:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Anne Sütü ile Beslenme
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link

Doğada
bulunan tüm memeli hayvanların yavruları için bir mucize olarak
annelerine süt üretebilme yeteneği verilmiştir. Her tür annenin sütü
kendi yavrusuna özgüdür. Her memelinin memelerinden gelen salgıya süt
denilmektedir. İnsan yavrusuna en uygun süt doğal olarak insan sütüdür.
Bir başka memelinin örneğin ineğin yavrusu için salgıladığı süt kendi
yavrusu için çok uygun iken insan yavrusu için o denli yararlı
olmayacağı gibi belki de zararlı olabilir.
Anne sütünün başka hiçbir besin maddesinde bulunmayan üstünlükleri vardır. Kısaca bunlara değinelim.
  1. Bebek için ideal bileşime sahiptir. Bebeğin ilk aylarda tüm ihtiyaçlarını karşılayacak özelliğe sahiptir.
  2. Sterildir yani mikrop içermez.
  3. Sindirimi bebek için en kolay besin maddesidir.
  4. Her zaman en uygun sıcaklık olan beden ısısındadır.
  5. Her zaman taze ve içilmeye hazır haldedir.
  6. Bir bedel karşılığı temin edilmez, bedavadır.
  7. Anne memesini emmek bebeğe anneye temas etmeyi sağlayarak ruhsal iletişimine yarar sağlar.
  8. İçersinde
    ancak insanlarda bulunan bazı özel yapıda immunglobin gibi maddeler
    bulunur. Bunlar bir çok hastalığa karşı koruyucu rol oynar.
  9. Anne sütü ile beslenen bebeklerde pişik ve benzeri cilt sorunları ile bir çok enfeksiyon daha az görülür.
  10. Bebeğin beslenmesi için başka biberon vb. araçlar gerekli değildir. Dolayısıyla bunlardan kaynaklanan sorunlardan yoksundur.
Bilinmelidir
ki teknolojinin bugün ulaştığı yerde bile anne sütüne eşdeğer bir besin
maddesi üretebilmek mümkün değildir. Bu amaçla yapılan besin maddeleri
ancak anne sütü ile beslenmenin imkansız veya yetersiz olduğu durumlarda
gündeme gelebilir. Bunlar teknolojinin olanakları kullanarak inek
sütünün yapısı değiştirilmek ve bazı eklemeler ile anne sütüne
benzetilmeye çalışılmış ürünlerdir. Ayni özellikleri taşımazlar. Fakat
anne sütü yerine kullanılmaya en uygun besin maddeleridir.
Bebeğini
emzirmek annenin sağlığı ve ruhsal gelişimi için son derece yararlıdır.
Meme dokusunun bir çok hastalığı emzirmeyen kadınlarda daha sık olarak
ortaya çıkmaktadır. Doğumu izleyen saatlerde emzirmekle salınan bazı
hormonlar anne rahiminin kasılmasını sağlayarak doğum sonrası iyileşmeyi
hızlandırır.
Sanayileşmeye paralel olarak geçmiş zamanlarda
özellikle gelişmiş ülkelerde anne sütü ile beslenme bir süre gözden
düşmüştü. Fakat bu hatanın farkına varılarak bebek beslenmesinde anne
sütüne eskiden olduğundan daha da fazla önem verilerek geri dönülmüştür.
İnsanları bu hataya iten nedenleri burada kısaca değinmek istiyorum.
