09-14-2011, Saat: 05:54 PM
TELEVİZYON VE OTİZM
Gereğinden fazla
televizyon seyretmenin, çocuklar üzerinde olumsuz etkisinin olduğu,
hatta bazı sorunların ortaya çıkmasına neden olduğu veya sorunları
tetiklediği herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Baş ağrısı, uyku
bozuklukları, içe kapanıklık, sosyal gelişim ve dil gelişiminde gerilik,
saldırganlık, okuma alışkanlığının ve fizik aktivitenin azalması
televizyonun neden olduğu düşünülen sorunlardan, uzmanların en çok
üzerinde durduğu birkaç tanesidir. Görüldüğü gibi, aşırı derecede
televizyon izlemek beden ve ruh sağlığımızı bozduğu gibi, sosyal,
toplumsal ve kültürel hayatımızı da olumsuz yönde etkilemektedir.
Son
yıllarda, ailelerin, televizyonun neden olup olmadığını merak ettikleri
bir başka sağlık sorunu ise çocuklarda otizm sorunudur. Televizyon ile
otizm arasında bir ilişki olmakla birlikte, bu ilişkinin nedensel bir
ilişki olduğuna dair bilimsel bir kanıt yoktur. Televizyon ile otizm
arasındaki ilişkiyi anlamak için öncelikle otizmin tanımını ve
belirtilerini incelemek gerekir.
Otizmin tanımı ve belirtileri
Çocuklarda
otizm, beyin sistemindeki fizyolojik fonksiyonların, kimyasal dengenin
bozulmasıyla, 3 yaşından önce ortaya çıkan, yaygın gelişimsel bir
bozukluktur. Otizm genetik nedenlere bağlı olarak da ortaya çıkabilir.
Otizmin
belirtilerini dil gelişimi, iletişim, sosyal beceriler, davranış ve
aktiviteler olmak üzere 4 ana grupta incelemek mümkündür. Otistik bir
çocukta bu belirtilerin hepsi birden olmayabilir. Bu nedenle,
anne-babalara, çocuklarında aşağıdaki belirtilerden bir kısmını tespit
etmeleri halinde, en kısa zamanda bir uzmana başvurmalarını öneriyoruz.
Erken tanı ve disiplinli bir tedaviyle otistik çocukların normal bir
okula devam edebilmeleri mümkün olabilmektedir. Bunun dışında, otizm tanısı konmasa bile,
otizmin belli semptomlarını gösteren çocuklar vardır. Bu çocuklarda
belli gelişim alanlarında problem var demektir. Bu alanların, aileler
tarafından da uygulanabilen eğitim programlarıyla mutlaka desteklenmesi
gerekir. Bu tip sorunu olan çocukların aileleri, belirli aralıklarla
gelişim kontrolleri yaptırarak, sorunlu alanlardaki geriliği ve
gelişmeyi izlemeli ve bu alanları nasıl destekleyebilecekleri konusunda
profesyonel yardım almalıdırlar.
Dil gelişimi
Görüldüğü
gibi otizmin oldukça geniş bir semptom yelpazesi vardır. Televizyon bu
geniş yelpaze içinde bazı semptomların kuvvetlenmesine veya ortaya
çıkmasına neden olabilir. Özellikle yukarıda sayılan dil, iletişim ve
sosyal beceriler alanlarındaki semptomları nitelik ve nicelik olarak
artırabilir. Örneğin, zaten insanlara karşı ilgisiz olan çocuk,
televizyon nedeniyle insanlardan iyice uzaklaşabilir. Aile üyeleri,
televizyonla ilgilenen çocuğu, televizyondan koparıp, onunla ilişki
kurmakta güçlük çeker. İnsanlarla etkileşimleri azaldığı için göz
kontağı kurma süreleri ve dili kullanma gereksinimleri de azalır. Bu
örneklerden de anlaşılacağı gibi, televizyon, var olan semptomları zaman
içinde giderek artırma ve güçlendirme etkisine sahiptir. Bu nedenle
televizyonun izlenme süresi çocuğun durumuna göre mutlaka uzmanlarla
birlikte tayin edilmelidir.
Televizyonun otizme bir başka olumsuz
etkisi de tedavinin etkinliği azaltması konusundadır. Televizyon,
yukarıdaki örneklerde belirtilen nedenlerle, eğitim programları ile
çocuklara kazandırılmaya çalışılan sosyal ve iletişim becerilerinde
gerilemeye neden olmaktadır.
