09-14-2011, Saat: 05:41 PM
KORUYUCU AİLE MODELİ
Çocuklarımız en
değerli varlıklarımız; onları nice emekle, sabırla, sevgiyle
büyütüyoruz. Onları dünyadaki tüm tehlikelerden, kötülüklerden,
çirkinliklerden korumak istiyoruz. Çocuklarımızı olası tehlikelerden
korumaya çalışmamız doğal, ancak bu konuda aşırıya kaçmamız dış
dünyadaki tehlikelerden daha az tehdit edici sonuçlar yaratmıyor.
Ailenin aşırı koruyucu tutumu çocuklarda birçok psikolojik soruna yol
açabiliyor.
Aşırı koruyucu tutumun çocuk üzerindeki etkileri
Anne-babanın
aşırı koruyucu tutumu çocuğun kişilik gelişimini olumsuz yönde
etkileyebilir; çocukta bağımlı kişilik gelişimine yol açabilir, çocuğun
öz-güven kazanmasına engel olur. Çocuğun yapabilme yeteneğinin olduğu
şeyleri, çocuğu korumak adına anne-babasının yapması, çocukta başarısız
olduğu, anne-babasında güven uyandırmadığı duygularının ortaya çıkmasına
neden olur. Öz-güven eksikliği ve başarısızlık kaygısı da hem çocukluk
döneminde, hem de ileriki yaşlarda başka bir çok soruna yol açabilir.
Ailenin aşırı koruyucu tutumunun yol açtığı temel sorunlar aşağıdaki
gibi özetlenebilir;
Aşırı
koruyucu anne-babalar çocuklarına bu kadar zarar verebileceklerini
bilseler bile bazen bu tutumlarından vazgeçemiyorlar. Bunun nedeni de,
bu tutuma belli kişilik özelliklerinin yol açması. Tabii, bu yüzden
umutsuzluğa düşmeye veya 'kişilik özelliklerimi değiştiremem' deyip
mücadeleden çekilmeye gerek yok. Aşırı koruyucu tutumu çok tehlikeli
boyutlara varmış anne-babalar bu konuda hem kendi sağlıkları, hem de
çocuklarının kişilik gelişimi ve ruh sağlığı açısından psikolojik destek
almaktan kaçınmamalılar. Aşırı koruyucu tutum, bazen başka bir
psikolojik sorunun uzantısı olarak ortaya çıkabiliyor. Örneğin,
obsesif-kompulsif bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu veya depresyonu
olan kişiler aşırı koruyucu tutum sergileyebiliyorlar.
Aşırı koruyucu anne-babaları gözlemlediğimizde onların aşağıdaki özelliklere sahip olduklarını görüyoruz;
dikkatlice baktığınızda, aşırı koruyucu anne-babaları davranışlarından
tanıyabilirsiniz. Çocuğunu okul servisine elinde yarım bardak sütle
bindirmeye çalışan bir anne ilk şüphelenilecek aşırı koruyucu anne
örneğidir. İlkokul çağında bile çocuklarını yedirmeye çalışan anneler,
lisedeki çocuğuna her akşam meyve soyup götüren babalar, çocuğunun
korkma ihtimalini düşünerek ileri yaşlarına kadar onunla birlikte uyuyan
anne-babalar, kaydırak merdiveninden düşme tehlikesine karşın, yaşı
uygun olmasına rağmen, çocuğuyla birlikte basamakları çıkan
anne-babalar, iki yaşındaki çocuklarına halen yemekleri püre yapan
anneler ve ilk adımlarını atmaya çalışan bebeği düşünce ondan önce
bağırmaya başlayan anneler de aşırı koruyucu anne-babalara örnek olarak
gösterilebilir.
Aşırı koruyucu tutumu değiştirmek için öneriler
Aşırı
koruyucu tutumu değiştirmek için yapılacak şeyler o kadar zor değil.
Ancak bunları uygularken bu tutumun bulaşıcı (!) olduğunu aklınızdan
çıkarmayın; sizde varsa, eşinizde veya diğer aile bireylerinde olma
olasılığı çok yüksektir. Bu yüzden aşırı koruyucu tutumla ilgili
çalışmalarınıza başladığınızda bunu diğer aile bireyleriyle paylaşın.
Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise çocuğa yardım etmekle ve onu
tehlikelerden korumakla, aşırı koruyuculuk arasındaki farktır.
Çocuğunuzun deneyerek bazı şeyleri yapmasına izin vermeden, yaşına ve
gelişimine uygun olduğu halde, onun yapabileceği şeyleri onun yerine
yapmak aşırı koruyuculuktur. Ona zarar gelmesine engel olmanın tek yolu
onun yerine bir şeyleri yapmak değildir, ona hissettirmeden de onu
kontrol edebilirsiniz. Ne yaparsa yapsın, sizden yardım alabileceği
mesajını verin ona, yardıma gereksinim duyduğunda zaten bunu talep
edecektir. Bunun dışında, aşağıdaki maddeleri de uygulayarak aşırı
koruyucu tutumunuzu değiştirebilirsiniz;
gibi, aşırı koruyucu tutumu değiştirmek çok zor değil, ancak onun
çocuğunuz üzerinde yarattığı kötü etkilerden kurtulmakta güçlük
çekerseniz veya kendi davranışlarınızı değiştirmek konusunda sorun
yaşıyorsanız lütfen en kısa zamanda bir psikoloğa başvurun.
Çocuklarımız en
değerli varlıklarımız; onları nice emekle, sabırla, sevgiyle
büyütüyoruz. Onları dünyadaki tüm tehlikelerden, kötülüklerden,
çirkinliklerden korumak istiyoruz. Çocuklarımızı olası tehlikelerden
korumaya çalışmamız doğal, ancak bu konuda aşırıya kaçmamız dış
dünyadaki tehlikelerden daha az tehdit edici sonuçlar yaratmıyor.
Ailenin aşırı koruyucu tutumu çocuklarda birçok psikolojik soruna yol
açabiliyor.
Aşırı koruyucu tutumun çocuk üzerindeki etkileri
Anne-babanın
aşırı koruyucu tutumu çocuğun kişilik gelişimini olumsuz yönde
etkileyebilir; çocukta bağımlı kişilik gelişimine yol açabilir, çocuğun
öz-güven kazanmasına engel olur. Çocuğun yapabilme yeteneğinin olduğu
şeyleri, çocuğu korumak adına anne-babasının yapması, çocukta başarısız
olduğu, anne-babasında güven uyandırmadığı duygularının ortaya çıkmasına
neden olur. Öz-güven eksikliği ve başarısızlık kaygısı da hem çocukluk
döneminde, hem de ileriki yaşlarda başka bir çok soruna yol açabilir.
Ailenin aşırı koruyucu tutumunun yol açtığı temel sorunlar aşağıdaki
gibi özetlenebilir;
- kendine ve insanlara güvensizlik
- başkalarına bağımlılık ve kendi başına karar verememe
- iletişim güçlüğü ve sosyal ilişkilerden kaçma
- sorunlarla yüzleşmekten korkma ve sorunlardan kaçma
- kendiyle ve yaşamla ilgili olumsuz duygu ve düşünceler
- kendini sevmeme ve kendiyle barışık olmama
- başarısızlık kaygısı ve yetersizlik duygusu
- suçluluk duygusu
- saplantılı olma
- aşırı kaygılı olma
Aşırı
koruyucu anne-babalar çocuklarına bu kadar zarar verebileceklerini
bilseler bile bazen bu tutumlarından vazgeçemiyorlar. Bunun nedeni de,
bu tutuma belli kişilik özelliklerinin yol açması. Tabii, bu yüzden
umutsuzluğa düşmeye veya 'kişilik özelliklerimi değiştiremem' deyip
mücadeleden çekilmeye gerek yok. Aşırı koruyucu tutumu çok tehlikeli
boyutlara varmış anne-babalar bu konuda hem kendi sağlıkları, hem de
çocuklarının kişilik gelişimi ve ruh sağlığı açısından psikolojik destek
almaktan kaçınmamalılar. Aşırı koruyucu tutum, bazen başka bir
psikolojik sorunun uzantısı olarak ortaya çıkabiliyor. Örneğin,
obsesif-kompulsif bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu veya depresyonu
olan kişiler aşırı koruyucu tutum sergileyebiliyorlar.
