12-10-2011, Saat: 10:39 AM
Her eğilip baktığımda başımın gövdemden ağır gelmesiyle yerde buluyorum kendimi... Deyimlerden çıkmış bir cümle olabilir ama kafamın içindekiler, beynimi sömüren anlamsız ya da belkide fazla anlamlı düşünceler taşımıyor artık bu bedeni... Her defasında düşmek mi bana yazılan ya da en acısı yerlerde sürünürken bile başımı kaldırabilcek gücü bulup (ki nerden bulduğumu anlamış değilim hala) düştüğüm yüksekliği görmek mi?
Gülücük perisi niye uğramıyorsun yüzüme?
Hala kaçırıyorum gözlerimi insanlardan...Kaybolmasınlar içimdeki boşlukta diye...
Niye farklı olduğumu devamlı yüzüme vuran kelimeler seçiyorlar benimle konuşurken? Niye hissettiriyorlar ki bunu? Yüzümde ki tepkisiz maskenin altında devamlı ağlayan bir yüz olduğunu öğrenmek için mi bütün bu çabalar?
Ne zaman açık vericek diye kaçtıkça bıkmadan üstüme gelmeleri...Neden?...
Herşey yalan sadece düşlerim gerçek...Düşlerim var rüzgara ters düşen...Her attığım adımda onlara, biraz daha kaybediyorum içimdeki beni.. Vardığımda kalacakmıyım? Bilmiyorum.
Yalnız mıyım? Onların dediklerine göre yalnız olamam... Etrafımdalar çünkü..Ve evet bencede yalnız değilim.. Kimsenin bilmediği iki kişilik bir dünyam var benim..Adım hala hayat kitabında yazıyor..
Gerçek çok şeffaf tıpkı ağladığımda gözlerimin kıpkırmızı kesilmesi kadar...
Kahretsin acınacak haldeyim yine... Kelimelere vurmak bu olsa gerek..
Melekler duymuyor sesimi
Karanlık işte yine her yer
Gözyaşlarım, keşkeleri yok edemiyor
Korkuyorum
İnancım kalmadı benim...