Özetle, televizyon, otizme neden
olmaz, ancak bazı otizm semptomlarını kuvvetlendirici ve otizm
tedavisinin etkinliğini azaltıcı etkisi nedeniyle, otizm belirtileri
gösteren çocuklarda, tanı konmayan vakalarda bile, televizyonun dikkatle
ve sınırlı sürelerle izlenmesine izin verilmelidir. Ayrıca otistik
olmayan çocuklarda bile, okul öncesi dönemde, özellikle 3 yaşından önce,
çok uzun süre televizyon izlemek belli alanlarda gelişim geriliklerine
ve başka sorunlara neden olabilmektedir. Çocukların yaş grubuna uygun
olmayan programları izlemeleri de ruh sağlıklarını ciddi biçimde tehdit
edebilmektedir. Bu nedenle hepimizin geçtiğimiz çağın harikası bu
cihazın kullanımı konusunda çocukları sağlıklı ve doğru yöntemlerle
yönlendirmemiz gerekir.
Gereğinden fazla
televizyon seyretmenin, çocuklar üzerinde olumsuz etkisinin olduğu,
hatta bazı sorunların ortaya çıkmasına neden olduğu veya sorunları
tetiklediği herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Baş ağrısı, uyku
bozuklukları, içe kapanıklık, sosyal gelişim ve dil gelişiminde gerilik,
saldırganlık, okuma alışkanlığının ve fizik aktivitenin azalması
televizyonun neden olduğu düşünülen sorunlardan, uzmanların en çok
üzerinde durduğu birkaç tanesidir. Görüldüğü gibi, aşırı derecede
televizyon izlemek beden ve ruh sağlığımızı bozduğu gibi, sosyal,
toplumsal ve kültürel hayatımızı da olumsuz yönde etkilemektedir.
Son
yıllarda, ailelerin, televizyonun neden olup olmadığını merak ettikleri
bir başka sağlık sorunu ise çocuklarda otizm sorunudur. Televizyon ile
otizm arasında bir ilişki olmakla birlikte, bu ilişkinin nedensel bir
ilişki olduğuna dair bilimsel bir kanıt yoktur. Televizyon ile otizm
arasındaki ilişkiyi anlamak için öncelikle otizmin tanımını ve
belirtilerini incelemek gerekir.
Otizmin tanımı ve belirtileri
Çocuklarda
otizm, beyin sistemindeki fizyolojik fonksiyonların, kimyasal dengenin
bozulmasıyla, 3 yaşından önce ortaya çıkan, yaygın gelişimsel bir
bozukluktur. Otizm genetik nedenlere bağlı olarak da ortaya çıkabilir.
Otizmin
belirtilerini dil gelişimi, iletişim, sosyal beceriler, davranış ve
aktiviteler olmak üzere 4 ana grupta incelemek mümkündür. Otistik bir
çocukta bu belirtilerin hepsi birden olmayabilir. Bu nedenle,
anne-babalara, çocuklarında aşağıdaki belirtilerden bir kısmını tespit
etmeleri halinde, en kısa zamanda bir uzmana başvurmalarını öneriyoruz.
Erken tanı ve disiplinli bir tedaviyle otistik çocukların normal bir
okula devam edebilmeleri mümkün olabilmektedir. Bunun dışında, otizm tanısı konmasa bile,
otizmin belli semptomlarını gösteren çocuklar vardır. Bu çocuklarda
belli gelişim alanlarında problem var demektir. Bu alanların, aileler
tarafından da uygulanabilen eğitim programlarıyla mutlaka desteklenmesi
gerekir. Bu tip sorunu olan çocukların aileleri, belirli aralıklarla
gelişim kontrolleri yaptırarak, sorunlu alanlardaki geriliği ve
gelişmeyi izlemeli ve bu alanları nasıl destekleyebilecekleri konusunda
profesyonel yardım almalıdırlar.
