05-08-2011, Saat: 10:26 PM
[INDENT][INDENT]
[/INDENT]
Bu şehre aşığım bu şehri seviyorum ama ben hiç başka şehirlerde yaşamadık ki! Ya daha güzel hayatlar kurmak mümkünse? Korkuyor muyum?
İnsan yaşlandıkça neden gitmeye daha fazla gönüllü oluyor? Bir gün temelli gitmeye yapılan prova mı ömrün bir yerinde değiştirmek isteği?
İçten içe uzun yıllardır istiyorum gitmeyi ama ortada bir yerlere. Bu şehirden tamamen uzak yaşayamam. Gerçekten yaşayamam mı?
Yenilik değişim! Bazı insanların bağlılıkları yoktur. Ben onlardan değilim sanırım. Sırtına çantayı vurup tüm dünyayı dolaşanlar benden daha mı özgür? Yoksa asıl esaret onların içinde mi?
Şöyle bir göz attım geçmişime ve gördüm ki; ne zaman aşka düşmüşsem ne zaman aşktan yara almışsam o zaman değiştirmişim yaşadığım yerleri. Sabitliğimi bozan tek şey aşk olmuş.
Tüm alışkanlıklarımdan güvendiklerimden zar zor kurduğum o hayatlardan sadece aşk yüzünden vazgeçmişim. Onda bile başka bir ülkeye ya da şehre gitmemişim. Sadece yer değiştirmişim. Büyük bir bahçede oynadığın alanı değiştirmek gibi… Bu değişim midir?
Beş yıl daha diyorum kendime beş yıl sonra gideceğim. Acaba bu cümleyi ne kadar zam
andır kuruyorum? Beş yıl oldu mu?
Neden şimdi değil? Düşersem kalkamam bilmediğim yerlerde diye mi? Para biriktirmek ve başka güvenceleri beklemek bahane mi?
Gitmeyi istediğim o kasabada yaşayan bir adama şimdi aşık olsam hayat bu ya? Gidecek miyim?
Neden gidemiyorum? Ne farkı olacak orada bir yaşam kurmanın? Asıl soru belki de şudur: Neden gitmek istiyorum?[/INDENT]
[/INDENT]
Bu şehre aşığım bu şehri seviyorum ama ben hiç başka şehirlerde yaşamadık ki! Ya daha güzel hayatlar kurmak mümkünse? Korkuyor muyum?
İnsan yaşlandıkça neden gitmeye daha fazla gönüllü oluyor? Bir gün temelli gitmeye yapılan prova mı ömrün bir yerinde değiştirmek isteği?
İçten içe uzun yıllardır istiyorum gitmeyi ama ortada bir yerlere. Bu şehirden tamamen uzak yaşayamam. Gerçekten yaşayamam mı?
Yenilik değişim! Bazı insanların bağlılıkları yoktur. Ben onlardan değilim sanırım. Sırtına çantayı vurup tüm dünyayı dolaşanlar benden daha mı özgür? Yoksa asıl esaret onların içinde mi?
Şöyle bir göz attım geçmişime ve gördüm ki; ne zaman aşka düşmüşsem ne zaman aşktan yara almışsam o zaman değiştirmişim yaşadığım yerleri. Sabitliğimi bozan tek şey aşk olmuş.
Tüm alışkanlıklarımdan güvendiklerimden zar zor kurduğum o hayatlardan sadece aşk yüzünden vazgeçmişim. Onda bile başka bir ülkeye ya da şehre gitmemişim. Sadece yer değiştirmişim. Büyük bir bahçede oynadığın alanı değiştirmek gibi… Bu değişim midir?
Beş yıl daha diyorum kendime beş yıl sonra gideceğim. Acaba bu cümleyi ne kadar zam
andır kuruyorum? Beş yıl oldu mu?
Neden şimdi değil? Düşersem kalkamam bilmediğim yerlerde diye mi? Para biriktirmek ve başka güvenceleri beklemek bahane mi?
Gitmeyi istediğim o kasabada yaşayan bir adama şimdi aşık olsam hayat bu ya? Gidecek miyim?
Neden gidemiyorum? Ne farkı olacak orada bir yaşam kurmanın? Asıl soru belki de şudur: Neden gitmek istiyorum?[/INDENT]