Gelişmiş ve sanayileşmiş bir ülke olmak yolunda ilerleyen ülkemizde
insanlar ayni yanılgıya düşmemelidir. Bazen modernleşmek, medenileşmek
yanlış algılanmaktadır. Ayni yanlışları başkalarının da yapmasına izin
vermemeliyiz. Bu yanlış düşünceler ve nedenler;
  1. Yoğun iş hayatı ve annenin çalışmak zorunda olması,
  2. Hazır mamaların kolay elde edilebilir ve herkesin hazırlayarak verebilecek olması,
  3. Formül mamaların besleyici özelliğinin anne sütünden hiçbir eksiğinin olmadığı hatta daha iyi olduğu düşüncesi,
  4. Reklamlar, satış yöntemleri, özendirici resimlerle ve sözlerle yapılan medya yayınları,
  5. Bu işlerden ticari kazancı olan çevrelerin, özellikle sağlık sektöründekilerin yönlendirmeleri,
  6. Emzirmenin bir ilkel, hayvanlara ait davranış olduğu düşüncesi,
  7. Emziren kadının memelerinin estetik olarak çirkinleşeceği kaygısı,
  8. Formül mama kullanan kişilerin, diğer emziren anneleri caydırıcı, hazır mamaları özendirici sözleri ve davranışları,
  9. Anne sütünün bebeğine yaramadığı, iyi kilo alamadığı, gelişemediği, onu sancılandırıp, ağlamasına neden olduğu endişeleri,
  10. Bebeğini en iyi besinlerle besleme arzusu, para ile satın alınan, pahalı olan gıdaların daha yararlı olduğu düşüncesi,
  11. Annede bulunan her türlü rahatsızlık ve hastalığın sütünden bebeğe geçeceği endişesi
Olduğu söylenebilir. Bu nedenlerin hiç birisi endüstriyel formül sütleri anne sütüne üstün kılamaz ve kılmamalıdır.
Anne
sütü yeterli olmadığında yerine alternatif ancak formül sütler
düşünülmelidir. İnek sütü bir alternatif olmamalıdır. İnek sütünün
formül sütlere tercih edilmesinin en büyük nedeni ekonomiktir. Fakat
bugün varılan noktada dikkatli incelendiğinde aralarında anlamlı bir
maddi fark olmadığı görülecektir. Formül sütler inek sütüne göre daha
pahalıdırlar. Ancak yarar / maliyet ilişkisi incelenirse bu durum
sanıldığından farklı olacaktır. İnek sütünün anne sütüne alternatif
olarak önerilmemesinin bir çok nedenleri vardır. Bunlardan kısaca
bahsedelim.
İnek sütünde kazein ve tuz oranı yüksektir. Bu yüksek
oran böbrekler için zararlıdır. Keza 15 kat daha fazla bulunan bu
kazeinin yapısı da insan sütünden farklıdır. Ayrıca inek sütünün esas
fraksiyonu olan beta-laktoglobülin anne sütünde bulunmaz ve insanlarda
alerjik reaksiyona yol açar. İnsan sütünde bulunan alfa-laktoalbumin,
immunglobin, laktoferrin inek sütünde bulunmaz ve bunlar ancak anne
bedeninde üretilebilir. Non-proteinik azot miktarı insan sütünde
yüksektir ve yapıları farklıdır. Beyin gelişimi için gerekli olan taurin
anne sütünde 40 kat daha fazladır. Anne sütünün yağ asitleri de yapısal
olarak farklıdır ve bu da yine ancak insan bedeninde bulunur. Anne
sütündeki enzimler sindirimi kolaylaştırır, bunlar inek sütünde yoktur.
Bebeğin barsaklarında oluşması istenilen yararlı bakterilerin gelişimi
için gerekli olan maddeler anne sütünde bulunurlar. Keza bunlar zararlı
olabilecek bakterilerin de yerleşmesini engelleyici rol oynarlar. Anne
sütünde inek sütüne oranla 3000 kez daha fazla lizozim bulunur. Ayrıca
lökosit ve diğer biyolojik elemanlar bebeğin dış etkenlere karşı
dayanıklı olmalarını sağlar.
Bebeğin anne memesini emmesi, anne
bedeninde bir çok hormonun salınmasına ve bunların etkilerine yol açar.
Bir çok kadının kendisi çocuk doğurmadığı halde bebek bakmak durumunda
kalarak ve bebeğe meme emzirmesi sonucunda süt salgısının başlaması
mümkündür. Emme sonucunda hipofiz ön lobu etkilenerek prolaktin
salgılanması artar ve memedeki süt bezlerinde süt yapılmaya başlanır.