Dil gelişimi
- Dil gelişimlerinde gerilik olur, konuşmayı geç öğrenirler
- Konuşulanları ve direktifleri anlamalar güç olur
- İstekleri için yetişkinlerin elinden tutmayı, işaret etmeyi tercih ederler
- Kısa konuşurlar
- Göz kontağı kurmaktan kaçınırlar
- Genellikle duygusal bağ kurmaları güçtür
- Anneye aşırı bağlıdırlar veya hiç bağ kurmazlar
- Öpülmeyi ve kucaklanmayı sevmezler
- İsimleriyle seslenildiğinde tepkisizdirler
- Sosyal becerileri zayıftır, sosyal ilişki kurmakta güçlük çekerler
- İnsanlara karşı ilgisizdirler
- Yaşıtlarıyla oynamakta ve oyun kurmakta yetersizdirler
- Taklit becerileri yoktur
- Sosyal ortamlarda rahatsız olurlar· Büyük mağaza, çarşı vb. kalabalık ortamlardan uzak kalmak isterler
- Sosyal kurallara uymakta güçlük çekerler
- Yaşıtlarının oynadığı oyuncaklar ilgilerini çekmez
- Dönen objelere ilgi duyarlar; araba tekerleği, tencere kapağı, çamaşır makinası,
- topaç gibi
- Yumuşak ve tüylü objelere elleyemezler veya bunlardan çekinirler; tüylü oyuncaklar, hamur ve parmak boyası gibi
- Yinelenen davranışları vardır; kendi etrafında dönme, sallanma, zıplama, kuş gibi kanat çırpma ve aynı sözleri tekrarlarma gibi
- Tehlikelerin farkına varmakta zorlanırlar
- Nedensiz ağlar, bağırır veya çığlık atarlar
- Tuhaf
davranışlar sergileyebilirler; elleriyle göğsüne vurma, parmağını veya
elini sallama, oynatma, elini ısırma veya kendine zarar verme gibi - El ve parmaklarını çok iyi kullanamazlar
- Çevrelerindeki değişime fazla tepki gösterirler; eve gelen yabancılar, yeni bir bakıcı, mekan değişimleri gibi
Görüldüğü
gibi otizmin oldukça geniş bir semptom yelpazesi vardır. Televizyon bu
geniş yelpaze içinde bazı semptomların kuvvetlenmesine veya ortaya
çıkmasına neden olabilir. Özellikle yukarıda sayılan dil, iletişim ve
sosyal beceriler alanlarındaki semptomları nitelik ve nicelik olarak
artırabilir. Örneğin, zaten insanlara karşı ilgisiz olan çocuk,
televizyon nedeniyle insanlardan iyice uzaklaşabilir. Aile üyeleri,
televizyonla ilgilenen çocuğu, televizyondan koparıp, onunla ilişki
kurmakta güçlük çeker. İnsanlarla etkileşimleri azaldığı için göz
kontağı kurma süreleri ve dili kullanma gereksinimleri de azalır. Bu
örneklerden de anlaşılacağı gibi, televizyon, var olan semptomları zaman
içinde giderek artırma ve güçlendirme etkisine sahiptir. Bu nedenle
televizyonun izlenme süresi çocuğun durumuna göre mutlaka uzmanlarla
birlikte tayin edilmelidir.
Televizyonun otizme bir başka olumsuz
etkisi de tedavinin etkinliği azaltması konusundadır. Televizyon,
yukarıdaki örneklerde belirtilen nedenlerle, eğitim programları ile
çocuklara kazandırılmaya çalışılan sosyal ve iletişim becerilerinde
gerilemeye neden olmaktadır.
Özetle, televizyon, otizme neden
olmaz, ancak bazı otizm semptomlarını kuvvetlendirici ve otizm
tedavisinin etkinliğini azaltıcı etkisi nedeniyle, otizm belirtileri
gösteren çocuklarda, tanı konmayan vakalarda bile, televizyonun dikkatle
ve sınırlı sürelerle izlenmesine izin verilmelidir. Ayrıca otistik
olmayan çocuklarda bile, okul öncesi dönemde, özellikle 3 yaşından önce,
çok uzun süre televizyon izlemek belli alanlarda gelişim geriliklerine
ve başka sorunlara neden olabilmektedir. Çocukların yaş grubuna uygun
olmayan programları izlemeleri de ruh sağlıklarını ciddi biçimde tehdit
edebilmektedir. Bu nedenle hepimizin geçtiğimiz çağın harikası bu
cihazın kullanımı konusunda çocukları sağlıklı ve doğru yöntemlerle
yönlendirmemiz gerekir.