06-01-2011, Saat: 12:42 AM
[INDENT]Biraz hatırlatsak bizi tanırmısınız.
Biz hep sizin hayalinizle yaşardık
Size dair şiirler yazardık.
Geceye yüzünüzü çizer
Hangi yalnızlığa kendimizi atsak
Sizin göğsünüzde soluklanırdık
Saçlarınız alev alev dalgalanırdı omuzunuzda.
Yağmura inat güneşi eken bizdik mahzunluğunuza
Bazen bir rüzgar gibi eser
Bazen bir şimşek gibi çakardınız.
Sanki yüreğimize kılıç saplardınız.
Parmak uçlarınızda sevda nakışları
Sizin gülüşünüz aydınlatırdı
Bu soğuk bu kurak kışları.
Bakışlarınız acımasızca kara
Bizi vurup vurup giderdiniz akşamdan sabaha.
Saçınızı düz tarardınız
Afedersiniz nasıl tanımazsınız.
Biz hep sizin hayalinizle yaşardık
En sevdiğiniz çiçekleri toplardık.
Bir sepet gül biraz lale birde sümbül
Küçük bir serçenin kanadından bile gocunurdunuz.
Karşı taraftaki o zehirli evi nasıl unutursunuz.
Kirpiklerinizde yangın izi
Ağzınızda çocuk nefesi
Bir odadan bir odaya koştururdunuz
Yavrusunu koklayan ceylan misali.
Namusunuzu korur gibi koklardık sizi
El sürmeyecek kadarda bilirdik hikmetimizi.
Afedersiniz siz Baharmısınız
Rica etsek ortaya çıkarmısınız.
Biz hep sizin hayalinizle yaşardık
Sizinle aynı anda güne başlardık
Henüz mahçuptunuz size tutulduğumuzda
Nasılda mutlu olurduk bize tutunduğunuzda.
Sonra nedense gözlerinizi başka dünyalara çevirdiniz
Önümüze kapkara bir bulut getirdiniz.
Şımarık ve rahat bir tavrınız vardı
Bu halinizle üstünüze ne giyseniz yakışırdı.
Hayatınızdan hiç eksik etmediniz gezmeleri
Temiz giyimli kirli adamlar alırdı sizi geceleri
Biz bunu kıyamet alameti sayardık
İçimizi sis bürürdü
Yapraklarımız dökülür
Sanki usul usul dağlar yürürdü.
Uykularda yer bulamazdık
Kanlıca iskelesinde
Elimizi başımıza koyar
Gizli gizli ağlardık.
Şimdi ne desek ne söylesek size az
Unutmayın bu devran kimseye kalmaz.
Acı nerden gelirse gelsin
Yiğit yiğittir yakınmaz
Kusura bakmayın epey zamanınızı aldık
Oturduk üstüne birde şiir yazdık
Bilmem artık bu cüretimize ne dersiniz
Afedersiniz ama siz Bahar değilsiniz
Siz o Bahar değilsiniz
Siz maalesef Bahar değilsiniz.[/INDENT]
Biz hep sizin hayalinizle yaşardık
Size dair şiirler yazardık.
Geceye yüzünüzü çizer
Hangi yalnızlığa kendimizi atsak
Sizin göğsünüzde soluklanırdık
Saçlarınız alev alev dalgalanırdı omuzunuzda.
Yağmura inat güneşi eken bizdik mahzunluğunuza
Bazen bir rüzgar gibi eser
Bazen bir şimşek gibi çakardınız.
Sanki yüreğimize kılıç saplardınız.
Parmak uçlarınızda sevda nakışları
Sizin gülüşünüz aydınlatırdı
Bu soğuk bu kurak kışları.
Bakışlarınız acımasızca kara
Bizi vurup vurup giderdiniz akşamdan sabaha.
Saçınızı düz tarardınız
Afedersiniz nasıl tanımazsınız.
Biz hep sizin hayalinizle yaşardık
En sevdiğiniz çiçekleri toplardık.
Bir sepet gül biraz lale birde sümbül
Küçük bir serçenin kanadından bile gocunurdunuz.
Karşı taraftaki o zehirli evi nasıl unutursunuz.
Kirpiklerinizde yangın izi
Ağzınızda çocuk nefesi
Bir odadan bir odaya koştururdunuz
Yavrusunu koklayan ceylan misali.
Namusunuzu korur gibi koklardık sizi
El sürmeyecek kadarda bilirdik hikmetimizi.
Afedersiniz siz Baharmısınız
Rica etsek ortaya çıkarmısınız.
Biz hep sizin hayalinizle yaşardık
Sizinle aynı anda güne başlardık
Henüz mahçuptunuz size tutulduğumuzda
Nasılda mutlu olurduk bize tutunduğunuzda.
Sonra nedense gözlerinizi başka dünyalara çevirdiniz
Önümüze kapkara bir bulut getirdiniz.
Şımarık ve rahat bir tavrınız vardı
Bu halinizle üstünüze ne giyseniz yakışırdı.
Hayatınızdan hiç eksik etmediniz gezmeleri
Temiz giyimli kirli adamlar alırdı sizi geceleri
Biz bunu kıyamet alameti sayardık
İçimizi sis bürürdü
Yapraklarımız dökülür
Sanki usul usul dağlar yürürdü.
Uykularda yer bulamazdık
Kanlıca iskelesinde
Elimizi başımıza koyar
Gizli gizli ağlardık.
Şimdi ne desek ne söylesek size az
Unutmayın bu devran kimseye kalmaz.
Acı nerden gelirse gelsin
Yiğit yiğittir yakınmaz
Kusura bakmayın epey zamanınızı aldık
Oturduk üstüne birde şiir yazdık
Bilmem artık bu cüretimize ne dersiniz
Afedersiniz ama siz Bahar değilsiniz
Siz o Bahar değilsiniz
Siz maalesef Bahar değilsiniz.[/INDENT]