09-14-2011, Saat: 05:11 PM
Yenidoğanın Refleksleri
Şimdi de yenidoğanınızın duyusal
uyarıcılara karşılık nasıl hareket ettiğinden bahsedelim. İlk bir kaç
haftada, yenidoğan davranışı, duyusal uyarıcılara karşı yapılan refleks
tepkileri tarafından idare edilir. O, henüz daha yüksek beyin
merkezlerindeki cognitive (bilişsel) seviyede işlem görmüyordur. Yakın
zamana kadar, bütün yenidoğan davranışı, daha ilkel hayvanların
davranışına benzer bir şekilde sadece içgüdüsel olarak kabul ediliyordu.
Yenidoğan davranışının büyük bir çoğunluğunun refleks beyin
merkezlerinden çıktığı doğrudur ama yeni yapılan araştırmalar
yenidoğanın saygınlığını arttırmıştır.
Etki-tepki gelişiminin ilk
ayı sırasında, yenidoğanınız gelecekteki öğrenimi için bir model
yaratmaktadır. Hoş olmayan ve uygunsuz olan uyarıcıları silmek, uygun
olan uyarıcıları kaydetmek ve cevaplamak için seçici olmayı
öğreniyordur. Bu seçicilik yeteneği tercih gelişimine yol açar.
Genellikle birinci ayın sonunda, bebeğiniz kendi tercihlerini
geliştirmiş olmakla kalmayıp onları size de öğretmiş olacaktır.
Yenidoğanınızın sizin çeşitli uyaranlarınıza verdiği tepkiler onun için
olduğu kadar sizin için de bir öğrenme sürecidir. Yenidoğanınızın
refleks davranışı, ne kitaplarda belli yaşlarda yapması gerekenlerin
hepsini yapıp yapmadığını anlayabilmek için sade bir merak olarak
algılanmalı, ne de iyi eğitilmiş bir evcil hayvanınkine benzeyen
insanlıkdışı içgüdüsel bir davranış olarak algılanmalıdır. Bunun yerine,
bebeğinizin çeşitli uyarıcılara karşı verdiği tepkinin gelecekteki
kişilik gelişimi için bir öğrenme ve uyum süreci temeli olduğunu kabul
edin. Çeşitli duyusal uyarıcılara karşı kollarını ve bacaklarını nasıl
hareket ettirdiğini, en çok sevdiği seslerin perdesini ve ritmini,
favori uyuma pozisyonlarını, favori mimiklerini, en çok neresine
dokunulmasından hoşlandığını, nasıl kucaklanmaktan hoşlandığını
bilmelisiniz. Birinci ay ziyaretinde sıklıkla sorduğum soru “Ne
yapıyor?†yerine “Nelerden hoşlanıyor?†sorusudur.
Aşağıda, yenidoğanınızın size göstereceği genel vücut reflekslerinden bazılarının listesi verilmiştir.
Yenidoğanınız,
korkutucu uyaranlara karşı kollarını ileri doğru atarak ve ellerini
sıkarak irkilme refleksi gösterebilir. Bu, güvenlik için annesine
tutunmak ister gibi koruyucu bir refleks olarak kabul edilir.
Ayrıca
yenidoğanınız çok güçlü bir yakalama refleksine sahiptir. Avuç içlerini
veya ayaktabanını okşamak o kadar güçlü bir tepkiye yol açacaktır ki
kendi tutuşuyla havaya kaldırılabilir. Ellere ve ayaklara yapılan
gıdıklayıcı veya acı verici bir uyarı ise hoş olmayan bu uyarıdan
içgüdüsel bir uzaklaşmaya sebep olacaktır.
Yanağını veya avuçiçini
okşamak arama refleksini uyarır. Yanak uyarıcısına doğru ağzını
çevirecek, açık ağzına doğru kolunu bükecek ve sonunda parmaklarını
ağzının içine sokacaktır ki bu zeki yenidoğanınız için büyük bir
başarıdır.
