05-09-2011, Saat: 10:06 PM
..şimdi
şimdi yaşadığın yerde kal ve sakın konuşma.
Ne sesime,Ne yoluma,Ne de sohbetime düşme
Ceplerinde biriktirdiğin bozukluk sevişmelerden biri değilim ben..
Ben düşünmekten yoruldum
benim yerime de düşünür müsün?
Benim yerime ilgilenir misin insanlarla
yalanla
ihanetle
yâlnızlıkla...?
Geceleri birdenbire bastıran sağanak yağışlı korkuları alır mısın yamacımdan?
Gündüz gözüyle sevemiyorum kimseyi.
Yüreğimdeki bu düğümü çözebilir misin?
Giderek yaklaşıyor ve çoğalıyor sorular.
Bir cümlenin içinde virgül olmayı beklerken
nedendir bu noktaların kelimelerime
yaptığı tecavüz?
Beni bu saldırılara karşı koruyabilir misin?
Korktuğunun farkındayım
bu yüzden konuşmuyorsun.
Küçük bir çocuğun
hiç bilmediği bir şehirde kayboluşunu ve bir köşede kıvrılarak sessizce ağlayışını yaşıyorum sanki.
Tek farkımız
ben bildiğim bir şehirde kayboldum ve gözyaşlarının asil olduğunu
bilmeyen insanların arasında ağlamaya çalışıyorum.
Bu çabam da sonuçsuz kalacak
biliyorum.
Beni benim yerime bağışlar mısın?
Oysa
garipliğimi sudan sebeplerle süslemeyin dedim.
Sevecekseniz yıpratmadan
acıtmadan ve okşayarak sevin dedim.
Ellerimin küçüklüğü çocukluğumdan kalma
saçlarımın dağınıklığı rüzgârdan
beni rüküş oyunlarınızın içine almayın
oynayamam dedim.
Çok sonraları farkettim kendi kendime konuştuğumu.
Beni deli sanacaklar.
Ya da sanmayacaklar
delilik bu...!
Benim adıma saklayabilir misin isyanlarımı özenle?
Çığlığımı tutar mısın düşmesin yere? Bir gün
işime yarayabilirler.
Yağmur yağıyor.
Biraz sonra bütün çıplaklığımı giyinip
çocukluğumla ona gideceğiz.
Belki ıslandığımda kaybolacak bu buruk gülümsemeler.
Belki unutacağım incindiğimi.
Yüreğimin ağrıyan yanlarını belki söküp atacağım
açlıktan ağzı kokan
sokak köpeklerine.
Kollarımı gökyüzüne kaldırıp
şarkı sözlerilar söyleyeceğim belki
şarkı sözlerilarım yağmura ..
Olur da bana bir şey olursa
şarkı sözlerilarımı sahiplenir misin?
Kırgınım
çok yorgunum. Yanıyor bir yerlerde
derinlerde gönlüm..
Geçtiğim yollarda bıraktım sözlerimi ya da bırakmak zorunda kaldım
emin olamıyorum.
Gidenlerin geride bıraktıkları gözü yaşlı ayak izlerini sayarken
üzerime giydirilmiş olabilir suskunluklar..
Yoksa ben de bilirdim
güneşin izniyle aldığım gülüşleri her daim dudaklara yapıştırmayı.
Yaşım kadar geçtim hayattan ve sevdadan ve ayrılıklardan...ve artık ben de
korkuyorum herkes gibi
senin gibi sevmekten.
Canımı acıtmadan üzerimden alabilir misin bu korkuları..?
Kırgınlıklarımı kazıyarak beni aşk’la barıştırabilir misin yeniden..?
Ben senin bir zaman dokunduğundum .
Yaptığın ALÇAKLIÄžI
konuşmaya gerek kalmadan gözlerinle anlatabilir misin..?
Bütün bunları yapabilecek kadar yürekli misin bilmiyorum.
Cesaret sadece güç gösterisi değildir çünkü.
Şimdi
şimdi yaşadığın yerde kal ve sakın konuşma.
Ceplerinde biriktirdiğin bozukluk sevişmelerden biri değilim ben.
Ya da sisli bir havada görmeden yanlışlıkla çarptığın biri hiç değil..
Bunun ne olduğunu
ne anlama geldiğini anlayabilir misin..?
Tedavülden kalkıyor zamanla bütün sorular ve kaybolup gidiyor uzayın derin boşluğunda
kimse üzerine alınmadan.
Suskunluğunu ve cevap veremeyişlerini
çocuk ruhunun bastırılmış serseriliğine veriyorum.
Daha zamanın var
elbet bir gün sende öğreneceksin konuşmayı.
Beden unutsa bile yürek unutmaz yaşadıklarını..
Bunu o garip gönlüne öğretebilir misin...?
Ama biliyorum..Benim yerime yapamayacağın şeylerde var.
Benim için sevemezsin şiiri
müziği
aşkı ve ben’i...
Yüreğimin çıldırtan iyimserliği neleri yapabileceğini merak etse de
kırgınlıklarım
beynimi uyuşturup gururumun yüzeyde olması için direniyor.
