05-09-2011, Saat: 11:19 AM
[INDENT]
Kocaman bir sessizlikti yaşamlarımız
çoğu zaman kimse birbirinin sesini duymadı
aslında duyuyor dediklerimiz bile çok uzaktaydı...
Ben bir tek sana sesleniyorum tüm gücümle
ve şimdi duymanı istiyorum ne olur dur dinle...
Yüreğime Yağmur Yağıyor
Kaç mevsim sığar bir ömre yada bir ömür kaç mevsimliktir.?
Sen yaşadığım en güzel dört mevsim
yüreğime ekip göz yaşlarımla beslediğim en büyük sevdasın.
Bazen kilometrelerce uzak bazen aldığım nefes kadar yakınsın...
Uzak diyarlardan gelen sesinin merhabasıyla gelir konar yüreğime yaz mevsimi...
Engin denizlerin ortasında yunuslarla yarışır
deniz kızlarıyla dertleşir bulurum kendimi.
Korkutmaz suların rengi ve derinliği tıpkı sana duyduğum sevgi gibi..
Nice bir zaman sonra dans ettiğim beyaz köpüklü dalgalar
bilmediğim bir çölün kızgın kumlarına bırakır beni..
Kervanlarla yolculuk ederken bulurum kendimi..
Sen uçsuz bucaksız çöllerin ateş’ den prensi
ben gölgene ve sana muhtaç bir kum tanesi....
Bir an bir Dua sesi getirir kendime beni...
Kurduğum hayal sona erer gerçeğe dönüşür duygular
sen yoksun yaşadığım hayal kırıklığıyla hüzün yine kapımı çalar...
Gözlerimde dolu misali birikir yaşlar ve sen bilmezsin
Yüreğime yağmurlar yağar...
Yağan yağmurlarla gelen sonbaharda
daracık bir patika yolunda yürür bulurum kendimi..
Ağaçlar yapraksız kalmış yine sensiz ben gibi...
Üzerine basmaya kıyamadığım sarı kırmızı yaprakların sesleri
alır gotürür geçmiş zamanlara beni...
Yeşile bürünmüş dallar Alnina kondurduğum buseler
heyecanla elime tutuşturduğum gül goncaları gelir aklıma...
Düşen bir dal parçasıyla boğazımda düğümlenir tarifsiz duygular
ve gözlerimde birikir yaşlar
Yüreğime yeniden yağmurlar yağar...
Eteklerine kardelenler serpilmiş beyaz gelinliğiyle
dört başı mağrur gelinlere benzeyen bir dağın zirvesindeyim şimdi..
Bir dağ başı yalnızlığı yaşıyor yüreğim...
Dağ başı yalnızlığı ölümden beter…
Yumruklarımı sıkıyor avazım çıktığı kadar bağırıyorum..
SENİ ÇOK SEVİYORUM
Sesimin yankısıyla çığlar düşüyor eteklerime…
Yollarımda karlar yollarımda kara yazım var.
Gel desem gelemezsin…...
Gel desen ayaklarımda buzdan prangalar….
Gözlerime hapsettiğim yaşlar
Ve yüreğime yeniden yağmurlar yağar...
Tüm cömertliğiyle gelen bahar..
çağıldayan dereler el ele dolaşan sevgililer
bir yanda uçurtma kuyruğuna asılı kalmış çocuk sesleri
Taze bahar çiçekleri çiğ taneleri
başımda eser kavak yelleri ve dilimde uzak diyarların sevda türküleri…
Mevsimler geliyor ve geçiyor hayatımdan…
Bir yarım hep eksik..Bir yanım hep sensiz kalıyor…
Görmüyorsun..!
Duymuyorsun..!
Yüreğime yağmurlar yağıyor…
Yağmurlar yüreğime ağlıyor
...SEN BİLMİYORSUN…
[/INDENT]
Kocaman bir sessizlikti yaşamlarımız
çoğu zaman kimse birbirinin sesini duymadı
aslında duyuyor dediklerimiz bile çok uzaktaydı...
Ben bir tek sana sesleniyorum tüm gücümle
ve şimdi duymanı istiyorum ne olur dur dinle...
Yüreğime Yağmur Yağıyor
Kaç mevsim sığar bir ömre yada bir ömür kaç mevsimliktir.?
Sen yaşadığım en güzel dört mevsim
yüreğime ekip göz yaşlarımla beslediğim en büyük sevdasın.
Bazen kilometrelerce uzak bazen aldığım nefes kadar yakınsın...
Uzak diyarlardan gelen sesinin merhabasıyla gelir konar yüreğime yaz mevsimi...
Engin denizlerin ortasında yunuslarla yarışır
deniz kızlarıyla dertleşir bulurum kendimi.
Korkutmaz suların rengi ve derinliği tıpkı sana duyduğum sevgi gibi..
Nice bir zaman sonra dans ettiğim beyaz köpüklü dalgalar
bilmediğim bir çölün kızgın kumlarına bırakır beni..
Kervanlarla yolculuk ederken bulurum kendimi..
Sen uçsuz bucaksız çöllerin ateş’ den prensi
ben gölgene ve sana muhtaç bir kum tanesi....
Bir an bir Dua sesi getirir kendime beni...
Kurduğum hayal sona erer gerçeğe dönüşür duygular
sen yoksun yaşadığım hayal kırıklığıyla hüzün yine kapımı çalar...
Gözlerimde dolu misali birikir yaşlar ve sen bilmezsin
Yüreğime yağmurlar yağar...
Yağan yağmurlarla gelen sonbaharda
daracık bir patika yolunda yürür bulurum kendimi..
Ağaçlar yapraksız kalmış yine sensiz ben gibi...
Üzerine basmaya kıyamadığım sarı kırmızı yaprakların sesleri
alır gotürür geçmiş zamanlara beni...
Yeşile bürünmüş dallar Alnina kondurduğum buseler
heyecanla elime tutuşturduğum gül goncaları gelir aklıma...
Düşen bir dal parçasıyla boğazımda düğümlenir tarifsiz duygular
ve gözlerimde birikir yaşlar
Yüreğime yeniden yağmurlar yağar...
Eteklerine kardelenler serpilmiş beyaz gelinliğiyle
dört başı mağrur gelinlere benzeyen bir dağın zirvesindeyim şimdi..
Bir dağ başı yalnızlığı yaşıyor yüreğim...
Dağ başı yalnızlığı ölümden beter…
Yumruklarımı sıkıyor avazım çıktığı kadar bağırıyorum..
SENİ ÇOK SEVİYORUM
Sesimin yankısıyla çığlar düşüyor eteklerime…
Yollarımda karlar yollarımda kara yazım var.
Gel desem gelemezsin…...
Gel desen ayaklarımda buzdan prangalar….
Gözlerime hapsettiğim yaşlar
Ve yüreğime yeniden yağmurlar yağar...
Tüm cömertliğiyle gelen bahar..
çağıldayan dereler el ele dolaşan sevgililer
bir yanda uçurtma kuyruğuna asılı kalmış çocuk sesleri
Taze bahar çiçekleri çiğ taneleri
başımda eser kavak yelleri ve dilimde uzak diyarların sevda türküleri…
Mevsimler geliyor ve geçiyor hayatımdan…
Bir yarım hep eksik..Bir yanım hep sensiz kalıyor…
Görmüyorsun..!
Duymuyorsun..!
Yüreğime yağmurlar yağıyor…
Yağmurlar yüreğime ağlıyor
...SEN BİLMİYORSUN…
[/INDENT]