Eğer uyanık bebeğinizi karın üstü düz bir yüzeye
yerleştirirseniz, sırtını kavisleştirmeye ve kafasını yukarda tutmaya
çalışarak kendisini “düzeltmeye†çalışacaktır. Her geçen hafta, sırtını
daha çok kavisleştirecek ve kafasını daha uzun süre yukarda tutabilecek
ve sonunda uzun süredir aranan şnav-sonrası-pozisyonunu başaracaktır.
Yenidoğanlar
bir yerden bir yere hareket etmeye çalışırlar. Yenidoğanınızı bir
masanın üzerinde tutun ve yavaşça ayaktabanlarının üzerine doğru indirin
veya ayak başparmağını yavaşça masanın kenarına doğru değdirin. Yürüme
refleksini farkedeceksiniz; yürümeye çalışıyor gibi görünecektir.
Gövdesinin yılanvari bir hareketiyle ve bacaklarının ve kollarının şnav
hareketiyle kendisini ileri doğru hareket ettirebilir.
Yenidoğanınız
ayrıca çok etkili bir öğürme refleksine sahiptir. Bu reflex sayesinde
boğazındaki herhangi bir maddeyi uzaklaştırabilir ve böylece yemeyi ve
yutmayı öğrenirken boğulmaktan kendisini korumuş olur.
Minik
bebekler de kendilerini aşırı uyarılmadan korurlar. Uygunsuz ve hoş
olmayan uyarı barajı genelde yenidoğanları derin bir uykuya teşvik eder.
(Bu metot bebeğinizi uyutmak için tavsiye edilmez.) Bebeğiniz rahimdeki
devamlı seslere alışıktır; bu yüzden bebeğinizin uyku saatinde sessiz
bir ortamda uyuması için ayakucunda dolaşmak ve çevredeki herkesi
susturmak gerekli değildir.
Hastanedeyken yenidoğanınızdaki bütün
bu nitelikler için bir “his†geliştireceksiniz. Eve dönmeye hazır
olduğunuzda, şaşırtıcı yenidoğanınızın şaşırtıcı bir insan olmaya
başladığını farkedeceksiniz.
Şimdi de yenidoğanınızın duyusal
uyarıcılara karşılık nasıl hareket ettiğinden bahsedelim. İlk bir kaç
haftada, yenidoğan davranışı, duyusal uyarıcılara karşı yapılan refleks
tepkileri tarafından idare edilir. O, henüz daha yüksek beyin
merkezlerindeki cognitive (bilişsel) seviyede işlem görmüyordur. Yakın
zamana kadar, bütün yenidoğan davranışı, daha ilkel hayvanların
davranışına benzer bir şekilde sadece içgüdüsel olarak kabul ediliyordu.
Yenidoğan davranışının büyük bir çoğunluğunun refleks beyin
merkezlerinden çıktığı doğrudur ama yeni yapılan araştırmalar
yenidoğanın saygınlığını arttırmıştır.
Etki-tepki gelişiminin ilk
ayı sırasında, yenidoğanınız gelecekteki öğrenimi için bir model
yaratmaktadır. Hoş olmayan ve uygunsuz olan uyarıcıları silmek, uygun
olan uyarıcıları kaydetmek ve cevaplamak için seçici olmayı
öğreniyordur. Bu seçicilik yeteneği tercih gelişimine yol açar.
Genellikle birinci ayın sonunda, bebeğiniz kendi tercihlerini
geliştirmiş olmakla kalmayıp onları size de öğretmiş olacaktır.