Bu yüzden ne sesime
ne yoluma
ne de sohbetime düşme..
şimdi yaşadığın yerde kal ve sakın konuşma. Ne sesime,Ne yoluma,Ne de sohbetime düşme
Ceplerinde biriktirdiğin bozukluk sevişmelerden biri değilim ben..
Ben düşünmekten yoruldum
benim yerime de düşünür müsün? Benim yerime ilgilenir misin insanlarla
yalanla
ihanetle
yâlnızlıkla...? Geceleri birdenbire bastıran sağanak yağışlı korkuları alır mısın yamacımdan?
Gündüz gözüyle sevemiyorum kimseyi.
Yüreğimdeki bu düğümü çözebilir misin?
Giderek yaklaşıyor ve çoğalıyor sorular.
Bir cümlenin içinde virgül olmayı beklerken
nedendir bu noktaların kelimelerime yaptığı tecavüz?
Beni bu saldırılara karşı koruyabilir misin?
Korktuğunun farkındayım
bu yüzden konuşmuyorsun. Küçük bir çocuğun
hiç bilmediği bir şehirde kayboluşunu ve bir köşede kıvrılarak sessizce ağlayışını yaşıyorum sanki. Tek farkımız
ben bildiğim bir şehirde kayboldum ve gözyaşlarının asil olduğunu bilmeyen insanların arasında ağlamaya çalışıyorum.
Bu çabam da sonuçsuz kalacak
biliyorum. Beni benim yerime bağışlar mısın?
Oysa
garipliğimi sudan sebeplerle süslemeyin dedim. Sevecekseniz yıpratmadan
acıtmadan ve okşayarak sevin dedim. Ellerimin küçüklüğü çocukluğumdan kalma
saçlarımın dağınıklığı rüzgârdan
beni rüküş oyunlarınızın içine almayın
oynayamam dedim. Çok sonraları farkettim kendi kendime konuştuğumu.
Beni deli sanacaklar.
Ya da sanmayacaklar
delilik bu...!Benim adıma saklayabilir misin isyanlarımı özenle?
Çığlığımı tutar mısın düşmesin yere? Bir gün
işime yarayabilirler.Yağmur yağıyor.
Biraz sonra bütün çıplaklığımı giyinip
çocukluğumla ona gideceğiz. Belki ıslandığımda kaybolacak bu buruk gülümsemeler.
Belki unutacağım incindiğimi.
Yüreğimin ağrıyan yanlarını belki söküp atacağım
açlıktan ağzı kokan sokak köpeklerine.
Kollarımı gökyüzüne kaldırıp
şarkı sözlerilar söyleyeceğim belki
şarkı sözlerilarım yağmura .. Olur da bana bir şey olursa
şarkı sözlerilarımı sahiplenir misin?Kırgınım
çok yorgunum. Yanıyor bir yerlerde
derinlerde gönlüm..Geçtiğim yollarda bıraktım sözlerimi ya da bırakmak zorunda kaldım
emin olamıyorum. Gidenlerin geride bıraktıkları gözü yaşlı ayak izlerini sayarken
üzerime giydirilmiş olabilir suskunluklar..
Yoksa ben de bilirdim
güneşin izniyle aldığım gülüşleri her daim dudaklara yapıştırmayı. Yaşım kadar geçtim hayattan ve sevdadan ve ayrılıklardan...ve artık ben de
korkuyorum herkes gibi
senin gibi sevmekten. Canımı acıtmadan üzerimden alabilir misin bu korkuları..?
Kırgınlıklarımı kazıyarak beni aşk’la barıştırabilir misin yeniden..?
Ben senin bir zaman dokunduğundum .
Yaptığın ALÇAKLIÄžI
konuşmaya gerek kalmadan gözlerinle anlatabilir misin..?Bütün bunları yapabilecek kadar yürekli misin bilmiyorum.
Cesaret sadece güç gösterisi değildir çünkü.
Şimdi
şimdi yaşadığın yerde kal ve sakın konuşma. Ceplerinde biriktirdiğin bozukluk sevişmelerden biri değilim ben.
Ya da sisli bir havada görmeden yanlışlıkla çarptığın biri hiç değil..
Bunun ne olduğunu
ne anlama geldiğini anlayabilir misin..?Tedavülden kalkıyor zamanla bütün sorular ve kaybolup gidiyor uzayın derin boşluğunda
kimse üzerine alınmadan.Suskunluğunu ve cevap veremeyişlerini
çocuk ruhunun bastırılmış serseriliğine veriyorum. Daha zamanın var
elbet bir gün sende öğreneceksin konuşmayı. Beden unutsa bile yürek unutmaz yaşadıklarını..
Bunu o garip gönlüne öğretebilir misin...?
Ama biliyorum..Benim yerime yapamayacağın şeylerde var.
Benim için sevemezsin şiiri
müziği
aşkı ve ben’i...Yüreğimin çıldırtan iyimserliği neleri yapabileceğini merak etse de
kırgınlıklarım beynimi uyuşturup gururumun yüzeyde olması için direniyor.
Bu yüzden ne sesime
ne yoluma
ne de sohbetime düşme..