Emme devam ettiğinde hipofiz arka logu
uyarılır ve oksitosin hormonu salınır ve yapılmış olan süt kanallara
geçerek dışarı akmaya başlar. Bu mekanizmaya annenin psikolojik durumu
etki eder. Ruhsal olarak sıkıntılı, kaygılı olmak süt salgılanmasını da
azaltır. Emziren kadınların ruhsal olarak sağlıklı olmaları süt
salgılamaları içim gereklidir. Yeri gelmişken süt salgılanmasına etki eden durumları anlatayım.
  1. Annenin ruhsal durumu yukarıda yazmıştım.
  2. İk beslenmeye başlangıç zamanı. Doğumdan
    sonra en kısa sürede ilk meme emzirme başlanmalıdır. En erken süre
    tercih edilir. Süt gelmese bile emzirilmelidir. Bu refleksin oluşmasını
    ve sütün salgılanmasını başlatacaktır. Diğer bir yandan annenin
    kolostrum denilen ilk ağız sütü bebek için çok önemlidir. Bu renk ve
    kıvam olarak sütten farklıdır. Rengi daha kirli sarı, bulanıktır.
    Bilinmeyerek bebeğe bazı nedenlerle verilmemesi yanlıştır. Bileşimi
    normal sütten farklıdır. Bebek için koruyucu bir çok biyolojik madde
    yanında ilk saatlerde gerekli olan bazı besin öğelerini içerir.
  3. Emzirme süresi ve aralıkları. 15-20 dakikalık bir emzirme süresi ve bunun 1-2 saatlik aralıklarla yapılması süt salgılanmasını arttırır.
  4. Uygun ortam ısısı.
    Soğuk ortamlarda damarlar büzülerek süt salımı azalır. Aşırı sıcakta
    ise anne bedeni ter ve solunum ile sıvı kaybeder. Bu da süt
    salgılanmasını azaltır.
  5. Yeterli beslenme ve sıvı alımı. Yeterli
    beslenme aşırı beslenme demek değildir. Emziren bir anne kendi
    ihtiyaçlarının biraz üzerinde beslenmesi süt salgılanması için
    yeterlidir. Protein, yağ ve karbonhidratların karışık yenilmesi,
    kayıpların göz önüne alınarak uygun miktarda vitamin ve minerallerin
    karşılanması gerekir. Halk arasında süt salgısını arttırdığı savunulan
    bir çok besin maddesinin böyle bir etkisi olduğu bilimsel olarak
    kanıtlanmamıştır. Fakat sıvı alımının etkisi vardır. Anne sütünün % 95
    nin su olduğu düşünülürse bu daha iyi anlaşılır. Anne kendi doğal
    gereksinmesi dışında süt salgısı için yetecek sıvı almak zorundadır.
    Normalde bir insanın mevsimine göre sıvı alımının 1,5 - 2,5 litre olması
    gerektiği, ek olarak da süt salgısı da düşünülerek emziren bir kadının
    3-4 litre sıvı alması uygun olacaktır. Yeterli sıvı alımını
    değerlendirmenin diğer bir yolu da idrarın durumudur. Yeterli sıvı alan
    bir loğusa günde en az 3-4 kez bol ve açık sarı renkte idrar
    yapabilmelidir.
İlk anne memesi emme egzersizlerinin doğumu
izleyen en erken saatlerde başlanması gerektiğini yazmıştım. Normal
doğumda bu süre ilk 1-2 saat gibi çok kısa olmalıdır. Sezaryen gibi bir
doğumdan sonra anne kendini uygun hissettiği en kısa zaman olmalıdır. Bu
süre 4 saati geçtiği takdirde annenin pompa ile sağılmaya başlanmasını
öneririm. Bu arada bebek geçici bir süre için formül süt ile
beslenebilir.