazi kapmında olmamızdan farklı olmaz aşk!
Bahanelere sarılıp, güvensizliğimize teslim olmamalıyız.
[/quote]
Alıntı:Seven insan değil, sevdiği insana güvenmeyen kıskanır..
Alıntı:Kısıtlamalar, zorbalıklar işin içine ‘kıskanıyorum ne yapayım’ bahanesiyle girmeye başladığında nazi kapmında olmamızdan farklı olmaz aşk!
Aynen katılıyorum,özde,sahiplenme duygusu....teşekkürler.
bence çok saçma bir yazı
aslında kıskanmıyorsa bi problem vardır kanımca.. bunun sonucunda bahsedilen zorba yaklaşımı kabul etmiyorum tabi ki bu olmaması lazım. ama kısıtlamalar, kaçınılmaz gündemi oluşturur
hayatta her şey bir ölçü ile yapılmıştır. bu ölçünün dozunu tutturmak sadece insanlara nasip olmuştur..
Alıntı:aslında kıskanmıyorsa bi problem vardır kanımca..
kıskanıyorsa bir sürü problem vardır...kanımca
nasıl olur ben anlamıyorum. benim sevgilim bir erkekle çok sıcak candan sohbetler tatlı gülüşler yapmamalı ben bunu kıskanırım. benim kıskandığımı bile bile devam ederse ben bunda art niyet ararım. agresif olabilirim.. bu konuda sınırlar vardır. aynı şekilde bir erkekte bir kkızla aynı şekilde olmamalı tabi ki. baş başa vermiş şakacı şakacı sohbetler, sıcak tebessümler ben eminim her bayan bunu kıskanır..
Senin sevgilin neden bir erkekle çok samimi konuşsunki,konuşuyorsa zaten sorun diz boyu.Empati yapalım,sen bir ilişki yaşarken,bir bayanla çok sıcak ve samimi konuşma yaparsan....yani sen kıskan o,seni kıskansın.Bu ilişki değil tam bir kısır döngü.
Özgüven ve partnere güven,olmazsa olmazdır ilşkide....
valla sevgili dostum ben bunu güvensizlik olarak görmüyorum. sonuçta ben sevgiliyi kıskanırım. başka bir erkeğin görüşünü veya konuşması, bilgi birikimi, statüsü, kariyeri değil. sevgilinin gülüşünü, cilveli konuşmasını onlar bana has. sıcaklığı sadece bana vermeli.. ben bu sohbeti yapmamdaki neden düşünceleri değiştirmek değil. ya da kimseyi kıskanmaya ikna etmek de değil. ayrıca örnekler verdim bunu ben yaparım yada kız arkadaş yapar belli bir yarış içine girmek anlamında da demedim.. fakat belki sen yaşamamış olabilirsin onun için hayatta bunlar olmuyor gibi düşünce sende hakim olabilir. her zaman için düşüncelerle hayat çelişebilir. teorilerde mangalda kül bırakmayanlar, pratikte reel yaşamda aslında çok farklı çizgiler çizebiliyorlar. bence biraz daha gerçekçi bakmak lazım.. sadece örnek olsun diye daha iyi anlatabilmek için diyorum; belki ben geleneksel yapıda bir aile tarafından yetiştirilmiş olabilirim. ve yaşantımdaki kadın objesinin yeri başkalarının yaşantılarındaki yerinden farklı bir yerde olabilir. bu demek değildir benim düşüncem yanlış yada başkalarının ki doğru. ya da tam tersi farketmez..
İlişki iki arasında yaşanır,kimse kimsenin düşüncelerini değiştirme çabası içinde değil mutlaka ama, güvensizlik kötü bence,güvenmiyorsan kıskanırsın.....
Geleneklere bağlılık kıskanmayı mı gerektiriyor,ilginç....
kıskançlık güvensizliğe eşit değildir.. aslında burda bir kısır döngü var. tabi ki güvensizlik boyutu olabilir ama özellikle bundan bahsetmediği belirtiyorum. burada kzıın kıskanılması söz konusu güvensizlik olabilmesi için kişinin kendinde karşı erkekten yetersiz bir durum olması gerekiyor.. yukarıda da bahsettim örnekler verdim. eğer belli açıdan ele alırsak tam olarak anlatılmak isteneni anlatmış olamayız. sadece örnek olarak dediğim yukardaki geleneksel aile hakkındaki bilgi de tabi ki bilimsel bir anlam taşımıyor. bu benim hayatı algılayışımdaki eleştirel görüşümdür. bunun istatistikleri kağıt üzerinde tabi ki yoktur ama sadece çok basit gözlemle bu sonuca ulaştım diyebilirim. ama şu konuda temin edebilirim ki bu konuda benim gibi düşünen çok insan bulunabilir. bunu da kadınların eşlerinin yanında yürürken dıa kayıtsız kalmaya çalışmaları, başka erkeklerle konuşurlarken göz uçlarıyla da kocalarının nabızlarını tutmaları daha çok örnek verilebilir. bunlara çok basit gözlemlerle ulaşabiliyorsun. bu tarz gözlemlere de daha çok geleneksel ailelerle gözlemlemek daha fazla oluyor. en azından şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki istanbul da böyle bilmiyorum sizin oralarda farklı olabilir. dolayısıyla da farklı deneyimlerle konuşuyoruz.
NOT:
Alıntı:Geleneklere bağlılık
ben geleneklere bağlılık demedim herhalde onu yazarken sende geleneksel aile demek istemişsindir. çünkü geleneklere bağlılık anlam itibarıyla türk örf adet ve gelenekleriyle toplumsal değerleri ifade ediyor. çok dağıtmayacağım bunu çünkü bu noktada dezenformasyon, yozlaşma ve daha bir çok konunun konuşulması açılması gerekebilir..