Yenidoğanınızın sizin çeşitli uyaranlarınıza verdiği tepkiler onun için
olduğu kadar sizin için de bir öğrenme sürecidir. Yenidoğanınızın
refleks davranışı, ne kitaplarda belli yaşlarda yapması gerekenlerin
hepsini yapıp yapmadığını anlayabilmek için sade bir merak olarak
algılanmalı, ne de iyi eğitilmiş bir evcil hayvanınkine benzeyen
insanlıkdışı içgüdüsel bir davranış olarak algılanmalıdır. Bunun yerine,
bebeğinizin çeşitli uyarıcılara karşı verdiği tepkinin gelecekteki
kişilik gelişimi için bir öğrenme ve uyum süreci temeli olduğunu kabul
edin. Çeşitli duyusal uyarıcılara karşı kollarını ve bacaklarını nasıl
hareket ettirdiğini, en çok sevdiği seslerin perdesini ve ritmini,
favori uyuma pozisyonlarını, favori mimiklerini, en çok neresine
dokunulmasından hoşlandığını, nasıl kucaklanmaktan hoşlandığını
bilmelisiniz. Birinci ay ziyaretinde sıklıkla sorduğum soru “Ne
yapıyor?†yerine “Nelerden hoşlanıyor?†sorusudur.
Aşağıda, yenidoğanınızın size göstereceği genel vücut reflekslerinden bazılarının listesi verilmiştir.
Yenidoğanınız,
korkutucu uyaranlara karşı kollarını ileri doğru atarak ve ellerini
sıkarak irkilme refleksi gösterebilir. Bu, güvenlik için annesine
tutunmak ister gibi koruyucu bir refleks olarak kabul edilir.
Ayrıca
yenidoğanınız çok güçlü bir yakalama refleksine sahiptir. Avuç içlerini
veya ayaktabanını okşamak o kadar güçlü bir tepkiye yol açacaktır ki
kendi tutuşuyla havaya kaldırılabilir. Ellere ve ayaklara yapılan
gıdıklayıcı veya acı verici bir uyarı ise hoş olmayan bu uyarıdan
içgüdüsel bir uzaklaşmaya sebep olacaktır.
Yanağını veya avuçiçini
okşamak arama refleksini uyarır. Yanak uyarıcısına doğru ağzını
çevirecek, açık ağzına doğru kolunu bükecek ve sonunda parmaklarını
ağzının içine sokacaktır ki bu zeki yenidoğanınız için büyük bir
başarıdır.
Eğer uyanık bebeğinizi karın üstü düz bir yüzeye
yerleştirirseniz, sırtını kavisleştirmeye ve kafasını yukarda tutmaya
çalışarak kendisini “düzeltmeye†çalışacaktır. Her geçen hafta, sırtını
daha çok kavisleştirecek ve kafasını daha uzun süre yukarda tutabilecek
ve sonunda uzun süredir aranan şnav-sonrası-pozisyonunu başaracaktır.
Yenidoğanlar
bir yerden bir yere hareket etmeye çalışırlar. Yenidoğanınızı bir
masanın üzerinde tutun ve yavaşça ayaktabanlarının üzerine doğru indirin
veya ayak başparmağını yavaşça masanın kenarına doğru değdirin. Yürüme
refleksini farkedeceksiniz; yürümeye çalışıyor gibi görünecektir.
Gövdesinin yılanvari bir hareketiyle ve bacaklarının ve kollarının şnav
hareketiyle kendisini ileri doğru hareket ettirebilir.
Yenidoğanınız
ayrıca çok etkili bir öğürme refleksine sahiptir. Bu reflex sayesinde
boğazındaki herhangi bir maddeyi uzaklaştırabilir ve böylece yemeyi ve
yutmayı öğrenirken boğulmaktan kendisini korumuş olur.
Minik
bebekler de kendilerini aşırı uyarılmadan korurlar. Uygunsuz ve hoş
olmayan uyarı barajı genelde yenidoğanları derin bir uykuya teşvik eder.
(Bu metot bebeğinizi uyutmak için tavsiye edilmez.) Bebeğiniz rahimdeki
devamlı seslere alışıktır; bu yüzden bebeğinizin uyku saatinde sessiz
bir ortamda uyuması için ayakucunda dolaşmak ve çevredeki herkesi
susturmak gerekli değildir.
Hastanedeyken yenidoğanınızdaki bütün
bu nitelikler için bir “his†geliştireceksiniz. Eve dönmeye hazır
olduğunuzda, şaşırtıcı yenidoğanınızın şaşırtıcı bir insan olmaya
başladığını farkedeceksiniz.