04-21-2012, Saat: 12:21 PM
Seni öyle çok seviyorum ki! Yanındayken, seninle sevgimi paylaşırken öyle heyecanlanıyorum ki. Hiçbir şey bilmeyen ve aşkı ve sevgiyi seninle öğrenen; tertemiz duygularıyla, sana dokunmaya kıyamayan aşık oldum sana. Gün ışığım yaşam kaynağım artık kendimden önce düşüneceğim sen varsın. Her şey seni hatırlatıyor bana her şeyde seni buluyorum. Yaşamışların hiçbir zaman dokunamadığı sevgiye dokunuyorum. Bambaşka meleksi dokunuşlarla yaratılmış benim en sevdiğim, hayatımı adadığım varlığımsın. Seni seviyorum. Hiç istememiştim yanımda biri olsun benimle yaşasın evde onun sesi yankılansın. Hep seni istiyorum hep yanımda ol hep senin sesin olsun istiyorum. Sevimli o melek halinle hep yanımda ol istiyorum. Sana sarılıp bırakıp kendimi senin ellerine istediğin şekli ver istiyorum. Bu hep huzur hep güven oluyor.
Kıskanıyorum seni ve yine kıskanıyorum canlı cansız tüm varlıklardan istemiyorum kimse dokunmasın saçlarına, kimse dokunmasın ellerine, tutmasın ellerini, kimse dokunmasın yüzüne, gözündeki yaşı silmesin kimse. Hep ben olurum yanında ben tutarım ellerini, ben okşarım saçlarını ben okşarım yüzünü ben silerim gözyaşlarını ben öperim gözlerini. Söz ben hep yanında hep seninle olacağım. Benden başkasının derdini dinleme, sevme, ilgi gösterme dayanılmaz oluyor o zaman baha çok kıskanıyorum ve kızıyorum. Söz bir an olsun bırakmayacağım ellerini bir an bile ayrılmayacağım ne yanından ne kalbinden.
Son buldu her şey son ve ilk sensin ben seni güneşin ışığından, gökyüzünün mavisinden, yağmurun damlalarından, suyun berraklığından, karın beyazlığından, ayın parıltısından meleğin ibadeti gibi çok seviyorum. Mükemmelimden vazgeçmeden seviyorum. Güneş vazgeçer ışığından gece olur, gökyüzü maviliğini kaybeder gecede siyah olur, yağmur yağmaz olur damlası olmaz, kar yağmaz beyaz da olmaz, ay her zaman parlamaz kaybolur. Ben hiç yılmadan durmadan değişmeden seviyorum seni. Dünyanın en gerçek kanunları en gerçekleri bile vazgeçiyor değişiyor; ben seni tek gerçek gibi seviyorum. Acılarım yok artık benim mutluluğum var sen varsın sevgilim sadece sen…
''Gönderilmemiş aşk mektupları''
Kıskanıyorum seni ve yine kıskanıyorum canlı cansız tüm varlıklardan istemiyorum kimse dokunmasın saçlarına, kimse dokunmasın ellerine, tutmasın ellerini, kimse dokunmasın yüzüne, gözündeki yaşı silmesin kimse. Hep ben olurum yanında ben tutarım ellerini, ben okşarım saçlarını ben okşarım yüzünü ben silerim gözyaşlarını ben öperim gözlerini. Söz ben hep yanında hep seninle olacağım. Benden başkasının derdini dinleme, sevme, ilgi gösterme dayanılmaz oluyor o zaman baha çok kıskanıyorum ve kızıyorum. Söz bir an olsun bırakmayacağım ellerini bir an bile ayrılmayacağım ne yanından ne kalbinden.
Son buldu her şey son ve ilk sensin ben seni güneşin ışığından, gökyüzünün mavisinden, yağmurun damlalarından, suyun berraklığından, karın beyazlığından, ayın parıltısından meleğin ibadeti gibi çok seviyorum. Mükemmelimden vazgeçmeden seviyorum. Güneş vazgeçer ışığından gece olur, gökyüzü maviliğini kaybeder gecede siyah olur, yağmur yağmaz olur damlası olmaz, kar yağmaz beyaz da olmaz, ay her zaman parlamaz kaybolur. Ben hiç yılmadan durmadan değişmeden seviyorum seni. Dünyanın en gerçek kanunları en gerçekleri bile vazgeçiyor değişiyor; ben seni tek gerçek gibi seviyorum. Acılarım yok artık benim mutluluğum var sen varsın sevgilim sadece sen…
''Gönderilmemiş aşk mektupları''