Aşırı koruyucu anne-babaları gözlemlediğimizde onların aşağıdaki özelliklere sahip olduklarını görüyoruz;
- huzursuz ve aşırı kaygılı
- sürekli kötü bir şey olacağı endişesini taşıyan
- mükemmelliyetçi
- sabırsız
- güvensiz ve korkak
- aşırı titiz ve saplantılı
- aşırı özverili ve diğerkam
- şüpheci ve insanlara güvensiz
- sağlık konusunda aşırı endişeli
dikkatlice baktığınızda, aşırı koruyucu anne-babaları davranışlarından
tanıyabilirsiniz. Çocuğunu okul servisine elinde yarım bardak sütle
bindirmeye çalışan bir anne ilk şüphelenilecek aşırı koruyucu anne
örneğidir. İlkokul çağında bile çocuklarını yedirmeye çalışan anneler,
lisedeki çocuğuna her akşam meyve soyup götüren babalar, çocuğunun
korkma ihtimalini düşünerek ileri yaşlarına kadar onunla birlikte uyuyan
anne-babalar, kaydırak merdiveninden düşme tehlikesine karşın, yaşı
uygun olmasına rağmen, çocuğuyla birlikte basamakları çıkan
anne-babalar, iki yaşındaki çocuklarına halen yemekleri püre yapan
anneler ve ilk adımlarını atmaya çalışan bebeği düşünce ondan önce
bağırmaya başlayan anneler de aşırı koruyucu anne-babalara örnek olarak
gösterilebilir.
Aşırı koruyucu tutumu değiştirmek için öneriler
Aşırı
koruyucu tutumu değiştirmek için yapılacak şeyler o kadar zor değil.
Ancak bunları uygularken bu tutumun bulaşıcı (!) olduğunu aklınızdan
çıkarmayın; sizde varsa, eşinizde veya diğer aile bireylerinde olma
olasılığı çok yüksektir. Bu yüzden aşırı koruyucu tutumla ilgili
çalışmalarınıza başladığınızda bunu diğer aile bireyleriyle paylaşın.
Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise çocuğa yardım etmekle ve onu
tehlikelerden korumakla, aşırı koruyuculuk arasındaki farktır.
Çocuğunuzun deneyerek bazı şeyleri yapmasına izin vermeden, yaşına ve
gelişimine uygun olduğu halde, onun yapabileceği şeyleri onun yerine
yapmak aşırı koruyuculuktur. Ona zarar gelmesine engel olmanın tek yolu
onun yerine bir şeyleri yapmak değildir, ona hissettirmeden de onu
kontrol edebilirsiniz. Ne yaparsa yapsın, sizden yardım alabileceği
mesajını verin ona, yardıma gereksinim duyduğunda zaten bunu talep
edecektir. Bunun dışında, aşağıdaki maddeleri de uygulayarak aşırı
koruyucu tutumunuzu değiştirebilirsiniz;
- Yeni şeyler denemesi için çocuğunuzu cesaretlendirin
- Deneme-yanılma yoluyla yapmaya çalıştıklarını onayladığınızı ve onu desteklediğinizi söyleyin
- Sizin işlerinizde size yardımcı olması için ona fırsatlar tanıyın
- Kendi odasıyla ilgili küçük sorumluluklar vermeye çalışın
- Başarısızlıklarını değil, başarılarını ön plana çıkartın
- Başarılı olduğunda onu sözlerinizle ödüllendirin; aferin, harikasın vb.
- Başarısız olduğunda onu küçümsemeyin, aşağılamayın ve alay etmeyin
- Yapmak istemediği şeyleri yapması için onu zorlamayın, sadece teklif edin, ısrarcı davranmayın
- Gün içinde onu ne kadar uyardığınıza dikkat edin ve bunları yazın, sonra da bu sayıyı yarıya indirmeyi hedefleyin
gibi, aşırı koruyucu tutumu değiştirmek çok zor değil, ancak onun
çocuğunuz üzerinde yarattığı kötü etkilerden kurtulmakta güçlük
çekerseniz veya kendi davranışlarınızı değiştirmek konusunda sorun
yaşıyorsanız lütfen en kısa zamanda bir psikoloğa başvurun.